1 Mayıs çalışanların emek, ekmek, alın teri, dayanışma mücadelesinin adıdır. 1 Mayıs ‘haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır’ diyen yiğitlerin bayramıdır. 1 Mayıs; işçinin, memurun, emeklinin, işsizin, asgari ücretlinin kısacası toplumun her kesiminin sorunlarının konuşulduğu, çözüm yollarının arandığı kutlu bir mücadele zeminidir.

Türkiye Kamu-Sen olarak sendikal mücadelenin önemini çok iyi özümsemiş, hak ve alın teri için kavga etmesini bilen, ahlaki değerleri kılavuz yapan milli bir sivil toplum kuruluşuyuz. Bu noktada kamu çalışanlarının dününe, bugününe ve geleceğine hâkimiz. Uzun bir süredir sendikal alanda gayri ahlaki tutumlar, kariyer ve liyakat ilkelerini örseleyen, ehliyete göre değil, torpile göre adam önceleyen yaklaşımlar ön plandadır. İnsanları işi ile tehdit eden, şahsiyetlerini yaralayan, şantaj ile üye kazanma gayretine düşen, bir takım vaatlerle koltuk pazarlayan, kısacası sendikacılığın yüzünü kızartan bir anlayış ön plandadır. Kamunun geleceğini bir sendikaya ipotek ettirilmesine karşı irade ortaya koymayanlar ise kamu çalışanlarını dipsiz kuyuya sürüklemektedir. Bugün aynı güruh ‘sendikal baskı var’ diye ağlamakta ve destek aramaktadır. Oysa eden bulur, inleyen ölür. Yaşananların müsebbibi olanların bu yakarışları şu anda bir anlam ifade etmemektedir. 

Öte yandan Türkiye ekonomik girdap içindedir. A’dan Z’ye yapılan zamlar, enflasyondaki artış, maaşlardaki erime başta kamu çalışanları olmak üzere toplumumuzu olumsuz etkilemektedir. Bu minvalde sadece özlük haklar açısından değil, mali haklar açısından da kamu çalışanları, insanları ezmeyi adet haline getiren sendikal güruhun ayak oyunları ile yıllardır ciddi kayıplar yaşamaktadır.

Biliyorsunuz, 1-31 Ağustos 2019 tarihinde toplu sözleşme görüşmeleri yapılacaktır. Son olarak 2019 yılı için yüzde 9 zamma imza atan bu beceriksizlik nedeniyle kamu çalışanları en az yüzde 5.5 oranında kayıp yaşayacaktır. Zira 2019 yılı sonu itibarıyla Merkez Bankası'nın enflasyon beklentisi yüzde 14.5’tir. Bu minvalde konfederasyon olarak aynı öngörüsüzlüklerin yaşanmamasının mücadelesini vereceğiz, kamu çalışanlarının maaşlarının iç edilmemesi için her türlü gayreti ortaya koyacağız. Muhataplarımızı en yüksek perdeden uyaracağız, cesaretle taleplerimizi gündeme getireceğiz. Zira kamu çalışanlarının sindirilmiş yüreklere değil, korkusuzca doğruları ifade eden sendikal yapılara ihtiyacı vardır. Dolayısıyla ipliklerini pazara çıkaran Türkiye Kamu-Sen’i toplu sözleşme masasında görmek istemeseler de, ekarte etmeye çalışsalar da, başarılı olamayacaklar, etekleri birbirine dolanacaktır.

Türk sendikacılık tarihinin yüz akı Türkiye Kamu-Sen, işte 1 Mayıs’ta tüm bu gerçekleri Samsun’dan haykıracaktır. Hem de çok daha güçlü ve çok daha  gür bir şekilde….

Türkiye sevdalısı olan Türkiye Kamu-Sen için milli mücadelenin 100’üncü yıl dönümünün anlamı derin, önemi büyüktür. Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları korkmadan, kararlılıkla 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a çıkarak, milli mücadele meşalesini yakmıştır. 100 yıl önce Türk milleti; karanlıktan aydınlığa ulaşmak, boynuna geçirilen esaret düğümünü çözmek,  bağımsızlığa adanmış hayatını geri kazanmak için Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı vermiştir. Cennet vatanımızda birilerinin güdümünde değil, özgürce yaşayabiliyorsak, bunu ecdadımıza borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Bu minvalde yüzü tarihi şahsiyetlerine, Cumhuriyete, milli ve manevi değerlerine dönük olan Türkiye Kamu-Sen, 1 Mayıs 2019 tarihinde Samsun’da olacaktır. 

Milli mücadelenin başladığı Samsun’da;

İş güvencemizden vazgeçmeyeceğimizi haykıracağız.

Sözleşmeliliğe, taşeronlaşmaya, ücretli köleliğe dur diyeceğiz.

Kamu çalışanlarının mali, özlük, sosyal haklarının önemine dikkat çekeceğiz, sefalet artışlarına geçit vermeyeceğiz.

Sendikal ahlaksızlıklara pirim verilmemesi için kamu çalışanlarını uyaracağız. 

Kamu çalışanlarının aleyhine olan tüm uygulamaların öncüsü olanların, yandaş ticareti başlatanların, yaşanan hak kayıplarında iki kelam etmeyenlerin, yalan üzerine sendikal oluşum inşa edenlerin, baskı ile insanları safına çekenlerin maskelerini düşüreceğiz.

Ve her şeyden önemlisi kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak yeni bir süreci başlatacağız. 

Nasıl ki, Büyük Atatürk ve mücadele arkadaşları 100 yıl önce 19 Mayıs’ta Türk milletini esaretten kurtarmak için Samsun’a çıktıysa, Türkiye Kamu-Sen de 1 Mayıs’ta Samsun’a çıkarak, kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak yeni bir süreci başlatacaktır.

Ne mutlu; 1919’dan 2019’a milli mücadelenin 100’üncü yılında aynı inançla her alanda milli mücadelemize omuz verenlere!

Ne mutlu Türkiye Kamu-Sen’lilere!

Ne mutlu Türküm diyene!”

Tüm çalışanlarımızın güç birliği yaptığı, tüm demokratik ve sosyal haklarını elde ettiği, ayrılıkların bir tarafa bırakıldığı, adalet, liyakat ve barışın tesis edildiği 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.