Türkiye’de ilk kez uygulanan “Geçici Koruyucu Aile Hizmeti” modeli, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF ortaklığında ve Avrupa Birliği Delegasyonu’nun desteğiyle başlatıldı. Proje kapsamında, kurum bakımına alınması gereken ancak süreçleri henüz netleşmeyen çocukların sıcak bir aile ortamında geçici olarak bakılması hedefleniyor. Bu önemli adımın ilk örneği Kurban Bayramı arifesinde hayata geçirildi.
Geçici Koruyucu Aile Hizmeti”nden yararlanan ilk çocuk Asel bebek oldu. Afyonkarahisar’da yaşayan ve gerekli tüm eğitimleri tamamlayan Asuman ve Serdar Akman çifti tarafından misafir edildiği aktarıldı. Uygulama kapsamında sözleşmeleri imzalanan Akman çifti, bir çocuğun hayatındaki belki de en hassas geçiş sürecine gönüllü olarak eşlik edecekler. Bayram sabahına bir bebeğin gülüşüyle uyanan Akman çifti, yeni uygulamanın ilk örneği olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Eskişehir Dahil 30 Pilot İlde Başlıyor
Yeni sosyal hizmet programı, Türkiye’de ilk etapta 30 pilot ilde hayata geçiriliyor. İlk fazda uygulamaya geçen iller arasında Eskişehir, Ankara, İzmir, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş, Mersin, Bursa, Zonguldak, Tekirdağ, Muş ve Şanlıurfa yer alacak.
Geçici koruyucu ailelik modeli, birkaç gün ile üç ay arasında değişen sürelerle çocuklara yuva oluyor. Uygulamanın amacı, kurum bakımına girmeden önce çocuklara şefkatli, güvenli ve sevgi dolu bir aile ortamı sunmak. Uzmanlar, bu yeni modelin çocukların uzun vadeli psikolojik ve duygusal gelişimlerine önemli katkılar sunacağını, kalıcı aile çözümleri netleşene kadar çocukların sıcak bir aile ortamında yaşamalarının çok büyük bir destek olduğunu vurguladı.
Modelin Yaygınlaştırılması Hedefleniyor
Pilot uygulamalardan elde edilecek veriler doğrultusunda modelin yaygınlaştırılması ve tüm Türkiye’de uygulanması hedefleniyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu uygulamayla koruyucu ailelik sisteminin daha esnek ve ihtiyaç odaklı bir yapıya kavuşacağını öngörüyor.
Bu önemli sosyal yenilik, çocuk hakları ve sosyal hizmetler alanında Türkiye’de örnek teşkil edecek nitelikte. Asel bebeğin hikâyesi, geçici de olsa bir yuvanın, çocukların geleceğinde ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini bir kez daha gösterdi.