Emirdağ'da nostalji (geçmişe özlem) çocukluk yıllarımız harika ve güzel geçti. O günlerin hatıraları asla unutulmuyor. Zaman çok çabuk geçiyor. Geçen zaman geri gelmiyor. Zamanımızın o andaki kıymetini bilip ona göre değer vermeliyiz.

Nostalji çocukluk yıllarımızı sırası ile anlatayım:

1 -Bilye (misket) oyunu oynardık. Bu bilye oyununu kısaca anlatayım:

Bilye oyunu: Oyunlarında ortak nokta, bilyeyi yuvarlayarak başka bir bilyeye çarptırmak ve onu kazanmaktır. Bilye, kıvrılan işaret parmağının içine oturtulur ve baş parmakla itilerek atılır. Misket oyununun amacı, eldeki misketle diğer misketleri vurarak misketleri kazanmaktır. En çok misket alan oyuncu oyunu kazanır. En az iki oyuncu ile oynanır. Oyuncu sayısında üst limit yoktur. Diğer misketlere atış yapmak için: İşaret parmağı baş parmağın ucuna doğru ve baş parmaktan biraz yukarıda olacak şekilde bükülür. İşaret parmağı ve başparmak arasında ortaya çıkan boşluğa bir misket konur. Başparmağını hızla ileri iterek misketi hedefe atar. Misket, hedefteki miskete atılırken eli ileri doğru hareket ettirmek yasaktır.

2-Topaç (Fırıldak) oyunu oynardık. Topaç oyununu kısaca anlatayım:

Topaç oyunu: Tek başına oynanabilir veya birkaç oyuncuyla yarışma da yapılabilen bir oyundur. Topacın olabildiğince uzun süre döndürülebilmesi esastır. Topaç, sivri ucu yere gelecek şekilde hızla yere doğru fırlatılır ve hemen geri çekilir. Topacın geri çekilmesinden dolayı topaç ivme kazanır ve yere çarpar çarpmaz dönmeyi sürdürür. Yere büyük bir daire çizilir. Topacın bu daireden dışarı çıkmaması amaçlanır. Yere iç içe daireler çizilir. Her bir daireye puan verilir. Topaç en küçük dairenin ortasına atılır. Topaç, hangi dairelerde dolaşmış ise o kadar puan alınır. En çok puanı alan oyuncu, oyunu kazanır.

3 – Çember çevirme oyunu: Çember çevirme oyununu kısaca anlatayım:

Çember oyunu: Hem tek kişilik hem de grupla oynanan bir oyundur. Sopa yardımıyla çemberi düşürmeden çevirme mantığına dayanan oyundur. Grup halinde oynandığından dayanışma mesafesi 250-500 metre olarak belirlenir. Bitiş noktasına en erken varan oyuncu birinci olur. Oyun tek kişilik oynandığında önemli olan nokta, çemberin en uzun sürede düşürülmeden çevrilmesidir.

4-Körebe oyunu oynardık. Körebe oyununu kısaca anlatayım:

Körebe oyunu: Oyuncular bir kişiyi ebe seçer. Ebenin gözleri bağlanır. Oyuncular gözleri bağlı olan ebeyi, kendi etrafında birkaç tur döndürürler. Buradaki amaç, ebeye yönünü şaşırtmaktır. Oyuncular, 'Körebe sesime gel' diye bağırarak etrafa kaçışırlar. Gözleri bağlı olan ebe, oyuncuları yakalamaya çalışır. Oyuncular dilerse ebeye dokunabilir veya ona seslenebilirler. Körebe, bir oyuncuyu yakaladığında o oyuncu ebe olur.

5- Saklambaç oyunu. Saklambaç oyununu kısaca anlatayım:

Saklambaç oyunu: Öncelikle bir ebe seçmeliyiz. Bunu kura çekerek ya da sayışarak yapabiliriz. Ebe olan kişi yüzünü bir duvara, ağaca ya da arkasını göremeyeceği bir cisme dayayarak gözlerini kapamalıdır. Ebe; en az 20, en fazla 50'ye kadar sayarak diğer oyuncuların saklanmasını beklemeli. Saymayı bitirdiğinde: 'Önüm arkam sağım solum ebe', 'Saklanmayan sobe' diye bağırarak saymayı bitirdiğine dair oyuncuları uyarmalı. Ebe; etrafa bakarak oyuncuların nereye saklandığını bulmalıdır. Ebe; duvardan ayrılıp onları ararken, oyuncular da duvar boşken duvara koşup 'sobe' demeye çalışmalıdır. Ebe, oyuncunun saklandığı yeri görüp, ondan önce duvara koşup 'sobe' derse o kazanır. Bu oyunu, evde anne ve babamızla bile oynayabileceğimiz oyundur. Eğer ebe; bir oyuncuyu görür ve onun adını yanlış söylerse, diğer oyuncular saklandığı yerden çıkar ve 'Çanak çömlek patladı' diye bağırırlar. Ebe olan kişi tekrar ebe olur.