Talihsiz kadın, geçtiğimiz aylarda kendisini darp ettiği için polise şikâyetçi olduğu kocasının, şimdi de ailesine ulaşarak ağabeylerine ‘Suriye adetlerine uymuyor’ diyerek kendisini öldürmeleri konusunda baskı yaptığını iddia etti.

Yaklaşık 10 yıl önce Suriye’deki iç savaştan kaçarak kocası Samir T. (41) ve 3 çocuğu ile Türkiye’ye sığınan Muna T. (36) isimli kadın 7 yıl önce Afyonkarahisar’a yerleşti.

1 yıl önce ailesi ile Türk vatandaşlığı da alan kadının hayatı, kocasının ayrı bir evinin olduğunu öğrendiği 1 yıl öncesinde altüst oldu.

Aralarında yaşanan tartışmalardan dolayı kocası Samir T.’nin kendisi ile birlikte zaman zaman çocuklarına da şiddet uyguladığını öne süren Muna T., geçtiğimiz Temmuz ayında kocasının kendisini feci şekilde darp ettiğini söyledi.

Darp olayının ardından gelen ihbar üzerine ve kadının şikâyeti ile harekete geçen Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, Samir T.’yi gözaltına alarak ifadesini aldı. Samir T. hakkında savcılıktan da uzaklaştırma kararı çıktı. Yaşananların ardından Muna T., şiddetli geçimsizliği gerekçe göstererek Samir T.’den boşanmak için avukatı aracılığıyla dava açtı.

Sonunun İstanbul’da kucağında bebeği ile öldürülen Suriyeli kadın gibi olmasından korkuyor
Muna T., kocasına boşanma davası açtıktan sonra hayatının iyice altüst olduğunu dile getirerek, yaşadıklarını anlattı. Sonunun, geçtiğimiz günlerde İstanbul Sultangazi’de kardeşi tarafından kucağında bebeği ile öldürülen Suriyeli Hatice Hacı gibi olmasından korktuğunu, çünkü kocasının boşanma kararı aldığı için baskı yapmaya başladığını dile getirdi.

Muna T., “Eşim çok cimri bir insan. Kendisinden bir şey istenildiği zaman, zaruri ihtiyaçlarımızı bile karşılaması durumunda dahi çok sinirlenir ve buna şiddetle karşı gelirdi. Çok pintiliğinden, cimriliğinden dolayı da bize rahat, huzur vermiyordu. Kendisi ile tartıştığımızda evden giderdi, bazen aylarca gelmezdi. Bir yıl önce keşfettim ki bizim kaldığımız evin haricinden başka bir ev daha kiralamış ve kendisi orda kalıyormuş. Boşanma davasını açmadan 2 ay öncesine kadar kendisi zaten evi terk etmişti, ben de artık son aşamaya geldiğimde dolayı boşanma davası açmak zorunda kaldım. Çünkü masraflarımızı karşılamıyor biz yokluk içerisinde yaşıyorduk. Oğlum çalışmasına rağmen maaşını kendisi alırdı. Sırf bize para gelmesin diye oğlanın harçlığını dair kısardı” dedi.

Dava açtıktan sonra kocasının kendisine ve çocuklarına karşı daha fazla öfkelendiğini dile getiren Muna T., sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Ben davayı açtıktan sonra bundan haberdar oldu, beni gelip tehdit etti, ‘evden seni çıkaracağım elektriğini, suyunu, doğalgazını keseceğim, seni sokaklarda süründüreceğim, ancak bir şartla eğer bana taahhütte bulunup bana bütün hak ve hukuklarını feragat edersen çocukları da bana bırakırsan zaman seninle boşanırım’ diye tehditte bulunuyor. Zaten tehdidinden sonra ev sahibini bana gönderip, evden çıkmamı istediler sağ olsun komşularım aracılıyla evde tekrar kaldım. Abonelikleri kocamın üstüne olduğu için elektriği kesti, suyu kesti, doğalgazı kesti. Sonradan çocuklarım elektrik olmaması dolayısıyla hastalanmıştı 2 küçük yavrum var benim. Onlar da soğuktan etkilenerek haftalarca yatakta hasta yatılar. Biz çocuklarla bu soğuklarda doğalgaz olmaksızın evde yaşamaya çalışıyoruz.”

Kocasının ailesini kendisine karşı kışkırttığını ve sürekli endişeli olduğunu kaydeden Muna T., “İmzalatıp isteyip de bana kâğıdı imzalatmadığından sonra ağabeyime gidip ‘Muna bir erkeğe aşık, o erkek için benden boşanacak ve o erkekle evlenecek. O yüzden sizde haya (kınanma endişesi) yok mu, sizde utanma yok mu kardeşinizi böyle yalnız bırakıyorsunuz? Onun işini halletmeniz gerekirdi. Benim kulağıma öyle laflar geldi. Ailemden ben çekiniyorum, korkuyorum kendisinden de korkuyorum çünkü can güvenliğim yok bu durumda diyor. Biliyorum o çok yalan söyler ve birçok kişiyi tahrik eder ve beni mağdur edecek ve beni katledecek diye bekliyorum zaten ve ondan da korkuyorum diyor” dedi.

“Elektrik, su ve doğalgaz olmayan evde yaşam mücadelesi veriyorlar”
Yaşadıklarının bir son bulmasını ve artık huzur istediğini sözlerine ekleyen Muna T., açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“8 yıldır kendisinden çektiğim bu az yılın bitmesini istiyorum. Çocuklarımla kendi başıma yaşamak istiyorum. Ben tutunacak hiçbir dalım yok hukuki olarak, sosyal olarak ve şefkat olarak ben Türk kadın derneklerinden, Türk makamlarından Allah rızası için yardım bekliyorum. Psikolojik olarak biz zaten yıkılmış durumdayız. Hala beni ve çocuklarımı tehdit edip öldüreceğini veya bizi süründüreceğini veya 'bunlar sizin iyi günleriniz, siz daha neler göreceksiniz' diye tehditler de savurmadığı gün yok."

Öte yandan genç kadın, elektrik, su ve doğalgazın kesik olduğu evde komşularından çektiği seyyar kablo ile elektrik ihtiyacını, piknik tüpü ile de yemek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.