KÖMÜRDEN ÇIKIŞ ACİLEN PLANLANMALI!

Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, 350.org, Ekosfer ve Yuva Derneği için Solar3GW tarafından hazırlanan "Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli” raporu açıklandı.

Raporda yer alan bilgilere göre, kömürlü termik santrallara bağlı çalışan açık madencilik sahaları, hem kapladıkları alan itibarıyla güneş santrali kurulumuna elverişli hem de trafo merkezleri ve iletim hatlarına halihazırda bağlantılı olduklarından güneş enerjisi dönüşümünde maliyet avantajına sahip.

KADEMELİ KÖMÜRDEN ÇIKIŞ ÇAĞRISI

Raporda, Türkiye’nin net sıfır hedefine ulaşmak için 2030 yılına kadar kademeli kömürden çıkış planını bir an önce hazırlaması çağrısı yapılarak “Ekosistemi ve yerel halkın taleplerini önceliklendirerek kömür sahalarındaki güneş potansiyelini değerlendirmeli” denildi.

Toplam kurulu gücü 10 bin 495 MW olan 22 kömürlü termik santrali ve açık kömür saha alanları şöyle sıralandı:

“Çan, Çan 2, Bolu-Göynük, Kangal, Seyitömer, Çayırhan, Orhaneli, Çatalağzı, Soma-B, Soma, Soma-Kolin, Polat1, Tufanbeyli, Tunçbilek, Yatağan, Yeniköy, Yeniköy-Kemerköy, Çumra Termik, Çumra, Afşin-Elbistan A, Afşin Elbistan B, Silopi.”

“YENİLENEBİLİR GÜNEŞ ENERJİSİ SAYESİNDE YILLIK 12,4 MİLYON TON CO2 EMİSYONUNUN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR”

Raporda öne çıkan sonuçlar ve öneriler şöyle sıralandı:

“- 22 kömürlü termik santrala kömür sağlayan kömür sahalarına 13 bin 189 MW kurulu gücünde güneş enerji santrali kurulabilir. Bu, Türkiye’nin şu anki güneş kurulu gücünün (7815 MW) yüzde 170 artması demek.

- Bu kurulu güçten üretilecek 19.079 GWh elektrik, 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilir.

- Yenilenebilir güneş enerjisi sayesinde yıllık 12,4 milyon ton CO2 emisyonunun önüne geçilebilir.

- Bu yüksek güneş potansiyeli değerlendirilirken madencilikle bozulan arazilerin doğaya yeniden kazandırılmasının mümkün olup olmadığı mevzuata uygun biçimde tespit edilmeli ve yerel halkın mülkiyet hakkı korunarak kararlara katılımı sağlanmalı.

- Türkiye taraf olduğu Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlama hedefine uygun olarak kömürden çıkış stratejisi oluşturmalı, mevcut kömürlü termik santraller için kapanma programı belirlenmeli.”

Çevre dernekleri temsilcileri de rapora ilişkin şu değerlendirmeleri yaptılar: 

“KÖMÜR SAHALARINDAN UYGUN OLANLARIN KULLANABİLMESİ İÇİN GEREKLİ PLANLARIN YAPILMASI GEREKİYOR”

Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) Kampanyacısı Duygu Kutluay: Küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlandırmak için en hızlı ve önemli adım, kömürden çıkmak olacaktır. Avrupa’da 23 ülke ya elektrik üretimlerinde kömürü çıkardı ya da kömürden çıkış kararıyla kendilerine bir yol haritası hazırladı. Bu süreçte kullanılmaz hâldeki eski kömür sahalarının güneş santrallarına çevrildiği örneklere giderek daha fazla rastlıyoruz. Raporumuzun da ortaya koyduğu gibi Türkiye’de de kademeli kömürden çıkış planı kapsamında tekrar ekosistemlere kazandırılamayacak kömür sahaları, yenilenebilir enerjiye geçişte önemli bir fırsat yaratabilir. Ülkemizin en büyük hazinesi doğal alanlarını enerji üretimine feda etmek yerine, kömür sahalarından uygun olanların kullanılabilmesi için gerekli planların yapılması gerekiyor.

“2021’DE KÖMÜRDEN ÜRETİLEN ELEKTRİĞİN ÜÇTE BİRİNİ SADECE BU SANTRALLAR ÜRETEBİLİR”

Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Barış Eceçelik: Türkiye’nin bir yandan kömür santrallarını kapatması öte yandan da düşük karbonlu, yakıtta dışa bağımlılığı olmayan rüzgâr ve güneş gibi enerji kaynaklarına geçmesi gerek. Sadece kömür santrallarının sahalarını güneş santrallarına dönüştürsek 19 milyar kilovatsaat elektrik üretebiliriz. 2021’de taşkömürü ve ithal kömürden üretilen elektriğin üçte birini sadece bu santrallar üretebilir.

“KÖMÜRDEN ÇIKMAK TÜRKİYE İÇİN HAYAL DEĞİL”

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül: Açık kömür madencilik yapılan sahaların güneş enerjisi teknolojisine bırakılması, kısa süreler içinde enerji sektörünün emisyonlarını düşürebilir ve bunu önemli ölçüde düşük maliyetlerle gerçekleştirebilir. Bu süreçte, kömürden uzaklaşmayla halk sağlığında kaydedilecek hızlı iyileşme ve yeni doğal alan tahribatının önüne geçilecek olması ise diğer kazanımlar. 2030’a kadar kömürden çıkmak Türkiye için hayal değil.

“BU RAPOR, KARBONSUZLAŞMA MARATONUNDA İLK ADIMA REHBERLİK EDİYOR”

Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Turhan: “Bugün maalesef, ülkemizde fosil yakıtlı santralların yenilenebilir enerji santrallarınca maddi olarak desteklenmesi gündemde iken, kömürlü termik santrallerin güneş enerjisi santrallarına dönüşümü için bir ön çalışma niteliğindeki bu rapor, karbonsuzlaşma maratonunda ilk adıma rehberlik ediyor. Nitekim, mevcut termik santralların kömür sahaları, güneş panelleri ile donatılabilecek kadar geniş ve çorak alanlar. Üstelik panellerin üreteceği elektriğin de şebekeye taşınması ve bağlanması için gerekli elektrik altyapısını barındırıyorlar. Özellikle bu raporda yer verdiğimiz batarya depolamalı alternatif modeller, temiz ve ucuz enerjiyi baz yük santral özelliğiyle şebekeye ulaştırabiliyor. Böylece elektrik üretiminde dünyada da yaygınlaşan yepyeni bir trendi ülkemizde de tanıtıyoruz.”

“2053’TE NET SIFIR OLMA HEDEFİMİZDE SAMİMİ İSEK KÖMÜRDEN ÇIKIŞI ACİLEN PLANLAMALIYIZ”

WWF- Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu: Kömürden elektrik üretimi gerek iklim gerek halk sağlığına etkisi gerekse ekonomik açıdan topluma ve doğaya ağır bedeller yüklüyor. Türkiye’nin toplam sera gazı salımının dörtte birinin kömürden kaynaklandığını biliyoruz. Kömürlü termik santralların neden olduğu hava kirliliğinin erken ölümlere yol açan sağlık sorunlarını tetiklediği de bir gerçek. Diğer yandan küresel ölçekte yaşanan kriz enerji güvenliğinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. 2053’te net sıfır olma hedefimizde samimi isek kömürden çıkışı acilen planlamalıyız. Bu çerçevede güneş enerjisi büyük bir fırsat sunuyor. ‘Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli’ raporu bu fırsatın boyutlarını ve nasıl değerlendirebileceğimize dair ipuçlarını bize gösteriyor.”