Ekran bağımlılığı, günümüz çocuklarında yaygın bir problem haline geldi. Özellikle pandemi dönemiyle beraber, çocukların uzun zamandır okula gitmemeleri, dersleri çevrim içi ortamda takip etmeleri ve ebeveynlerin de evden çalışıyor olmaları ve sosyal izolasyonla beraber enerjilerini atabilecek alanların kısıtlanmasıyla beraber ekran bağımlılığını daha da arttırdı. 

Çocuklar yaşlarına uygun saat aralıklarında, ailenin gözetiminde ekranla vakit geçirebilirler ancak bu durum bağımlılığa dönüştüğünde çocuk ve aile açısından büyük riskler oluşur. Çocukların gelişim dönemlerine uygun şekilde yönlendirilmeleri ekran konusunda da büyük önem arz ediyor. Ekranla çok küçük yaştan itibaren tanışan çocuklarda ilerleyen dönemlerde ekran bağımlılığı oluşma olasılığı daha yüksek,3 yaş öncesinde çocuk ekrana maruz kalmamalı,6 yaşa kadar çocuğun kendine ait bir oyun konsolu/elektronik cihazı olmamalı,9 – 12 yaşları arasında çocukları internete girerken ebeveynleri kontrol etmeli,12 yaşından önce sosyal medya hesabı kullanmamalıdır.

Bağımlılığı önlemeye yardımcı olmak için, oturma odası dışındaki odalarda televizyon olmamalı, elektronik cihazlarla geçirilecek süreyi ebeveyn belirlemeli, çocuklarla siber zorbalık ve internetin tehlikeleri hakkında konuşulmalı, ekran süresi net olmalı, yasak yerine alternatifler üretilmeli, çocukları sakinleştirmek ve yemek yedirmek için ekranın karşısına oturtulmamalıdır.

Çocuk mutlaka ilgi alanları ve tercihlerine göre sosyal aktiviteye yönlendirilmelidir. (Enstrüman çalmak, tiyatro, dans, bale, futbol, basketbol, tenis vs.) Ekran iyi bir çocuk bakıcısıdır ancak uzun vadede olumsuz etkileri çok daha büyüktür.

Her konuda olduğu gibi burada da en önemli nokta, ebeveynlerin ekranla ilişkisidir. Eğer sık sık elimize telefon alıyor veya akşamlarımızı yalnızca televizyon izleyerek geçiriyorsanız, çocuklarınızdan da aksini beklemeniz gerçekçi değildir.

Peki ekran bağımlılığın zararları nedir? 

Beyin gelişimi, duygu durum, dikkat, yaşam tarzı, kişilik, hatta fiziksel yapıyı dahi etkiler. Kronik ekran bağımlılığında beyin daha yüksek seviyelerde dopamin ve endorfine alışır; bu da bağımlılığın derinleşmesine neden olur

Ekran bağımlılığı nedeniyle stres hormonları salgılanır ve bu da hafıza problemlerine neden olur

Ekran bağımlılığı organizasyon, planlama ve dürtü kontrolünü olumsuz etkiler

Küçük çocuklarda dil becerileri olumsuz etkilenir. (Son yıllarda ekran teması nedeniyle fiziksel bir problem olmamasına rağmen dil gelişimi gecikmeleri yaşanması çok yaygındır)

Dikkat süresi azalır

Saldırganlık artar

Uyku bozuklukları başlar 

Sosyal kaygı ve diğer kaygı bozuklukları gelişebilir.

Beyin yorulur

Tepki kontrolü zayıflar

Akademik başarı azalır

Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflar ve ekran dışındaki etkinliklere ilgisi neredeyse tamamen kaybolur

Özgüven eksikliği oluşur.

Ebeveynlerle olan bağlar zayıflar

Yaratıcılık azalır, gelecekle ilgili planlar kurulmaz.

Yalan söyleme ve şiddet içeren davranışlar ortaya çıkabilir.

Günlük işler ve sorumluluklar aksamaya başlar...

Problem çözme becerileri olumsuz etkilenir.

            Bağımlılık varsa çocuk etrafındaki dünyayı keşfetmek istemez ve temel güven duygusu azalır. Kişilik gelişiminin oluşması için yeterli tecrübe edinemez. En önemlisi aşırı ekran çocuğun beynine direkt zarar verdiğinden, çocuk kendi potansiyelini fark edemez hale gelir ve problem çözme yeteneğini kaybeder. Zararlarına bakıldığında bilmeden ya da bilerek çocuğun gelişim serüvenine ne kadar zarar verdiğini yorumlamak tüylerimizi ürpertiyor.

            Ekran bağımlılığını büyük oranda engellemek mümkün, ekranla olan ilişkisini ve ayırdığı zamanı gözlemlemekle işe başlamak gerekir sonrasında sınırlar ve kurallar getirilmeli çocuğun ekrana ihtiyaç hissetmemesi için alternatifler bulunmalı ve bunlar cazip hale getirilmeli ki çocuk başka bir ihtiyaç hissetmesin, yararları ve zararları anlatılmalı tamamen soyutlamak ve ve ceza vermek işe yaramaz bununla baş etmeyi öğretmek ve örnek olmak gerekir.