Çin'de ilk vaka dünyaya duyuralıdan bu yana hepimiz dünyanın bütün ülkelerinin salgınla mücadele yöntemlerini ve başarı düzeylerini merakla takip ediyoruz. Çok hızlı bulaşan bir virüs ile karşı karşıya olduğumuzdan, bulaşmadan korunmakta toplumun belli bir disiplinle sosyal hayattan çekilip çekilmemesi hastalığın yayılmasının önlenmesinde önem kazanıyor. Burada da çeşitli ülkelerin insanlarının davranış şekilleri ve devletlerin insanları ne kadar yönlendirme güçlerinin olup olmadığı belirleyici. Bu dediğim, bulaşmanın az olması için tek tek insanların evleriyle ilişkisi bölümü...

Eğer geniş kesimleri kapsayan bir sokağa çıkma yasağı ilan edilemiyorsa bu kez dışarıda alınacak önlemler önem kazanıyor. Maske temin imkanı, ulaşımda yakın temas zorunda kalınmaması, alış veriş mekanlarında güvenli mesafenin korunması vs... Evlerden çıkıp kalabalıklara karışma bölümüne gelince devreye daha çok belediyecilik hizmetleri girmiş oluyor...
Siyasal sistemlerin Pandemi mücadelesinde önemini iki büyük ülkenin, Çin ve ABD'nin yöntemlerine bakarak kıyaslayabiliriz. Çin'de malumumuz, merkezi ve otoriter bir yönetim var. Çok kalabalık bir nüfus ve çok geniş bir coğrafya olmasına rağmen Çin'den Pandemi ile mücadele esnasında aykırı seslerin yükseldiğine tanık olmadık. Geniş bölgeler karantinaya alındı, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, hatta evlerin kapılarına kaynak yapılıp insanlar evlerine hapsedildiler. Sonuçlar güvenli midir bilmiyoruz ama Çin, az kayıpla salgını kontrol altına almış gibi görünüyor...

İkinci kıyaslayacağımız ülke ABD'de ise salgın bir türlü kontrol altına alınamadı ve şu anda salgının merkezi haline gelmiş durumda. Burada asıl konuşmak istediğim, ABD'de salgın üzerinden yapılmaya çalışılan siyasi hesaplaşma... Trump'a karşı oluşan muhalefet bu salgın esnasında hız kesmedi, tersine arttı. Yerel yöneticiler Trump'a karşı çok sert açıklamalar yaptılar. Virüse karşı istenen birlik beraberlik ve topyekün mücadele başarılamamış görünüyor...

Türkiye, daha çok ABD'ye benziyor bu konuda. Hiçbir kötü gelişme ülkedeki siyasal hesaplaşmayı yavaşlatamıyor. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı sisteminden sonra daha çok ABD'ye benzedik zaten ve oradaki Demokratlar-Cumhuriyetçiler gibi bizde de iki ana gövde ortaya çıktı. Bu iki kesim canhıraş bir siyasi rekabet halinde...

Son günlerde salgınla mücadelede ülkemizdeki belediyelerin sürece üst düzey uyum ve koordinasyonla katkı verip vermedikleri tartışılıyor. Elbet daha çok tartışılan da muhalif belediyeler. Kaygılananlar kaygılarında haklı mıdırlar değil midirler bilemiyoruz, zamanla anlaşılacaktır ama ne yazık ki insanlarda şimdiden şu algı oluşmaya başladı; çok seslilik ve çok başlılık normal zamanlarda hoş olabilir ama felaketlerle mücadele zamanlarında mücadeleyi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor...