Bugünlerde, başladık AK Parti kongre süreciyle ilgili yazmaya, oradan devam ediyoruz mecburen. Zira bizim işimizde böyledir, kamuoyunun belli kesiminin ilgilendiği bir konuda yazı yazarsanız o kadar çok telefon alır, o kadar çok kişiyle bu konuyu konuşmak durumunda kalırsınız ki, o sohbetlerden birkaç yazı konusu çıkması hiç de sürpriz olmaz…
Türkiye genelinde kongre süreci devam eden Adalet ve Kalkınma Partisi’nde birçok ilde değişim rüzgârı esiyor doğal olarak. Bir yanda değişim rüzgârı eserken beri yanda da bu değişimin nasıl olacağı ya da olması gerektiği konuşuluyor, istişare ediliyor…
Ben, bir önceki yazımda, Eskişehir gibi genç ve kadın nüfusunuz hatırı sayılır olduğu şehirlerde neden ‘kadın il başkanı’ seçeneğinin değerlendirmeye alınmadığını tartışmıştım. Sağ olsun arayan, soran eksik olmadı…
Unutmadan aktarayım hemen, eski milletvekillerimizden Ülker Can aradı. Kendisiyle ilgili yazımda bir tek cümle geçmiştim, o cümlenin kendi düşüncelerini yansıtmadığını dile getirdi. Kendisine önce cümlenin bir tahmini aktardığını söyledim, ancak bir kez daha okuyunca Ülker Can’a hak verdim. İşte söyledikleri: “Ben eski milletvekiliyim ve çok açık söylüyorum bir daha siyaset yapmak istemiyorum. Ülkesi, partisi için siyaset yapan bir kişiydim, açık söylüyorum, maddi ve manevi olarak çok yıprandım. Şimdi, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sevdiğim için parti kurullarında zaman zaman eleştirilerimi yöneltiyorum. Bu da partimin daha iyi yerlere gitmesini istediğim içindir. Belki birileri bu eleştirilerimin altında şahsımın siyasete dönme isteği konusunda yanlış bir çıkarımda bulunmuş olabilir, orasını bilemem, ama benim duruşum ve kararım net. Bir daha aktif siyasetin içinde olmayacağım…”
Yazımda ismi geçen diğer bazı isimlerden de “il başkanı olmak gibi bir niyetim yok” tarzı geri dönüşler aldım, ancak onlara da söylediğim gibi, yazım, niyetleri kaleme aldığım bir yazı değildi, ben, bazı isimlerin Eskişehir’de “il başkanlığı” yapabileceklerini anlatıp oradan konuyu tartışmaya açtım…
Yine söylüyorum, Eskişehir’de bir kadın, gayet de güzel bir şekilde il başkanlığı yapabilir…

***

AK Parti’nin içinde de benimle aynı görüşte olan kişiler var genel merkezde…
Parti içindeki kurulların bir bölümü, Türkiye’deki bütün il başkanlarının yeni, genç ve kadın isimlerden oluşması gerektiğini savunuyor…
Ben, bu düşünceden yana değilim…
Bir parti bütünüyle, yeni, genç ve kadın isimlerden oluşmamalı…
Ben, bazı illerde, eski il ve ilçe başkanları ile milletvekillerinin partide yeniden siyaset yapmalarının önünün açılması gerektiğini düşünüyorum.
AK Parti tam 18 yıldır iktidarda ve bu süre zarfında birçok kişi parti kurullarında görev aldı. Bundan 15 yıl önce görev almış bir kişiyi, sırf, ‘yeni isimler gelsin’ diye bir kenara atmayı ve bir daha görev vermemeyi doğru bulmuyorum…
AK Parti içinde eskiden görev almış ve şu anda gerçekten partinin kendisine ihtiyaç duyduğu birçok isme sahip. Bu kişilere görev vermek, bütün ‘eskide kalmış’ isimler için de bir mesaj olacaktır. “Demek benim işim hâlâ bitmedi partide. Bir gün bana yeniden görev gelebilir” diye düşünecek birçok ismin, yeniden partilerini sahiplenmesi sağlanabilir…
Genel merkezde tartışılan, masaya yatırılan bir konu da her ilde eski başkan ve milletvekillerinden oluşan bir ‘ağbi grubu’ oluşturmak. Genel merkezde siyaset yapan birçok kişi bu görüşe sıcak bakmasa da neredeyse kurulduğundan beri iktidar olan bir parti için bence hiç de yabana atılmayacak bir öneri…

***

Peki, illerde neler yapılıyor?
Bir kere şunu belirtmekte fayda var…
Son alınan kararlar gereği bütün illerde aynı strateji ile hareket edilmeyecek…
Her ilin kendi yapısına uygun bir formül peşinde koşuluyor…
Örneğin, komşumuz Bilecik’te, genel merkezden gelen isimler, sanki bir ‘ağbiler grubu’ oluşturmuş, sanki “akil adamlar grubu” varmış gibi çalışıyor ve partideki birçok önemli ismin görüşüne başvuruyor, uzun uzun istişarelerde bulunuyor…
Bu durum Eskişehir’de yok…
Eskişehir’in koordinatörü Abdullah Güler, Eskişehir’e her geldiğinde sadece ve sadece Zihni Çalışkan’ın yeniden il başkanı olması için çalışma yürütüyor ve insanların Zihni Çalışkan’ı eleştirmeyi bırakıp ‘mecburen’ kabul etmesini istiyor.
Bu durum o kadar çok ayyuka çıktı ve tepki topladı ki, şimdilerde başka başka isimler geliyor Ankara’dan ve çeşitli istişareler yapılıyor. Ankara’dan gelen herkes şunu görüyor ki parti tabanında “değişiklik” isteği üst düzeye ulaşmış durumda…
Başkan Zihni Çalışkan çalışıyor, didiniyor, kongreden sonra il başkanı olacakmış gibi genel merkezden kendisine her söyleneni yapıyor, ancak parti tabanı, kendisinin, Yılmaz Büyükerşen ile ‘uyum’ içinde olduğu algısına öyle bir inanmış ki, ne yapsa fayda etmiyor.
Eskişehir’de bir değişim olacağına inananların sayısı her geçen gün artıyor…
Hatta buna mevcut milletvekillerinin de inanmaya başladığı dilden dile dolaşıyor…
Daha süre var…
Yeni il başkanının belirlenmesi için daha köprünün altında çooook sular akar…
Şu anda söyleyebileceğimiz tek şey, her geçen gün Zihni Çalışkan’ın aleyhine işliyor, “mutlaka değişecek” diyenlerin sayısı artarken, Başkan Çalışkan’ın şansı eriyor…