Mimar Sinan’ı ölümünün 430’uncu yıl dönümünde Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi tarafından düzenlenen lokma hayrı ile anıldı. Başkan Özerk “Bugün bilim insanları Sinan’ın yapıtlarını çeşitli yönleriyle inceleyerek Osmanlı İmparatorluğu’nun meydana getirdiği yüksek kültürü anlamaya çalışmaktadır”dedi.

Mimar Sinan’ı ölümünün 430’uncu yıl dönümünde Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi tarafından düzenlenen lokma hayrı ile anıldı. Oda Başkanı M. Ali Özerk Büyük usta Mimar Sinan’ı ölümünün 430. yılında saygıyla andıklarını ifade ederek “Mimar Sinan Şehzadebaşı Külliyesi’nden Süleymaniye Külliyesi’ne İstanbul’un siluetini taçlandırdığı eserleri ile, Balkanlar’dan Yakındoğu’ya tüm Osmanlı coğrafyasına yayılan camileri, medreseleri, hamamları, hanları ile Osmanlı kent kültürünü yüceltmiş ve tüm imparatorluğa yaymıştır. Bugün bilim insanları Sinan’ın yapıtlarını çeşitli yönleriyle inceleyerek Osmanlı İmparatorluğu’nun meydana getirdiği yüksek kültürü anlamaya çalışmaktadır. Mimar Sinan’ın iki görkemli yapıtı Süleymaniye ve Selimiye UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alınmış ve böylece bu mimarlığın “insanın yüksek dehasının başyapıtları” olarak “üstün evrensel değer” taşıdığı tüm Dünya tarafından kabul görmüştür. Sinan’ın mimarlığı kuşkusuz yoktan var olmamıştır. O yaşadığı coğrafyayı ve mekanı incelemiş, irdelemiş, Ayasofya’yı anlamış ve onunla konuşmuştur. Süleymaniye Bizans’tan Osmanlı’ya yaşamsal sürekliliğin belki de en önemli göstergesidir; hem alabildiğine özgün bir tasarım hem de kültürler arası bir iletişimin öznesidir. Bu bağlamda yalnız Sinan’ın dehasını ortaya koyan eşsiz tasarımıyla değil bin yıllık bir geçmişin, birikimin değeriyle de anlam yüklenmiştir. Mimar Sinan’ın yaptığı camiler, medreseler, hamamlar, hanlar, köprüler, her biri ayrı ayrı geçmişten süzülerek gelen çok duyarlı bir kültürün ürünü, farklı toplulukların oluşturduğu mimarlıkların bir bileşkesidir. Mimar Sinan’ın yaşamının geçtiği Balkanlar’dan Yakındoğu’ya tüm bu geniş coğrafyayı günümüzde ülkemiz ve komşuları temsil etmektedir. Bu topraklarda barışın ve demokrasinin sürekliliğinin sağlanmasında, kültürler arası diyaloğu 16. yüzyılda çözmüş olan Koca Sinan bizler için ışık tutmalıdır. Büyük Usta Mimar Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, başta karar vericiler olmak üzere herkesi çağdaş yaşama, demokrasiye, Cumhuriyet’e ve onun mimarlık değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz”dedi.