ESO Başkan Yardımcısı Sinan Özeçoğlu, Murat Sürel ile birlikte katıldığı ESO Haber'in canlı yayınında kriz sonrası Türkiye ekonomisi ve ihracatın nasıl artırılacağı yönünde değerlendirmelerde bulundu. 

"Her krizden sonra Türkiye ihracatta büyüdü"

ESO Başkan Yardımcısı Sinan Özeçoğlu, Türkiye ekonomisinde önümüzdeki dönemde olabilecekler ve ihracat ile ilgili,  "2001 yılında Türkiye'de bir kriz oldu. O zamanlar Türkiye'nin 30 - 35 milyar dolar ihracatı vardı. Her krizden sonra Türkiye sonraki dönemde  ihracat potansiyelini yüzde 30 - 40 arasında artırıyor. 2001 krizinden 2008'e kadar Türkiye, ihracatını 80 - 10 milyar dolar arasına getirdi. Daha sonra global krizden sonra 2014'te 140 milyar dolara geldi. 2014'ten sonra ülke patinaj yapmaya başladı. Şuna da katılmıyorum. Son günlerde döviz açığı var, o var bu var diye... Türkiye'nin 2014 yılında yaklaşık 238 milyar dolar ithalatımız vardı, ihracat ile arasında yaklaşık 100 milyar dolar açık vardı. Şu anda bir güven sıkıntısı var. Yok döviz var, döviz yok anlamında değil. Bence ilk önce piyasalara bir güven gelmesi lazım. O zaman da 100 milyar dolar açığımız vardı, ama hiçbir sıkıntı yoktu. Ekonomi normal gidiyordu. Her krizden sonra Türkiye ihracat olarak büyüdü" dedi. 

"Dünya pastasına geçmeliyiz"

Özeçoğlu, "Şöyle bir araştırma yaptım. Ülkemiz açısından bence büyük bir fırsat da var. Avrupa Birliği, her yıl Çin'den yaklaşık 400 milyar dolar ithalat yapıyor. Bu ithalata karşılık Çin'e 220 milyar dolar ihracatı var. Bu da şu demek oluyor. Avrupa Birliği her yıl yaklaşık 200 milyar dolarlık Çin'den mal alıyor. Çin üstün durumda... Sanayi Odası seçimlerinden önce başkanımızın da önceliği şuydu. Sanayiciler olarak üretmemiz ve ihracat pastasındaki payımızı büyütmemiz lazım. Türkiye'deki pastayı değil, dünya pastasına geçmemiz lazım. İhracatı artırırsanız, ülke ekonomisine de daha fazla döviz gelir" diye konuştu. 

"Fabrikalarımızı hazırlayalım, Avrupa'dan gelecekler"

Özeçoğlu ayrıca, "Ülke olarak 2019 yılında 202 milyar dolar ithalatımız var. Bu ithalatın yüzde 26'sı enerji... Çin'den ithal ettiğimizi de çıkartırsanız Türkiye'nin yaklaşık 40 milyar dolar dış ticaret fazlası oluyor. Bu da ne anlama geliyor. Avrupa Birliği'ne bu kadar yakın, lojistik anlamda önemli ülkemizin sanayicilerimizin ihracat için çalışmalar yapması gerektiğini gösteriyor. Haydi ihracat yapalım, demekle olmuyor. Buna finansal olarak hazırlanmanız gerekli, çalışanlarınızı eğitmeniz gerekli, kalite sistemini hazırlamanız gerekli... 2001 yılında sanayiciler çantalarını alıp ihracat yapmak için yurtdışına gidiyorlardı. Bence bu krizden sonra çantayı alıp gitmek yok. Fabrikalarımızı güzelce hazırlayalım, ihracata hazır duruma getirelim, Avrupa'dakiler bize mal almak için gelecekler" dedi. 

"250-300 milyar dolara gelebiliriz"

Özeçoğlu, yaşanan krizin ihracat anlamında Türkiye için bir şans olduğuna inandığını belirterek, "Bu geçici bir süreç... 2023'e kadar Türkiye'nin ihracatının rahatlıkla 250-300 milyar dolara geleceğine inanıyorum" diye konuştu. 

"Bizde sermaye kıtlığı var"

Sinan Özeçoğlu, "Avrupa Çin'den ne alıyor? Bizim de ürettiğimiz makine ve ekipmanlarını alıyor. Bu konuda biz de iyiyiz. Maalesef ülkemizdeki sanayicilerimizde sermayelerimiz yeterli değil. Avrupa sermayesini 1910'larda tamamlamış. Bizde ülke olarak sermaye kıtlığı var. Sermayemizi güçlendirmek için yabancılarla da ortaklık yaparsak ihracat rakamlarımız kısa sürede artacaktır" dedi. 

"Bu salgın bir milat olacak"

Özeçoğlu ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrupa ara malı ürünler ithal ediyor. Ülke olarak iyi hazırlanırsak, Avrupa'ya ihracatımız daha artacaktır. Bu salgın bir milat olacak. Bundan sonra globalleşen değil, minimalleşen bir dünyaya gideceğiz. 2 bin 500 kilometrelik bir yarıçapında... Türkiye'nin bulunduğu alanı düşündüğümüzde, Avrupa, Rusya, Ortadoğu... 300 milyar insana hitap edebileceğimizi düşünüyorum. Avrupa'ya daha da hazırlık yapmalıyız.. Avrupa'ya şu an yıllık 87 milyar dolar ihracatımız var. Ama Avrupa Birliği'nin yıllık toplam ithalatı 2 trilyon 200 milyar dolar... Türkiye olarak Avrupa Birliği'nin ithal ettiği malların ancak yüzde 2'sini karşılıyoruz."

"İngiltere'ye ihracatımızı artırabiliriz"

Özeçoğlu, "Türkiye'nin lehine olacak bir taraf da şu... İngiltere, Brexit'ten dolayı Avrupa Birliği'nden ayrılıyor. Gümrük Birliği'nde AB'ye nasıl mesafedeyse, Türkiye'ye de aynı olacak. Türkiye'nin AB'den daha çok İngiltere'ye ihracat yapabileceğini de düşünüyorum. Uzak coğrafyalarda değil, öncelikle yakın coğrafyalarda ihracatımızı artıracağımızı düşünüyorum. Bu sürecin Türkiye için büyük bir şans olduğuna inanıyorum. Çin ile yaptığımız ticarette ülke olarak her yıl 20 milyar dolar açık veriyoruz" diye konuştu. 

"TOKİ vasıtasyla fabrikalar kurulabilir"

Özeçoğlu ayrıca bir öneride bulunarak, "Ara malı ithalatının azaltılması ve ihracatının artırılması anlamında da, devletimizden de sanayicilerimize destek olmasını bekliyoruz. Ne olabilir? Türkiye'de ara malı üretim yapan fabrikaları teşvik bölgesine alabilir, TOKİ vasıtasıyla fabrikalar kurup, 10 yıl boyunca şirketleri sermayelendirip, 10'uncu yıl sonunda verdiği kredileri geri almak kaydıyla, binalarını yapıp, bu anlamda sanayicimize ve ülke ekonomisine devletimiz de büyük katkı sağlayabilir. Çin'e her yıl verdiğimiz 20 milyar dolar açığı da 10 milyar dolara düşürebiliriz diye düşünüyorum" dedi. 

"Sermaye eksiğimiz var, sanayicimiz destek bekliyor"

Özeçoğlu, "Son 2-3 yıldır ülke olarak makine üretiminde de iyiyiz. Ama sermaye eksikliğimiz var. Devletin desteklemesi durumunda makine üretiminin de artacağını düşünüyorum. Bu anlamda sanayiciler olarak destek bekliyoruz" dedi.