Bir salgın hastalık...
İyi kötü elde veriler var...
Hatta bir depreme, sele, kasırgaya göre daha fazla bilgi sahibiyiz...
Onlarda ekonomik kaybı öngörmek belki mümkün ama insani kaybı bilebilmek çok zor...
Amaç en az hasarla, kayıpla atlatmak...
Ama eninde sonunda bu da geçecek...
Esas olan bundan sonraki sosyolojik ve ekonomik süreçleri öngörebilmek...
Üretim modellemeleri nasıl değişecek?
Ekonomi modelleri nereye evrilecek?
İletişim hangi boyuta dönüşecek?
Aile bu süreçte nasıl anlamlandırılacak?...
Kente öbeklendirilen insanlar aynen devam edecek mi?
Üretimde daha fazla robotizasyon insanı işlevsizleştirecek mi?
Üretimde katma değer oluştur(a)mayan milyarlarca insan için neler planlanacak?..
Önümüzdeki en az on yıl bunun irdelenmesi ve modellemesi ile geçecek...
Mesela aile...
Neredeyse yüzyıldır tüketimin artırılması adına sürekli çekirdek aile modellemesi empoze edildi...
Bireyselleşme idealize edildi... 
Ortak yaşam kültürü küçümsendi...
Yalnızlaşmadan bencilleşmeye bir sürü yeni sorun başgösterdi...
Köyde yaşamak küçümsendi...
İkinci kuşak akrabalar birbirini tanımaz hale getirildi...
İnsanların önüne ev, araba, tatil vs... bir sürü havuçlar konuldu...
Endüstri 4.0 a gelirken, birden insan da değerini yitiriverdi...
Bu salgın sadece bir bahane...
Altı üstü bir tetik mekanizması...
Bu büyük dönüşümün sancılarının ilk iz düşümü...
Bu toz duman içersinde birileri yeni bir dünya kurgulama peşindeler...
Sınırsız tüketim toplumundan, Olimpos dağına kendilerini izole etmiş seçkinler topluluğuna geçiş mi?...
Belki...
Herkesin elindeki imkanlara göre net ayrıştığı yeni bir dünya mı?
Tüm kaynakları doyumsuzca kendi kullanımına almak isteyenler artık ete kemiğe mi bürünecek?..
Kalanlar kendilerince bambaşka bir korunaklı dünya oluşturmaya mı çalışacak?
Yeraltı şehirleri filan yeniden mi gündeme gelecek?..
Bunları kendi hayal gücümden uydurmuyorum. Ya da uyduramıyorum.
Onu bile elimizden aldılar aslında...
Yıllardır filmlerle, kitaplarla bunları ezberlettiler...
Belki de insanlık tarihinin kısır döngüsünü yeniden yaşıyoruz...
De javu...
Aynı döngü bilmemkaçıncı kez yeniden yaşanıyor...
Aslında belki de değişen hiçbir şey yok...
Ancak...
Allah CC son peygamberi gönderdiğine göre....
Bu sefer bu döngü bir yerinden kırılacak gibi sanki...