Küçük yaşlardan itibaren görsel sanatlara ilgi duyan İran uyruklu Haadi Mousavi, yıllarca yağlı boya ve kalem üzerine çalışmalar yaptı. Resme olan merakı, ileriki senelerde Mousavi’ye fotoğrafçılık sanatının kapılarını açtırdı. Adını hem ulusal çapta ve hem de yerel yarışmalarda ödül kazanarak duyuran sanatçı, son zamanlarda fotoğrafçılığa olan ilginin kendisini memnun ettiğini dile getirdi.

“Bu şehir bana hem mesleğimi hem de ailemi verdi”

Yaklaşık on beş sene önce Türkiye’ye gelen Mousavi, Van Valiliği’nde özel projelerde yer aldığını ve orada resim öğretmenliği ve özel kurslarda eğitim verdiğini anlattı. Eskişehir’e gelme hikâyesinden de bahseden sanatçı, “2011 Van depremine yakalandım ve oturduğum bina çökünce, şehirden ayrılmak zorunda hissettim. Fakat 2011’den önce bir kere Eskişehir’e gelmiştim ve şehri terk etmek kararı verdiğimde, aklıma direk burası geldi. Şimdi iyi ki Eskişehir’e yerleştim diyorum çünkü bu şehir bana hem bir meslek hem de bir aile verdi” dedi.

“Tesadüfen iyi bir fotoğraf çekebilirsiniz, fakat iyi bir fotoğrafçı olarak kabul görmezsiniz”

Eskişehir’de kısa sürede kendini tanıtan ve yaptığı çekimler ile ününü ulusal çapta da duyuran Mousavi, fotoğrafçılık sanatına ilgi duyanlara şu tüyolarda bulundu:
“İyi fotoğraf çekmek için, teknik ekipmanlardan önce iyi bir göze sahip olmanız ve gözlemci olmanız gerekiyor. Bunun için kendinizi eğitmelisiniz. Çünkü ortaya koyduğunuz iş, özgün değilse bir anlamı yoktur, sıradandır. Alanınıza yönelik eğitimler alıp, gözünüzü ve zihninizi geliştirmelisiniz. Tesadüfen iyi fotoğraf çekebilirsiniz, fakat iyi bir fotoğrafçı olarak kabul görmezsiniz camia içerisinde. Deklanşöre basmanız bir saniyelik bir iş, ama o tuşun ardında yılların emeği ve deneyimi yatar. En önemlisi de iyi bir fotoğrafçı olabilmenin dışında, fotoğraflarınızla insanlara, şehrinize, ülkenize ve hatta dünyaya bir katkınız olduğu takdirde başarılı olursunuz; sizi diğerlerinden ayıran felsefe bu olmalıdır.”