Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin envanterinde olması gerekirken kayıp oldukları ortaya çıkan 96 araçla ilgili tartışmalar sürüp gidiyor.

KAYITLARDA UYUMSUZLUK

Sayıştay raporunda Büyükşehir ve Emniyet'in kayıtları karşılaştırıldığında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin 96 aracının kayıp olarak göründüğü, kayıtlarda uyumsuzluk olduğu tespit edilmişti.

“SUÇ ÖNCEKİ YÖNETİMLERİN”

Büyükşehir belediye meclis toplantısında Murat Özcan'ın sorusu üzerine, Büyükerşen söz konusu araçların kendileri yönetime gelmeden önce kaybolan araçlar olduğunu iddia ederek, önceki yönetimlerin hatası olduğu yönünde durumu savunmuştu. 20 Yıllık bir belediye başkanlığı ne yazık ki geçen bu sürede hala bu araçların başına ne geldiği konusunda bir açıklama yapamadı.

SOSYAL MEDYADA DALGA KONUSU OLDU

Sosyal medyada bu konuya ilişkin "Kayıp aranıyor" ilanları dolaşmaya başladı. Verilen kayıp ilanlarında, "Kayıp aranıyor... Sayıştay raporuyla ortaya çıkan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne ait 90 adet araç bulunamamaktadır. Görenlerin insanlık namına Belediye'ye başvurmaları rica olunur" ifadelerine yer verildi. Sosyal mecralarda birçok hesaptan da paylaşılan bu ilan Eskişehirlilerin Büyükerşen'in açıklamalarına bir tepki olarak yorumlandı.

KENDİ ARAÇLARINA BİLE SAHİP ÇIKAMAYAN BİR BELEDİYE DÜŞÜNÜN…

Bunca yıllık belediyecilik tecrübesine rağmen Sayın Büyükerşen’in kayıp olduğu tespit edilen araçlar hakkında basit olarak adlandırılabilecek bir suç atma açıklaması Eskişehirlilerin güvenini sarsmaya devam ediyor. Bir an önce 20  yıllık Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehirlilere 3-5 tane gibi davranılan ama 96 tane olan kayıp araçlar konusunda net bir açıklama yapması gerekiyor.

YILMAZ HOCA YİNE Mİ YANINDAKİLERE GÜVENDİ?

Yılmaz Büyükerşen’in “Kaçak Villa” olayında yaptığı açıklama gibi “kayıp araç” olayında da “birini görevlendirmiştim ancak yapması gerekeni yapmamış hata benim takip etmedim” gibi bir açıklama gelecek mi merak konusu oldu.

Yılmaz Büyükerşen Türkiye tarafından sevilen ve imrenilen bir “Hoca” iken adının bu tarz işlerle anılması yaşlandığını mı yoksa yanlış kişi ve kişilere güvendiğini gösteriyor? Sorusu Eskişehirlilerin aklının bir köşesinde hep kalacak gibi duruyor.