BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Balıkesir'de partililerle bir araya geldiği basın toplantısında, yangınların başladığı ilk günden itibaren BBP olarak sahada olduklarını ve birlik beraberlik içerisinde olunması gerektiğini vurguladı. Sözlerine, yangınlarla ilgili konuşarak başlayan Destici, "Başta yangın bölgeleri olmak üzere Antalya, Adana, Mersin, Osmaniye, Muğla, Aydın vesaire ufak ufak da olsa yangınlarla karşı karşıya kalan bütün illerimizde, ilçelerimizde ve bölgelerimizde yaşayan vatandaşlarımıza bir kere daha geçmiş olsun diyorum. Yakınlarını kaybedenlere sabırlar diliyorum. Tabi özellikle yangında özellikle can kayıplarının yanı sıra mal kayıpları da meydana geldi. İnsanların onlarca yıllardır oturduğu evleri yandı, bahçeleri yandı, hayvanları yandı ve mahsulleri yandı. Büyük bir acı yaşadılar. Biz bunlara bizzat şahitlik ettik" dedi.
Yangınların başladığı ilk günden itibaren devletin sahada olduğunu söyleyen Destici, "Biz orada şunu gördük. İlk günden itibaren devlet sahadaydı. Devletin yetkilileri sahadaydı. Daha ikinci gün hasar tespit çalışmaları yapılmaktaydı. Diğer taraftan tabi Müslüman Türk Milleti yardımseverdir. Dayanışma ruhu yüksektir, kadirşinastır. Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye yardımlar akmaya başladı. Biz de bu hususla ilgili Alperen Ocakları vakfımızı görevlendirdik ve arkadaşlarımız yangının üçüncü gününden, diğer illerden toplanan yardımlarla birlikte ve Alperen Ocakları Vakfımızın bünyesinde bulunan Alperen kurtarma ekipleriyle birlikte sahadaydılar" şeklinde konuştu.



"Hainler yine aynı tavrı sergiledi"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yaşadığı olumsuzluklar karşısında hainlerin yine devrede olduğuna dikkat çeken Destici, "Hainler, maalesef bu yangınlarda da aynı duruşlarını, bu olumsuz ve kötü duruşlarını ortaya koydular. Tabi bunların bir kısmı bunu hainliklerinden dolayı yaptılar. Çünkü zaten hainler. Bir kısmı gafillliklerinden dolayı yaptı, bir kısmı da siyaseten yaptılar. Siyasi rant elde etmek için yaptılar. Fakat bu işlerde siyasi rant peşinde olunmaz. Burada önce bir yangın varsa, hep birlikte onu söndüreceğiz. Daha sonra burada eksiklik nedir, noksanlık nedir, hangi konularda tedbirsiz davranılmıştır, hangi konularda öngörüsüzlük yapılmıştır, öngörülememiştir bunlar konuşulur. Ve hep birlikte çözüm bulunur. Çünkü bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu millet bizim. Amerika'sından, Avrupa Birliği'nden, Rusya'sından ve Çin'inden bu ülkeye fayda gelmez. Fayda gelmeyeceği gibi demokrasi de gelmez. Yani özellikle Ana Muhalefet partisi başta olmak üzere, diğer onun etrafında toplanmış olan partiler ve onların yöneticileri de kulağını iyi açsın ve dinlesinler, bir kere daha söylüyorum. Ne Amerika'dan, ne Avrupa Birliği'nden, ne de başka birisinden bizim ülkemize fayda gelmez. Bizim ülkemizin ve bizim milletimizin lehine bir düşünce oluşmaz, bir tavır gelişmez, demokrasi de gelmez. Amerika Birleşik Devletleri Afganistan'a gitti de demokrasi mi götürdü? Irak'a gitti demokrasi mi götürdü? Suriye'de demokrasi mi var? Ya da Fransa'sı, İtalya'sı, İspanya'sı? Kuzey Afrika ülkelerinde, Cezayir'de, Fas'ta, Tunus'ta yaptıkları ortada değil mi? İngiltere'nin bütün dünyada yaptıkları sömürgecilik ortada değil mi? Bütün bunlar ortadayken nasıl oluyor da bizimkiler halâ onlara bel bağlıyor, onlardan ümit bekliyor gerçekten bunu anlamış değilim. Hem İstihbarat birimlerimiz, hem Emniyetimiz, İçişlerimiz ve hem de Jandarmamız gerekli çalışmaları yürütmektedir" dedi.


Yangını çıkaranların en ağır cezaya çarptırılması gerektiğini söyleyen Destici, sözlerine şöyle devam etti:
"10 civarında bu konuda zanlı da gözaltındadır ya da tutukludur. Bunların sorguları da devam etmektedir. Bunlar tamamlandıktan sonra nerede ve kimler tarafından bu sabotajların gerçekleştirildiği ile ilgili devletimizin ilgili ve yetkili kurumları daha net açıklamalar yapacaktır. Ama ben şunu ifade edeyim; bu hainlere en üst sınırdan ceza verilsin diyeceğim ama en üst sınırdan ceza bile bunun karşılığı olabilir mi olamaz. Yani bir insan gelecek, terör örgütünün talimatıyla bizim ormanımızı yakacak, içinde binlerce canlıyı öldürecek. İnsanlarımız ölecek, itfaiye erlerimiz ölecek, gençlerimiz ölecek, hayvanlarımız telef olacak, malımız mülkümüz ciğerlerimiz yanacak. Ama buna diyelim 10 yıl, 15 yıl ceza verilecek. Bunun infazı olacak ve 5-6 yıl yatıp çıkacak. Bu kabul edilemez. Bu kadar cana kast eden, bunu da terör örgütünün talimatıyla birisi yaptıysa o zaman bunun eğer idam olmuyorsa ki Anayasamızda yok, en azından ömür boyu hapiste kalması ve bir daha gün yüzü görememesi gerekir."