Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar şu ifadeleri kullandı;

"30 yıl önce bugün yitirdiğimiz Uğur Mumcu’yu özlemle anıyoruz. Yaşamının en güzel döneminde kahpece pusuya düşürülerek şehit edilen, kalpaksız Kuvayı Milliyeci Uğur Mumcu’nun karanlık güçler tarafından katledilmesini nefretle kınıyoruz.

Uğur Mumcu, Atatürk devrimlerini ve laik cumhuriyetimizi benliğinin tüm derinliklerine kadar sindirmiştir. Dini, çıkarı için kullananların amaçlarını en iyi bilenlerdendi.

Uğur Mumcu, laikti. Türkiye Cumhuriyetini bölüp parçalamak ve ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyenlerle yılmadan savaştı. Bütün bu nedenlerle laik Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını onun bedeninde kundaklamak istediler.

Uğur Mumcu, tam bağımsızlıktan yanaydı. Her Atatürkçü gibi tüm yaşamı boyunca tam bağımsızlığı savundu.

Uğur Mumcu, antiemperyalistti. Türkiye’yi çok uluslu şirketlere teslim etmek isteyenleri çok iyi tanırdı. Çıkar çevrelerinin baş düşmanı, emekçilerin, ezilenlerin ve sömürülenlerin yılmaz destekçisiydi.

Uğur Mumcu, demokrasi ve insan hakları savunucusuydu. Cumhuriyetten ve demokrasiden yana savaşını her koşulda sürdürdü.

Yaşadığımız günlerde ülkemizde görülen gelişmeler Uğur Mumcu’nun tespitlerinin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. Ülkemiz skandallarla sarsılırken, ekonomik ve siyasal bir fırtınanın içine sokulmuştur. Yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edeceğiz diye iktidar olanlar, yolsuzluğun girdabına düşmüşlerdir. Ülkenin bütün kaynakları talan edilirken rüşvet iddiaları ayyuka çıkmıştır. Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, erklerin ayrılığı yok edilmiş, yargıya adaletsizliğin gölgesi düşmüştür.

Ülkemiz bölünmenin eşiğine getirilmiş ve üniter yapımız tehlikeye sokulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti hızla din odaklı bir devlet yapısına sürüklenmektedir. Sömürgecilerin ve işbirlikçilerin hedefi Kemalist Düşünceyi yok etmektedir. Diğer yandan eğitimde oynanan oyunların sonucunda akla ve bilime dayalı eğitim sistemi yerine inanca dayalı eğitimle dindar ve kindar kuşaklar yetiştirilmek istenmektedir.

Bütün bu gelişmeler karşısında bize düşen görev, sevgili Uğur Mumcu’nun ve bütün devrim şehitlerinin uğruna savaştıkları laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetini kararlılıkla savunmaktadır.

Adalet ve Demokrasi Haftası’nda tüm demokrasi şehitlerimize söz veriyoruz. Yaktıkları meşaleyi sonsuza kadar taşıyacağız.

Cumhuriyetimizin 100. yılında Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ni hep birlikte inşa edeceğiz."