Aydın'ın Karacasu ilçesinde oto boyacılığı yapan eşinin yanında 3 seneden beri çalışan Aslı Günay, ustalık belgesi almak istiyor.

Aslı Günay, "Onu yaparken, bunu yaparken, eşimi seyrederken öğrendim. Şimdi artık rahat rahat her bir şeyi yapabiliyorum. Gelen bir arabayı daha hızlı teslim edebiliyoruz. Çok severek yapıyorum, çok zevkli bir iş. İstedikten sonra insan her şeyi yapabilir. Yeter ki istesinler” dedi. Aslı Günay’ın eşi Recai Günay, eleman bulmakta zorluk çektiklerini belirterek, “Baktık gördük eleman yok. Eşimle birlikte çalışmaya başladık” diye konuştu.

Aydın'ın Karacasu ilçesinde oto boyacılığı yapan eşi Recai Günay’ın yanında 3 seneden beri çalışan Aslı Günay’ın hedefi ustalık belgesi almak. Aslı Günay, şunları söyledi:

"TRAKTÖR SÜRÜYORSAM BUNU DA YAPARIM DEDİM"

"3 çocuk annesiyim. Eşim oto boyacılık yapıyor aynı zamanda zeytin ve incir üretiyoruz. Biz eşimle her işi birlikte yapıyoruz. İncir bahçesine de beraber gidiyoruz, zeytin bahçesine de birlikte gidiyoruz, bu işi de birlikte yapıyoruz. 3 yıldır buraya geliyorum. Her işi öğrendim diyebilirim. Yapabiliyorum. Destek amaçlı birlikte çalışıyoruz. Eşimle bir dönem çok büyük zorluklar yaşadık. Baktık olmadı. Ondan sonra işimize tekrar başladık. Baktım tek başına olmuyor, masraflar yetip bitmiyor dedim ben gitsem ne olur. Ben de yapabilirim. Traktöre binip çift sürüyorum bunu da yapabilirim diye düşündüm. Sonra ara sıra gelmeye başladım. Onu yaparken, bunu yaparken, eşimi seyrederken öğrendim. Şimdi artık rahat rahat her bir şeyi yapabiliyorum.

"BURADA ÇALIŞMAKTAN ÇOK MUTLUYUM"

İleride nasip olursa ustalık belgesi de almak istiyorum. Burada astar atma, zımpara yapma, kazıma, düzeltilecek yerleri düzeltme gibi işler yapıyorum. Her şekilde her şeyi yapabiliyorum. Bir arabanın boyasını komple kazıyabiliyorum. İstedikten sonra insan her şeyi yapabilir. Yeter ki istesinler. Bütün hanımlara eşlerine yardımcı olmalarını tavsiye ediyorum. Evin geçimini tamamen erkeğin üstüne bırakmamak gerekiyor. Bence en büyük mutluluk beraber çalışmak, beraber kazanmak, beraber harcamak ve beraber gezmek. Önceden bir arabanın işi 15 günde bitiyorsa artık bir hafta hatta 3-4 günde hazırlıyoruz. Çok severek yapıyorum, çok zevkli bir iş. Neden bunu yaptım demiyorum hiçbir zaman. İnsan çalışmaktan mutlu oluyor. Akşamları aynı sofraya oturduğumuzda en büyük zenginlik de bu. Görenler şaşıyor. İlk başlarda daha fazla şaşırıyorlardı. Şimdi alıştılar. Sanayide herkesle abi kardeş gibi geçiniyoruz."

"SEKTÖRÜN SIKINTISI ELEMAN YETİŞMEMESİ"

Recai Günay ise şunları söyledi:

"Karacasu sanayisinde 1985'te başladım. Çıraklık, kalfalık ustalık derken 1996 yılında bu yana kendi iş yerimi çalıştırıyorum. En büyük sıkıntımız eleman sıkıntısı. Ülkemizdeki eğitim sistemi bu şekilde olduğu sürece sanayilerde çalışacak insan bulunamayacak. Bunun için eleman lazım. Devir daim olması lazım. Eleman yetişmezse gelecekte üretemez hale geleceğiz. Üretemezsek tüketici hale geleceğiz. Tüketici olduk mu ekonomi her yönden zarar görecek. Bundan dolayı genç nüfusumuzu el becerisini geliştirmeye teşvik etmemiz lazım. Üretmeyen bir toplum batar. Baktık gördük eleman yok. Eşimle birlikte çalışmaya başladık. Elle olacak iş değil diye kendimiz yapmaya başladık. Gençler lise üniversite derken 25 yaşına geliyor. O yaştan sonra nasıl iş vereceksin nasıl çalıştıracaksın? Bir şey söylesen alınır, zoruna gider.

"MALİYET ARTIŞLARI SEKTÖRÜ ETKİLİYOR"

2-3 yıldır eşim yardım ediyor. Eşimle çalışmak güzel bir duygu. İşlerimiz de hızlandı. Hem el becerisi gelişiyor. Hem piyasa ekonomisini öğrenmiş oluyor. Amacımız vatandaşa hizmet etmek. En başta eleman sıkıntısı var. Sonra her geçen gün maliyetler yükseliyor. İnsanlar tek iş yetmiyor. 8 saat çalışan ek iş yapmak zorunda kalıyor. Eşimin belge alması için de çalışma yapıyoruz. Gerekirse ustalığı ona devredebilirim. Bu şekilde hayat mücadelemiz devam edecek. Burası sanayi olarak uygun değil. Eleman sıkıntısı var. 8-10 sene önce siyasilere bunları söyledik. Ama hala bir şey yapılmadı. Patinaj yapıyoruz. Kullandığımız maddeler yüzde 90'ı kimyasal. Bunlar da dışarıdan alınıyor. Zamlar zaten durmaz. Dolar, euro yükseldiği müddetçe maliyetler artmaya devam eder."