Kanada'da vefat eden babasının cenazesine gitmek için havaalanına giden kadın, vize sorunuyla karşılaşınca geceyi bir otelde geçirmek zorunda kaldı.

Dublin'deki otele vardıktan sonra bir kadeh şarap almak için bara indiğini ifade eden kadın, yanına yaklaşan iyi giyimli ve beyefendi bir adamın kendisiyle sohbet ettiğini ve acısını paylaştığını kaydetti.

Daha sonra kendisine bir içki ısmarladığını ve ondan sonra hiçbir şey hatırlamadığını belirten Naomi Woodyatt, uyandığında yaşadıklarını şöyle anlattı:

Yatakta yatıyordum. O ise karşımda oturuyordu. Yüzünde iğrenç bir sırıtma vardı. Bana doğru yaklaşınca niyetini anladım. Durmasını istedim, devam etti. Kıpırdayamıyordum. Bana uyuşturucu vermişti.

Tekrar uyandığımda vücudumda sigara yanıkları gördüm. Parmağımdaki yüzüğüme kadar değerli eşyalarımı almıştı.

Üç gün boyunca ağladım. Elimden başka bir şey gelmiyordu. O sırada babamın cenazesine katıldım. Gözyaşlarım hem babam hem de yaşadıklarım için akıyordu.

Daha sonra kendini toparladım ve yaşadıklarımı başka kimsenin yaşamaması için anlatmaya karar verdim.