Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2020 yılı Temmuz ayında görülen davanın karar duruşmasında maktul Ayşe Tuba Arslan’ın boşandığı eşi tutuklu sanık Yalçın Özalpay, “tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanığa iyi hal ve haksız tahrik indirimi de uygulanmamıştı. Mahkemenin kararının ardından dava, üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne gönderildi. İstinaf mahkemesinde görülen ilk duruşmada savcı, mütalaasını verdi. Mütalaada, tutuklu sanık Özalpay’ın aldatıldığı ve suçu haksız tahrik altında işlediği yönündeki beyanına itibar edilmesi gerektiğini, sanığın “haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Yerel mahkemenin kararını bozan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, sanığa verilen müebbet hapis cezasını kaldırdı. İstinaf mahkemesi, Özalpay’ın haksız tahrik altında suçu işlediğine kanaat getirdi. Mahkeme, Yalçın Özalpay’a haksız tahrik indirimi uygulayarak 24 yıl hapis cezası verdi. İstinaf mahkemesi verilen kararının gerekçesini tamamladı.

İstinaf mahkemesi canavarca hisle değil tasarlayarak öldürme dedi


Delillerin değerlendirmesini yapan istinaf mahkemesi gerekçeli kararda, “Suç vasfının değerlendirilmesinde, kasten öldürme suçunda tasarlamadan söz edebilmek için öldürme kararının sebatla ve koşulsuz olarak verilmesi, kararın verilmesinden sonra ruhi sükunete ulaşılması, bu sükunete rağmen öldürme kararından vazgeçilmeyerek ısrarla icra edilmesi gereklidir. Somut olayda sanığın, aldatıldığını öğrenmesiyle boşanma davasının devam ettiği süreçte maktulü öldürme kararı aldığı, bu kararında sebat gösterdiği, boşanma davasının sona ermesinden kısa bir süre sonra, maktulün sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının oluşturduğu tahrikin etkisi altında bu kararı yerine getirmek için olay günü beraberine aldığı satırla maktulü öldürdüğü saptanmakla tasarlamanın sübuta erdiği kanaatine varılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Mesajda “canım” hitabı aldatma savunmasını doğrular nitelikte sayıldı


Mahkeme heyeti haksız tahrikle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Boşanma dosyasına sunulan delillere ve tanık Tolga Arslan'ın beyanına göre; ayrı yaşadıkları, ancak boşanma davasının devam ettiği dönemde sanığın 19 Mart 2019 tarihinde kayın biraderi olan Tolga Arslan'ı arayarak ablası Ayşe Tuba Arslan'ın gizlice satın almış olduğu evde bir erkek şahısla görüştüğünü belirttiği, Tolga Arslan ve ağabeyi Timuçin Arslan'ın sanığın bahsetmiş olduğu eve gittikleri, zile bastıkları, kapıyı açmasını söyledikleri halde ve içerden Ayşe Tuba Arslan'ın sesi geldiği halde kapının açılmadığı, içerideki erkek şahsın camdan atlayıp kaçmasından sonra Ayşe Tuba Arslan'ın kapıyı açtığı, ayrılık sürecinde aldatma eylemine devam ettiği saptanmıştır. Boşanma dosyasına sunulan HTS kayıtları, mesaj içeriği incelendiğinde maktul tarafından fiilen kullanıldığı kesin olarak tespit edilen, sanık adına kayıtlı hat ile S.E.'nin kullanımında olan hat arasında evlilik sürecini de kapsar şekilde Temmuz 2017 tarihinden 24 Ağustos 2018 tarihine kadar çok sayıda karşılıklı arama ve mesajlaşmasının bulunduğu, aşçı yardımcısı olarak anaokulunda çalışan maktulün akrabalık ilişkisi, iş ilişkisi gibi hiçbir irtibat bulunmayan tur sahibi S.E. isimli erkek şahısla bu denli yoğun iletişim kurması ve bu iletişimlerin bir kısmının makul olmayan gece geç saatlerde yapıldığının tespit edilmesi, S.E. isimli kişinin göndermiş olduğu mesajda aralarındaki samimiyeti gösterir şekilde maktule ‘canım’ diye hitap etmesi de sanığın savunmalarını doğrular niteliktedir” ifadeleri kullanıldı.

İstinaf mahkemesi gerekçeli kararında, yerel mahkemenin “canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırdı. Mahkeme, sanık Yalçın Özalpay’ın “tasarlayarak kasten öldürme suçundan” ağırlaştırılmış müebbet hapsine, haksız tahrik indirimiyle hapis cezasının 24 yıla düşürülmesine karar verdi