GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda yaşanan eylemlere ilişkin aralarında eski tuğgeneralin de yer aldığı 23'ü tutuklu 36 sanık, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet talep edilen, dönemin tugay komutanı eski tuğgeneral tutuklu sanık Murat Soysal'ın da aralarında bulunduğu 23'ü tutuklu 36 sanık ile avukatları katıldı.

Başbakanlık ile TBMM adına katılan avukatların da hazır bulunduğu duruşmada, hakkında ikinci kez iddianame hazırlanan tutuklu sanık eski yüzbaşı Fatih Kara, savunmasını yaptı.

Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, Hikmet isimli kişinin, sanık hakkında "Babası din adamıydı ve Zaman gazetesi bölge sorumlusuydu. Kendisi 2000 yılında bir gün eve alkollü gelmişti ve babasına Fetullah Gülen'in kendilerine içmelerini söylediğini, bunun günah olmadığını, gizlenmek için gerekli olduğunu söylemişti." şeklindeki beyanını hatırlattı.

Sanık Kara, Hikmet isminde birini tanımadığını ve neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilmediğini öne sürdü.

- Kışlaya dönerken köylülerden erik ve kavun almış

Duruşmaya da söz ala tanıklardan A.B. ise şu an 2. Ordu Komutanlığı'nda şoför olarak görev yaptığını belirterek, "15 Temmuz 2016'da 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevliydim. Devlet büyüklerini korumak için zırhlı araç kullanıyorum. Olay günü aracım zırhlı olduğu için Murat Soysal beni istemişti. Sabah 07.00 gibi Kilis'e gittik, sonra Hatay'a geçtik. Oradan Soysal'ın eski bölük komutanlığı yaptığı karakola gittik. Daha sonra birkaç karakola daha gittik. Akşam 22.30-23.00 sıralarında, Soysal, araçta otururken koşarak, geldi ve hızlı şekilde çıktık. Bu sırada Soysal, köylünün birisinden erik, kavun gibi meyve aldı. Daha sonra acele bir şekilde çıkıp Kilis'e gittik." diye konuştu.

Gece yarısından sonra Gülbaba Taburu'na girdiklerini ve Soysal'ın televizyon izlediğini aktaran A.B, şunları kaydetti:

"Uzaktan gördüğüm kadarıyla televizyonda son dakika haberleri geçiyordu, tanklar falan vardı. Sonra Gaziantep'e gelmek için yola çıktık. Soysal çok yavaş hızda gitmemi emretti. Saatte 20-30 kilometre hızla gidiyorduk. Telefon görüşmesi yapıyordu, sadece karşı tarafı dinliyordu, şaşkın gibi ifadeler sarf ediyordu."

- "Mola verdik"

Tanık A.B, ayrıca Soysal'ın Gaziantep'e bir an önce gitme gibi bir emri olmadığını dile getirdi.

İ.K. da halen muhabere uzman çavuş olarak görev yaptığını ifade ederek, "15 Temmuz 2016'da WhatsApp grubundan saat 23.15 gibi birlik komutanı Uğur Halaç (eski teğmen-tutuklu) tarafından teçhizatı kuşanıp kışlaya gelmemiz emredildi." diye konuştu.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanığın valiliği korumaya yönelik emrini hangi amaçla verdiğini sorması üzerine İ.K, "Halaç'ın 'Allah bizi kışladan çıkarmaya nasip etmesin' diye bir duasını duymadım, tam tersini duydum." yanıtını verdi.

Halaç ise tanığın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, saat konusunda da doğruları söylemediğini öne sürdü.

Tanığın söz konusu yazışmaların halen telefonumda durduğunu belirtmesi üzerine Başkan Durmaz, telefonu alıp sanık avukatını da çağırarak, mesajları inceledi.

Duruşmaya ara verildi.