Türkiye hızla güçleniyor, gelişiyor, yükseliyor...

Bunda en önemli faktörlerden ikisi 18 yıldır süren siyasi istikrar ve dirayetli siyasi liderlik...

Bu süreç içerisinde dile getirdiğim endişelerin başında Türkiye’nin muhalefet sorunu geliyordu...

Alternatif oluşturabilecek,daha iyinin politikalarını üretmenin peşinde olabilecek bir muhalefet ülkemin en büyük eksiği idi...

Aslında MHP bu eksiği dolduruyordu lakin başkanlık sistemi sonrasında AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur ittifakı muhalefet kanadında yine bir boşluğun oluşmasına yol açmıştı...

MHP iktidara aslında yapıcı bir muhalefete devam etmekle birlikte, Cumhur ittifakının dışında kalan seçmenleri temsil eden güçlü, milli ve çözüm alternatifi olabilecek bir yapıya ihtiyaç olduğu da aşikardı.

Ancak o siyasi tarla rahmetli Muhsin Başkan'ın tabiri ile çoktan sürülmüştü...

Bu tarlayı sürenler kısa vadede amaçlarına ulaşabilmek adına bu seçmen gurubunu Erdoğan düşmanlığı üzerinden motive etme yolunu seçtiler...

Bununla birlikte, eğer ki aklı başında muhalefet söylemleri de oluşturabilselerdi belki de geçmişi yaşamayan büyük bir genç ve yeni seçmen kitlesi üzerinde etkili olabilmeleri mukadder olacaktı...

Buna bir şekilde engel olmak gerekli idi... Belgeler, kasetler vs. yüzünden velev ki iktidar olsalar milli refleksleri gösteremeyecek olan derin CHP aklı buna güzel bir çözüm üretti...

Bunu bugünlerde daha da net algılamak mümkün...

Şöyle ki...

CHP milli refleks gösteremeyecekse olabildiğince gayri milli, içi boş, milletin ortak müştereklerine aykırı politikalar ve söylemler üretmeli idi...

Onsekiz yıllık iktidardan bıkan, geçmişi yaşamamış ve bilmeyen seçmenler dahi CHP ‘yi bir alternatif olarak görmemeli idi...

Karşıdan gelecek her bir oy iki oy yazılacaktı haneye...

O zaman iticilikte ve millete yabancılaşmakta zirve yapmalıydılar...

Ki karşı taraftan seçmen geçişi olmasın...

Ayrıştırıcı, nefret dili söylemleri çok keskin olmalıydı...

Hem radikal tabanlarını iyice konsolide etmeliler hem de karşıdan kendilerine oy gelmesine engel olmalı idiler...

Kendilerine oy verme ihtimali olan seçmeni sürekli küçümsediler, aşağıladılar...

Bulabildikleri her mecrada bunu tüm şiddeti ile yaptılar...

Koyun dediler...

Çomar dediler...

Bidon kafalı dediler...

Göbeğini kaşıyan adam dediler...

Onlarla bizim oyumuz bir olmamalı dediler...

Surlarda o tarafa geçiş için tek bir gedik bile bırakmadılar...

Böylece Türkiye’nin yükselişinin engelleyebilecek bir siyasi istikrarsızlığa hiç geçit vermediler...

Kendilerinin yapamayacağını biliyorlardı ama tarlalarını süren güçler sürekli baskı yapıyor idi... Hangi yolla olursa olsun iktidara gelmeleri için bastırıyorlardı...

Bu baskıya direnemeyen derin CHP, akıllıca bir taktik ile pasif direnişi seçti...

Bu arada kendisinden seken seçmeni ve Hdp’yi kontrol etme, pasifize etme ve önlerini tıkama işini de gayet başarılı bir şekilde yaptı...

Bu arada batıya da sürekli gerekeni yapıyormuş görüntüsü vererek oyalamayı ihmal etmedi...

Kendi ülkesine CHP'nin bu kadar abartılı muhalefet yaptığını gören batı rehavete kapıldı...

Bu arada Türkiye ekonomik, askeri ve siyasi pek çok operasyona maruz kalarak bu üç alanda da gitgide güçlendi...

CHP'nin mütemadiyen “batıyoruz” söylemini özellikle batı gerçek zannetti...

Belediyeler de bir yıldır gösterdiği performansla, beni bir daha seçmeyin, mesajını gayet ustalıkla seçmene verdi...

Bu 18 yıllık geçmişte siyasi istikrarın ana unsurlarından biri olmayı başaran özellikle derin CHP içimi rahatlatıyor artık...

Tam Bağımsız Yeniden Büyük Türkiye’nin bundan sonraki kutlu yürüyüşüne CHP'nin bundan sonra da üzerine düşeni yaparak destek vermeye devam edeceğine inanıyor, CHP’ye güveniyorum...