DSİ, Çifteler'den Eskişehir'e su getirmek için çalışmalara başladı...
Bu haberi duyunca, Eskişehir merkezinde yaşayan bizler çok sevindik, mutlu olduk. Sadece biz değil, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de çok mutlu oldu. Zira çok iyi biliyor ki, Porsuk Barajı'ndan gelen su, Eskişehir'in ihtiyacını karşılamaya yetmiyor, birkaç yıl sonra büyük sıkıntı başlayacak...
Büyükerşen bunu bildiğinden 'su sporları' için yaptığı Sarısungur bendini kamuoyuna "Bir gün gerekirse Eskişehir'in su ihtiyacını karşılasın diye yaptım"cümlesiyle lanse etti...
Son yıllarda çok tartışılan Aşağı Ilıca bendini de aynı sebeple yaptı biliyorsunuz...
Bu iki bentte toplanan su ile Eskişehir bir ay süreyle susuzluktan kurtulur. Büyük bir adım mı, değil, ama hiç olmazsa bir adım...
Başkan Yılmaz Büyükerşen, kapımızı çalan ve bir gün karşımıza çıkacak olan su sıkıntısı nedeniyle büyük sıkıntı içinde. ESKİ'nin bugüne kadar birçok bent yaparak bu sorunu hafifletmesi gerekiyordu, ancak biliyorsunuz, Büyükşehir Belediyesi'ne para aktarmak için son kullanma tarihi geçmiş damacanaları bile değiştirmeyen kurum, heykeller için harcanacak paralarla bent yapıp Eskişehir'in sorununu hafifletmez!
Başkan Büyükerşen istese bugün 10 bent yapıp, Eskişehir'in günlük su ihtiyacının yüzde 25'lik bölümünü bu bentlerden sağlayabilirdi...
Yapmadı...
Çünkü paranın önemli ihtiyaçlar için değil de göz boyayan işler için harcanması gerekiyordu!
Neden?
İzmirliler yıllardır su sıkıntısı çekiyor, söyler misiniz bana belediye başkanının partisi değişti mi?

***

Şimdilerde...
Su sıkıntısını gören Büyükerşen'in imdadına, DSİ yetişti!
Evet, evet, CHP'lilerin yıllardır, "AKP'li hükümet bizi engelliyor. Yapmak istediğimiz hizmetleri yapmamıza müsaade etmiyor" diye suçladıkları Hükümet'in, yani Devlet'in bir kurumu, Çifteler'den, Eskişehir'e su getirmek için harekete geçti.
Bir süre önce 'olağan üstü' toplanan ESKİ Genel Kurulu'nda da bu işlem için gerekli protokol oylanıp, oy birliği ile kabul edildi...
Biz, son kullanma tarihi geçmiş damacanaları konuşmaktan bu duruma pek fazla dikkat kesilemedik...
Siz bakmayın Genel Kurul'da Başkan Büyükerşen'in, "DSİ'ye, bu suyu Eskişehir'e getireceği için teşekkür ederim" dediğine. Su bir Eskişehir'e gelsin, şehrin dört bir yanında, "Eskişehir'e Çifteler'den su getirdik" diye reklamları görürsünüz ve bütün Eskişehir, "Yav Yılmaz hocaya bak, yine yaptı yapacağını ve Eskişehir'e 60 kilometre uzaktan su getirdi" diye konuşur...
Eskişehir su sıkıntısı yaşamasın da kim reklam yaparsa yapsın!
Öyle değil mi...
Öyle de...
Peki, Çifteler ne olacak?
Bu suya ihtiyacı olan, zaten şu anda büyük bir su sıkıntısı yaşayan Çifteler ne yapacak, Çifteler'de yaşayan insanlar, çiftçiler ne yapacak?
700 bin sayısı, 20 bin sayısından büyük diye umursamayacak ve arkamızı dönüp gidecek miyiz?
Sanırım öyle yapacağız...
Hatırlarsınız Yılmaz Büyükerşen, "Şu ilçelerdekiler artık merkeze taşınsa. Oralara hizmet götürmek çok zor" demişti yıllar önce ama kimse umursamamıştı...
Neyse konumuza dönelim...

***

Biz Eskişehir merkezde yaşayanlar, umursamazca 'Çifteler'in suyu musluğumuza kadar geliyor' diye sevinip duralım...
Hem Çifteler'de yaşayanlar hem de AK Parti tabanı bu durum hakkında çok konuşuyor ve emin olun hiç de hoş konuşmuyor...
Çifteler'dekiler haklı. Susuz kalacaklar ve seslerini duyan yok. Belediye Başkanı Kadir Bıyık da tek başına kalmış, istediği kadar yapılan işin yanlışlığını anlatsın, dursun! Umursayan yok...
Kim umursamıyor?
"DSİ'ye bu işi ben yaptırdım, çok uğraştım" diye konuşan kim?
AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan...
AK Parti tabanında konuşulanlara göre Başkan Zihni Çalışkan, "Ne kadar güçlü olduğumu görüyorsunuz. Ankara'yı devreye soktum bu projeyi başlattım. Vali'yi benim gönderdiğime inanmayanlar şimdi ne diyecek" diye konuşuyormuş...
Zihni Çalışkan'ın bir valiyi gönderecek kadar güçlü olmadığını bilenler, bu projeyi de onun yaptırmadığını konuşuyor, ancak herkes şunu biliyor ki, istese yanlış, baştan aşağıya yanlış olan bu projeyi durdurabilirdi.
Parti tabanında, "Zihni Çalışkan ve Yılmaz Büyükerşen'in uyum içinde çalışması artık ayyuka çıktı. Birbirlerine 'dostlar kavgada görsün' diye birkaç kelam ediyorlar, ancak ikisi de birbirinin siyaset teknesine su taşımaktan vazgeçmiyor. DSİ'nin Eskişehir'e su getirmesini sağlamak, Yılmaz Büyükerşen için veli nimettir, bir sonraki dönemini de garanti altına aldırır. Zihni Çalışkan artık Büyükerşen sevgisini saklayamıyor" diye konuşan bir dolu insan var...
Ben, bu söylenenlere katılmıyorum. Eskişehir'in su ihtiyacı varsa bunun çözümü için Ankara da elini taşın altına koyacak muhakkak...
Ben, parti tabanında, "DSİ, 60 kilometre ileriden Eskişehir'e su getireceğine, ilk etapta daha yakın olan Sarısungur ve Aşağı Ilıca bentlerinde biriken suları getirmek için çalışma başlatmalı. DSİ'ye bu yöntemin doğru olduğunu söyleyecek kişi de İl Başkanı Zihni Çalışkan'dır" diye konuşanların görüşlerine katılıyorum...
Bir kez daha söylüyor ve müsaadenizi istiyorum...
DSİ'nin, zaten su sıkıntısı çeken Çifteler'den, Eskişehir'e su getirme projesi fiyaskodur. İl Başkanı Zihni Çalışkan'ın derhal bu projeyi durdurtup, buraya harcanacak kaynağı, Sarısungur ve Aşağı Ilıca'dan su getirecek projelere aktartması gerekmektedir.
Aksi halde hem Çifteler susuz kalacak hem de bir sonraki seçimlerde bu ilçeyi 'Cumhur ittifakı' bile alamayacak...
Benden söylemesi!..