NEVŞEHİR (AA) - Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, "Bütün darbelerin arkasında ABD, İsrail ve NATO vardır maalesef. Bunlar çok açık şekilde ortaya çıkarılmıştır." dedi.

Orakoğlu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) tarafından NEVÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "28 Şubat Darbesi" adlı konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de yaşanan tüm darbeler gibi 28 Şubat darbesinin de ülkeyi geriye götürdüğünü belirtti.

Darbe süreçlerinin peş peşe yaşanmasının Türkiye'ye yönelik operasyonların parçası olduğunu dile getiren Orakoğlu, darbeleri yapan aktörlerin değiştiğini ancak arka plandaki güçlerin aynı olduğunu savundu.

Orakoğlu, "28 Şubat'ın bu ülkeye o kadar çok zararı oldu ki. Her darbe süreci Türkiye'yi geriye götürmüştür. Bu darbelerin arka arkaya gelmesi operasyondur. Darbeleri yapan hainler ve aktörler değişirken, arkadaki güçler aynıdır. 1960'da uygulanan bir strateji bugün ise Sayın Cumhurbaşkanımıza uygulanmak istemiştir." diye konuştu.

Yaşanan süreçte 28 Şubat'taki darbenin başarılı olamadığının ortaya çıktığını dile getiren Orakoğlu, şöyle devam etti:

"28 Şubat'ta bu ülkeye ihanet edenler yalnızca askerlerden ibaret değildi. Bunların en büyük ayağı medya ve sermayeydi. 28 Şubat klasik bir darbe değildi. 28 Şubat, darbeler tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. 1960, 1971, 1980 darbeleri klasiktir, yani birtakım olaylar çıkarılmıştır, terör olayları üretilmiştir, ekonomik kriz çıkarılmıştır. İktidar bunlarla baş edemeyince antidemokratik şekilde görevinden uzaklaştırılmıştır. Bunları yapanlar, Batılı ülkelerin kontrolünde yapmıştır. Bütün darbelerin arkasında ABD, İsrail ve NATO vardır, maalesef. Bunlar çok açık şekilde ortaya çıkarılmıştır. 1960 yılından başlayarak ne gibi eksiklikler yaptık ki devlet olarak, 15 Temmuz'a kadar bu darbe süreçlerini engelleyemedik. 28 Şubat Türkiye’de başarılı olamamıştır. Türkiye'de silahlı kuvvetlerde, her kulvarda türbanlı gençlerimiz kızlarımız vardır. İsteyen türban takar, isteyen takmaz. Kimse kimseye karışmamaktadır."

Orakoğlu, Türkiye'nin Müslüman ülkelerin lideri konumunda olduğunu vurgulayarak, "Bilhassa Kudüs olayından sonra Türkiye çok önemli adımlar atmıştır. Biz şu anda devlet olarak kimseye muhtaç değiliz. Biz barış içinde yaşamak istiyoruz, bizim bekamızı tehdit eden kim olursa olsun bunlara da Türkiye karşı koyacak güçtedir." ifadesini kullandı.