ANKARA (AA) - Afganistan'da düzenlenen ''Kabil Süreci'' konferansının sonunda yayımlanan bildiride, "Afgan halkına uygulanan ve masumların hayatını ellerinden alarak her gün acılarını derinleştiren terör şiddetinin ulaştığı korkunç ve kabul edilemez seviyeyi en güçlü ifadeyle kınıyor ve kapsayıcı bir siyasi süreçle bu acıyı sona erdirme konusundaki güçlü ve açık taahhüt ve desteğimizi yineliyoruz." ifadesi kullanıldı.

Başkent Kabil'de ABD, Türkiye, İran ve Pakistan'ın da aralarında bulunduğu 25 ülkeden temsilcilerin katılımıyla düzenlenen uluslararası ''Kabil Süreci'' konferansının sonuç bildirisi yayımlandı.

Devletlerin içişlerine müdahale etmeme de dahil olmak üzere, uluslararası hukuk ilkelerine uygun şekilde uluslararası iş birliği yürütmenin gerekliliğine vurgu yapılan bildiride, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik terörist tehditlerle ilgili olarak Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarının tam olarak uygulanmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.

Bildiride, BM'nin terörist tehditlere ve BM tüzüğü ilkelerine karşı uluslararası iş birliğindeki merkezi rolü teyit edildi.

Bildiride, "Afgan halkına uygulanan ve masumların hayatını ellerinden alarak her gün acılarını derinleştiren terör şiddetinin ulaştığı korkunç ve kabul edilemez seviyeyi en güçlü ifadeyle kınıyor ve kapsayıcı bir siyasi süreçle bu acıyı sona erdirme konusundaki güçlü ve açık taahhüt ve desteğimizi yineliyoruz." ifadelerine yer verildi.

"Kabil Süreci"nin, Afgan kadınların eşit haklarına saygının yanı sıra şiddeti sona erdirme ve tüm uluslararası terör gruplarıyla bağı koparmak konusunda önderlik etmesi gerektiğinin altı çizilen bildiride, sürecin, Afgan hükümetinin liderliği altında barış çabaları ve ülkedeki şiddeti sona erdirme konusunda temel forum ve araç olarak kabul edildiğinin altı çizildi.

Bildirinin "Barış ve Uzlaşma" başlıklı bölümünde, Afganistan'ın yürüttüğü barış ve uzlaşma sürecinin desteklenmeye devam edeceği bir kez daha vurgulandı.

Bildiride, "Afgan hükümeti ve Taliban arasında herhangi bir ön koşul ya da şiddet tehdidi olmaksızın doğrudan diyaloğun Afgan halkının devam eden acılarının sona ermesi için en uygun yol olduğu konusunda mutabık kalındı." görüşüne yer verildi.

Afgan hükümeti ile tüm silahlı grupların bir an önce barış görüşmelerine başlaması ve şiddete son vermeleri çağrısı yapılan bildiride, "Bir barış anlaşması bütün taraflar için zafer olur ve hiçbir taraf için yenilgi olmaz." ifadesine yer verildi.

Bildiride, Afganistan ve komşuları arasında güven inşa eden ve güçlü ikili ilişkilerin de şiddetin son bulması ve sağlam bir barışa ulaşılması için önemli olduğu kaydedildi.

Bildirinin "Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadele" bölümünde de "Terörizm hepimize karşı ciddi ve büyüyen ortak bir tehdit olduğu için, gerekli mekanizmalar yoluyla acilen ortak anlayış ve iş birliğine ihtiyacımız var." ifadeleri kullanıldı.

Afganistan, komşuları, bölge ve tüm uluslararası topluma karşı, iç, bölgesel ve milletlerarası terör gruplarının tehditlerinin değerlendirildiği belirtilen bildiride, "Yerlerine bakılmak ve ayrım gözetmeksizin tüm terör gruplarına karşı koordineli önlemler almak konusunda taahhüt veriyoruz." ifadesi yer aldı.