ESKİŞEHİR HABER - Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Eskişehir-Bilecik Diş Hekimleri Odası, Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası, Eskişehir-Bilecik Veteriner Hekimler Odası, SES Şubesi ortak bir açıklama daha yaparak, salgınla ilgili öneri ve tespitlerini sıraladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Öncelikle ülkemizde ilk coronavirüs tanısı koyan ve kendiside COVİD-19 hastalığına yakalanarak bir süredir yoğun bakımda yatarken hayatını kaybeden sevgili hocamız Prof.Dr.Cemil Taşçıoğlu’nu saygı ile anarak başlamak istiyoruz. Bu mücadelede kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanları ve halen görevi başında canla başla mücadele eden sağlık emekçilerini saygıyla selamlıyoruz. 
Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve tüm dünyaya yayılan Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonu ülkemizde de görülmeye başlanmış ve 02.04.2020 itibariyle Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre Türkiye’de virüsün tüm illerimizde görüldüğü, toplamda 15.679 vakanın olduğu, COVID-19 enfeksiyonu nedeniyle toplam 277 kişinin yaşamını yitirdiği, 979 yoğun bakım hastasından 692 kişinin solunum cihazına bağlı olduğu, 333 vatandaşımızın da iyileşerek taburcu olduğu bildirilmiştir. İlimizde ise tedavi altında kesin tanı almış 83 vaka olduğu açıklanmıştır. Bizim sağlık müdürlüğünden değil ama değişik kanallardan öğrendiğimiz kadarı ile kamu-özel tüm hastanelerde COVİD-19 hastalığı tanısı ile yatan yaklaşık 300 civarında vaka olduğunu, 40 civarında yoğun bakım hastası olduğunu tahmin ediyoruz. Aradaki fark test sonuçlarının henüz çıkmamış olanlar veya test sonucu negatif olsa da klinik ve radyolojik olarak Covid kabul edilerek tedavi görenlerden kaynaklanmaktadır. 

"Koruyucu ekipmanlar düzenli ve eksiksiz sağlanmalı"

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: "-Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)esnek çalışma modeline geçmişlerdir. Eğer doğru uygulanırsa yararlı olabilir, ancak hafta sonu veya 24 saat çalışma gibi bir esneklik? getirilmemelidir. 
-ASM lerin girişinde tam donanımlı yani maske, tek kullanımlık tulum, eldiven, gözlük ve yüz siperliği olan bir sağlık personeli triaj yapmalı, COVİD şüpheli vakaları ilgili hastaneye yönlendirirken, kronik hastalar, ilaç ve rapor işlemleri için ilgili hekimle irtibata geçerek sonuçlandırmalıdır. Böylece çalışan personele bulaşı ve ortamın kontamine olmasının önlenmesi ve ASM’nin işlevini sürdürmesini sağlamak açısından önemlidir. 
-65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın evden takibi için telefonla aranması uygulamasına son verilerek, diğer ülkelerde olduğu gibi kişilerin arayacağı birkaç telefon numarası belirlenmelidir. 
- Öğretmenevi sağlık çalışanlarının kendilerini izole etmeleri için ayrılması olumlu olmakla beraber sabah kahvaltısı, çamaşırların yıkanması, çarşafların değiştirilmesi gibi hizmetlerin bedel ödenmeden yapılması gerekir. 
- Birçok sağlık kurumunda yetersizlikten dolayı çalışanlar ekipmana ulaşmak için ya ceplerinden para ödemekte ya da korumasız çalışmak zorunda kalmaktadır. Tüm sağlık kurumlarında kişisel koruyucu ekipman sıkıntısı sürmekte olup genelde Sağlık Bakanlığının yerelde Sağlık müdürlüğünün asli görevi olan ekipmanları düzenli ve eksiksiz sağlaması önemlidir. 
- OSB ve il genelinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın genelgeleri doğrultusunda hareket etmediği gözlenen birçok işletme halen faaliyetlerini sürdürmekte olup bu şartlarda denetim altına alınmaları zor görünmektedir. Ciddi bir planlama ile çalışanları mağdur etmeyecek şekilde 
çalışması zorunlu hayvancılık, tarım ve gıda, dağıtım, sağlık gibi sektörler hariç diğerleri kademeli olarak ara verilmesi hem çalışanların hem de hastalığın yayılımının azaltılması açısından önemlidir. 
-Bu işletmelerde çalışan işyeri hekimlerimiz ise yeterli koruyucu donanım olmadan hastalığı kontrol altına almak için mücadele etmektedir. İşveren işyeri hekimini de korumakla yükümlüdür ve gerekli koruyucu ekipmanı vermelidir. İşyeri hekimlerimizin önerileri dikkate alınarak işletmelerde gereken çalışmalar yapılmalıdır. Eğer işyeri hekimi bu süreçte COVİD-19 hastalığına yakalanırsa bunun iş kazası meslek hastalıkları olarak değerlendirilmesi için gerekli girişimler ve bildirimler yapılmalıdır. 
-Bu arada OSB ‘de bu güne kadar Eskişehir halkının çabaları ile önemli kuruluşlar haline gelmiş bazı işletmelerimizin salgının boyutunun artacağı düşünerek tıbbi maske, yüz siperliği, dezenfektan gibi gerekli donanım üreterek sağlık kuruluşlarına, sağlık meslek odalarına ve sendikalarına bağışlayabilir ve onlara olan borçlarının bir kısmını böyle ödeyebilirler. 
-Şehir hastanesinde özellikli alanda (Coronavirüs ile direk temasta olan poliklinik, servis, yoğun bakım gibi) çalışan personele N95 maske temininde halen sıkıntı sürmektedir. Personelden aynı maskeyi günlerce havalandırarak kullanması istenmektedir. Özel donanımların temini için bakanlığın göndermesini beklemek yerine sağlık kurumları, belediye, valilik alternatif yöntemler üzerinde çalışmalıdır. 
-Sağlık kurumlarında yöneticilerimiz hekimlerin görevlendirilmeleri, nöbetleri adalet ve hakkaniyetle düzenlenmeli personelde kırgınlık, ötekileştirilmiş, önemsenmeyen kişi gibi algılamasına neden olacak uygulamalardan kaçınmalıdırlar. İş barışının bozulması, kırgınlık sağlık çalışanları arasındaki birlik ve beraberliği bozabilir ve hiç istemeyiz ama salgının muazzam boyutlara ulaşması halinde bu personelden verim beklemek hem haksızlık hem de zor olacaktır. 
-Yunus Emre Devlet hastanesinde ‘de koruyucu ekipman sorunu yaşanmakta özellikler yoğun bakımda çalışan personel arasında huzursuzluk yaratmaktadır. Yeterli sayıda N95 maske özellikli alanda çalışan personele ivedi olarak dağıtılmalıdır. Bu ekipmandan teknisyen, hastabakıcı, genel hizmetler çalışanı muaf tutulmamalıdır. 
-Test konusuna gelince: Hızlı test olarak nitelenen testlerin güvenilirliği konusunda yeterli veri olmayınca kullanılması bakanlık tarafından yasaklanması doğru bir davranıştı. Güvenilir test olan PCR yönteminin bu günden itibaren OGÜTF laboratuvarlarında yapılmaya başlanması, tanının kısa sürede konulması ve tedavi algoritmalarının belirlenmesi açısından değerlidir. Ancak şu da bilinmelidir ki Türkiye artık test yapılsın dönemini geçmiştir. Test elbette şüpheli vakalara özellikle sağlık çalışanlarına yapılmalıdır ama bu saatten sonra sağlık çalışanları başta olmak üzere herkes diğerinin covid + gibi düşünmesinde ve öyle davranmasında fayda vardır. 
-OGÜTF ‘de yapılacak uygulamaların sağlık personelini önceden bilgilendirilerek yapılması önemlidir, aksi takdirde mücadelenin tam ortasındaki insanlar kendilerini önemsiz hissedebilir ve uygulamalar amacına ulaşamaz. Bu hastanemizde de şimdilik yeterli görünse de ilerleyen zamanlarda N95-99 gibi spesifik donanım sıkıntısı çekileceği görülmektedir. Yöneticilerin şimdiden alternatif yöntemler üzerinde çalışması öneriyoruz. 

Yerel yönetimlere çağrı

"-Yerel yönetimlerin salgına yönelik kendi pandemi çalışma gruplarını oluşturarak alınacak tedbirler konusunda bu grubun önerileri doğrultusunda hareket etmelerini öneriyoruz. Bu grupta Halk Sağlığı uzmanı, Bulaşıcı Hastalıklar uzmanı, epidemiyoloji uzmanının yer alması bu grubu çok verimli kılacağı kuşkusuzdur. Bu çalışma gruplarına Sağlık Meslek ve Emek Örgütlerinden talepleri halinde katılımcı sağlamayı taahhüt ediyoruz. 
-Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta illerde Pandemi kurulları ve İl hıfzıssıhha kurulları toplandı. Pandemi ile mücadelede işbirliğinin ve ortak akılın çok önemli olduğu bu günlerde toplantılara sağlık meslek odaları olarak hiçbirimiz çağrılı değildik. Sahada pandemi ile canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarının temsilcisi bu örgütleri olmadan yapılan kurul çalışmaları eksiktir ve kararları tartışmalıdır. Bu nedenle eşgüdüm kurulumuz önümüzde yapılacak ilk toplantıya katılmak isteği talep yazımızı valilik makamına ilettik ve olumlu cevaplarını bekliyoruz.. En kısa sürede bu yanlıştan dönülerek halkın ve sağlık çalışanların sağlığı, pandemi ile mücadelede fikirlerimizin dinlenmesi, tedbir önerilerimizin dikkate alınması açısından önemlidir. 
-65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar için sokağa çıkma yasağı ilan edilirken aynı şartlar altında sağlık çalışanlarının kapsam dışı tutulması kabul edilemez. En azından salgının kontrol edilebildiği bu günlerde 65 yaş üstü ve bakanlık tarafından tanımlanan kronik hastalık sahibi sağlık çalışanlarının da aynı kapsamda değerlendirilmelidir. Planlama buna göre yapılırsa hastalandıklarında iş gücü kaybının sağlık hizmetleri aksamasını önler hem de ileride gerekirse göreve çağrılacak yedek sağlık gücü olarak değerlendirme olanağı olacaktır."