ESKİŞEHİR HABER - Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Eskişehir - Bilecik Diş Hekimleri Odası, Eskişehir Bilecik Eczacı Odası, Eskişehir - Bilecik Veteriner Hekimler Odası ve SES Şubesi ortak bir açıklama daha yaparak Eskişehir'de Covid19 salgınına ilişkin tespit ve önerilerini sıraladı. Yapılan açıklamada, "Eskişehir Sağlık Emek ve Meslek örgütleri olarak son yaptığımız deklarasyondan bu yana ilimizde değişen koşulları ve COVİD ile mücadelede nerede olduğumuz değerlendirmesini yapmak zorunlu olmuştur.Yetişkin Sohbet Hattı Telefonda Canlı Ucuz Sohbet Hattı ile en Uygun Ucuz Sex Hattı deneyimini yaşayıp Sohbet Hattı Ucuz 7/24 arayabileceğiniz Seksi Azgın Kadınları tanıyın. Ne yazık ki Sağlık Müdürlüğü ve Valilik ketum tutumunu sürdürmekte, sadece sağlık çalışanlarını değil tüm Eskişehir kamuoyunu da bilgilendirmekten imtina etmeye devam etmektedir" denildi. 

Açıklamada, Aile Sağlığı Merkezleri ile ilgili tespitler şu şekilde sıralandı: Hasta sayıları oldukça azalmakla birlikte poliklinik çalışmaları devam etmektedir. Yeterli koruyucu donanım temininde zorluk devam etmekte, hekim ve sağlık çalışanlarımızın riski artarak devam etmektedir. 65 yaş üstü evde kontrol görevi de eklenmiştir. Binlerce 65 yaş üstü vatandaşımızın telefon ile kontrolü gibi normalde sağlık müdürlüğünün birkaç kişi ile belli bir merkezden halledebileceği bir şey için hekimleri kullanmak, salgının artacağı günlerde sağlık personelinin diri kalmasını etkiler ve bir süre sonra ikinci plana ötelenecek bir iş haline gelir. 
İşyerlerinden yaşlı, kronik hastalığı olanlar rapor alması aksi takdirde ücretsiz izinli sayılacağı baskısı ile ASM’lere yönlendirilmektedir. Hekimler kendileri dışında çözülmesi gereken bu problemin bir parçası haline getirilmişlerdir. Yoğun iş yükü altında çalışan hekimlerin birçoğu tedirginle evine gitmekte, ailesine hastalığı bulaştırma kaygısı yaşamaktadır. Ayrıca evde küçük çocuğu olan kadın hekimlerin iş yükleri artmış, tükenmişlik ve demoralizasyon hızla artmaktadır" denildi. 

Açıklamada, Şehir Hastanesi ile ilgili de şu ifadelere yer verildi: Bazı polikliniklerin kapatılmış veya azaltılmış olması ve hastanenin bir kısmının günlük hasta polikliniğine ayrılarak bulaş riskinin azaltılması olumludur. Kişisel koruyucu donanım konusu çözülememiş, özellikle COVİD-19 şüpheli hastalarla temas eden kişilerin N95 maske sayısı yetersizdir. Personel aynı maskeyi defalarca kullanmak zorunda kalmaktadır. Oysa bir şüpheli ile temas eden sağlık personelinin o maskeyi derhal çıkartıp tıbbi atığa atması ve yenisini kullanması gerekir, aksi takdirde kendisi hastalığı yaygınlaştıran durumuna gelir. Tıbbi maske, tek kullanımlık elbise, eldiven vb diğer donanımlar hem yetersiz hem düşük kalitede olup kısa sürede yıpranmaktadır. Sürecin şeffaf yönetilmemesi, sağlık personelinin bilgilendirilmemesi, günü birlik mevcut şartlara göre değişen kararlar insanların yöneticilere güvenini sarsmakta, doğru bir planlamanın olmadığı kanısına kapılmakta, kendilerini savunmasız ve yalnızlaşmış hissetmesine neden olmakta daha salgının başında olmamıza rağmen sağlık personelinde ciddi tükenmişlik duygusu hâkim olmaktadır."

Açıklamada özel hastelerle ilgili olarak da, "İlimizdeki bazı özel hastaneler bakanlık genelgesi “Pandemi Hastanesi” olarak belirlenmiştir. Bu şu demektir; COVİD şüpheli vaka gelirse testleri yapılacak ve hastanenizde gözlenecektir. Pozitif çıkarsa hastanenizde yatırılacaktır. Özel hastanelerin bu tanım altında değerlendirilmeleri olumlu olmakla birlikte; Her özel hastane bunu kaldıracak kapasitede midir? Özel hastanelerin koruyucu donanımları yeterli midir? Kendileri tarafından karşılanacağı söylenmekle birlikte çoğunda donanım yetersizdir ve maske, özellikle N95 gibi özellikli donanımları yoktur. Alalım deseler de piyasada bulunmaları çok zor olup mevcutlarda fahiş fiyatlarla satılmaktadır. Bu da özel hastanede çalışan sağlık personelini ciddi risk altında çalışamaya zorlamaktadır. Özel hastanelerin çoğu az sayıdaki hekim ve sağlık çalışanı ile hizmet vermektedir. Yoğun bakımların fazla sayıda hastanın yatması durumunda hekim ve sağlık çalışanı sayısının nasıl organize edileceği muammadır. Hastaneler gelen şüpheli vakaları yatırıp test sonucu çıkana kadar sizin gözleminizde kalacak denmesi ve bunların ödemesinin yapılıp yapılmayacağının belli olmaması, sarf malzemelerinin çok artırması nedeniyle bu hastalara COVİD tanısı konulması konusunda güçlüklerle karşılaşmak olasıdır. Bu da hastalığın yayılmasında bir faktör haline gelebilir. Eskişehir’de mevcut özel hastanelerin tümünde hasta sayıları ciddi olarak azaldığı için şimdilik Poliklinikleri teke düşürerek daha az hastanede bulunma gibi bir yöntem belirlemişlerdir. Gelirlerinin önemli ölçüde azalacağı ve işten çıkarmaların olacağı bellidir. Bundan ciddi kaygı duymaktadırlar" denildi.  

"Sağlık çalışanları tükenmeden yapılmalı"

Açıklamanın "öneriler" bölümünde de şu maddeler sıralandı: 
"1- Süreç şeffaf yürütülmeli ve Sağlık Müdürlüğü halkı günlük olarak bilgilendirmelidir. 
En önemli konu “Hızlı Test Taraması” konusudur. Sağlık müdürlüğü hızlı testlerin ne zaman geleceği, nerede yapılacağı, kimlere yapılacağı hastanelere gelmeleri gerekiyor mu yoksa şüpheli, şüpheli ve kesinleşmiş kişilerle temaslı kişilere evde mi test uygulanacaktır. ASM’lerde test olacak mı? Gibi hem sağlık çalışanlarının hem halkımızın kafasında sorulara cevap verilmesini beklemektedir. 
Çünkü öncelikli olarak sağlık çalışanlarına(kamu-özel ayrımı yapılmadan) ve şüpheli /şüpheli temaslı vakaların test yapılması ve evde istirahate alınması hastalığın yayılmasını önlemek açısından çok önemlidir. 
2-Hekimlerin çalışma şartlarının, vardiyaların, izinli sayılacakların, COVİD hasta/şüpheli temaslı personelin eve gönderilmeden kalacağı yerlerin belirlenmesi gibi kompleks organizasyonun şimdiden yapılarak bir süre sonra iş yükü çok arttığında sağlık çalışanında tükenmişliği ve dolayısı ile sağlık sisteminin çökmesini önlemek açısından çok önemlidir 
2-Koruyucu donanım sorunu bir an önce çözülmeli, tüm sağlık çalışanları kaygılanmadan donanıma ulaşacağını bilmelidir. Her ASM, TSM, hastane ve özel kurumlara ve hastanelere düzenli şekilde kişisel koruyucu donanım tedariki için bir lojistik merkez oluşturulmalıdır. 
3-Sağlık hizmeti özelde olsa kamusal bir hizmettir. Burada çalışan hekim arkadaşlarımızın çalışmaya devam etmesi salgının kontrol edilmesi açısından kritiktir. Bu nedenle hasta sayılarının azaldığı kazançlarının ciddi olarak azalması beklenen özel sağlık kuruluşlarının gerek işveren tarafından gerek devlet tarafından ücretlerinin garanti altına alınması önemlidir. Devletin bu hastanelere gerekli maddi katkıyı sunacak organizasyonu yapması gereklidir. 
Kamu hastanelerimizin de özellikle Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışan personelimiz koruyucu ve girişimsel donanım konusunda ciddi sıkıntılar çekmektedir. Çünkü hastane ciddi olarak piyasaya borçlanmış ve tedarikçi firmalardan bu donanımın karşılanmasında güçlükler yaşanmaktadır. Öncelikli olarak örneğin köprü-otoyol geçişi ücretlerinin bu yıl ödemesi askıya alınarak bu kaynak hastanelerimize aktarılarak borçlarının kapatılması ve nefes almaları sağlanabilir. 
4-Pandemi hastanesi olarak kabul edilen özel hastanelerin yoğun bakımlarının ortak bir merkezden yönetilmesi, sağlık personeli ihtiyacının bu merkezden organize edilmesi önemlidir. Aksi takdirde az sayıda hekimle yoğun bakımın yürütülmesi çok zor olacak hem hasta hem hekim zarar görecektir. 
5-Emekli olmuş aktif çalışmayan veya işyeri hekimliği gibi partime çalışan hekim ve sağlık çalışanlarımızdan gönüllü olanların görev alacağı, vatandaşlarımızın 24 saat arayabileceği bir telefon merkezinde sağlık durumlarına ait bilgilendirme alabilecekleri bir çağrı merkezine ihtiyaç vardır. 
Sağlık bakanlığına bağlı 184 hattı vardır ama dijital ses kaydı çıkmakta ve sonuçta kişiyi bir sağlık kurumuna başvurmasını önermektedir. Burada bahsedilen kişinin sağlık durumunun detaylı olarak bilinmesinden sonra önerilerin ilk ağızdan kişiye aktarılmasıdır. Böylece kişileri evde kalmaya ikna daha kolay olacak ve hastanelerin yükü azaltılacaktır. Sağlık müdürlüğü böyle bir organizasyon yaparsa biz Emek ve Sağlık Meslek Örgütleri olarak gönüllü sağlık çalışanı konusunda üyelerimizle birlikte hazır olduğumuzu bildirmek isteriz. 
Son olarak söylemek isteriz ki sağlık emekçilerinin yıllardır mücadelesini performans ile ölçmenin ne kadar hatalı uygulama olduğu görülmüştür. Sağlık çalışanları çalışırken ve emekliliklerinde insanca yaşayacağı bir ücret ile sağlıkta şiddeti önleyecek yasanında çıkarılmasını talep etmeye devam etmektedirler. Biz Eskişehir ilinde bulunan sağlık emek ve meslek örgütleri olarak olarak halkımızın salgın riskine ciddiyetle yaklaşması gerektiğini söylerken tüm kamu otoritesi ile işbirliğine de hazır olduğumuzu bir kez daha beyan ederiz."