İSTANBUL (AA) - ABDUSSELAM SELİMİPUR - İranlı siyaset uzmanlarıyla ordu ve emniyet teşkilatına bağlı medyanın, Suriye'deki çatışmaların öncesi veya sonrasında terör örgütü PYD/YPG'yi ülkelerinin ulusal güvenlik ve toprak bütünlüğü için tehdit unsuru ve terör örgütü olarak kabul ederken, Beşşar Esed rejiminin bu örgüte yeşil ışık yakıp iş birliğine gitmesinin ardından yaklaşımlarını değiştirmesi dikkati çekiyor.

İran medyası tarafından dün terör örgütü olarak isimlendirilen PKK ve uzantısı PYD'nin bugün "Kürt güçleri" veya "Suriye Kürtleri" olarak anılması, "taktiği stratejiye" veya "düşmanı rakibe" tercih etmek olarak kabul ediliyor.

İran'dan buna benzer siyasi kırılmalara başka örnekler de verilebilir. Batı ve ABD ile düşmanlık gösterisi için pratik ve teoride bir İran düşmanı olan Rusya ile iş birliği kurulması veya Afganistan devletine karşı terör örgütü Taliban'ın desteklenmesi bunlar arasında sayılabilir.

- "Esed'in İran'a dolaylı darbesi"

İranlı birçok uzman ve medya kuruluşu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'de terör örgütü PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı'nı "Suriye Kürtlerine saldırı" olarak aktardı. Oysa İran medyası daha önce PKK/PYD'yi ülkeleri için tehdit unsuru görüp "terör örgütü" olarak nitelendiriyordu.

İran'ın Katar Büyükelçisi Muhammed Ali Subhani, Eylül 2012'de "Fararu" internet haber sitesi için yazdığı, "Esed'in İran'a dolaylı darbesi" başlıklı makalesinde, "Beşşar Esed'in desteği ve idaresiyle Suriye Kürdistanına hakim olan Suriye Kürtleri, Kürt bölgelerinin bölünmesiyle karşı karşıya olan ülkelerde yaşayan Kürtler için sorun oluşturmaktadır. Beşşar ve Baas Partisi, Türkiye'den intikam almak için bu işe girişerek Türkiye, İran ve Suriye'nin Kürt stratejisine darbe vurmuştur." ifadelerine yer verdi.

Bundan yaklaşık 15 ay sonra "khabaronline" internet haber sitesinde Esed'in silahlı Kürtleri desteklemesini bir kez daha eleştiren Subhani, "Esed'in girişimi Türkiye'ye darbe vurmak içindir. Böyle giderse, İran gibi Kürtlerin bulunduğu diğer ülkelere de zarar verecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- Esed'in terör örgütü PKK/PYD ile iş birliği

İran devletine yakınlığıyla bilinen Kürt gazeteci İrfan Kanifer, birkaç yıl öncesine kadar, PKK'yı "terörist, sivilleri öldüren, kadınları kötü emelleri için kullanan, uyuşturucu kaçakçısı ve yabancıların maşası" olarak nitelendirip bu örgütün uzantılarının Irak, İran, Türkiye ve Suriye'de bir noktadan yönetildiğini söylüyordu.

Kanifer, bu dönemde Fararu internet haber sitesine yaptığı açıklamada, "11 Eylül'den sonra PKK, ABD'nin terör listesine girmemek için adını KDK olarak değiştirdi. PKK, kendisinden müteşekkil küçük gruplar oluşturarak Türkiye ve ABD'nin muhtemel saldırısının önüne geçmek istedi. Bu küçük gruplar Irak, Suriye ve İran'da kuruldu." ifadelerini kullandı.

İran'da yayımlanan Müselles dergisindeki yazısında da Kanifer, PKK'nın Suriye'deki faaliyetlerine değinerek, "PKK bugün Esed hükümetini desteklemektedir. Esed, Suriye'nin kuzey bölgesini kontrolleri altına vermek için PKK'nın Suriye uzantısı PYD'yle anlaştı. Peki, Suriye'nin Kürt halkı PKK'nın yaptığı tahribatı unutmuş mudur ki, ona bağlı bir örgüt (PYD) kendilerini temsil edebilsin?" ifadelerine yer vermişti.

Bir başka İranlı Kürt uzmanı Muhammed Ali Destmali, geçen ay İtimad gazetesine yaptığı açıklamada, ona göre "Afrin'deki silahlı Kürtler"le ilgili, "Onlar, fikri ve örgütsel olarak Öcalan ve PKK'nın direktiflerine göre hareket ederler." demişti.

- "Kandil, terörist yetiştiren PEJAK'ın küçük eyaleti"

İran Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı tarafından, Suriye savaşından yaklaşık 6 ay önce yayımlanan "Kandil, terörist yetiştiren PEJAK'ın küçük eyaleti" başlıklı haberde, terör örgütü PKK ve onun İran uzantısı PEJAK'a yönelik Türk askerinin Kandil'e operasyonlarından övgüyle söz edildi.

İlgili haberde, "Son günlerde PKK'nın Türkiye'deki terör faaliyetleri artmış, bu ülkenin güçleri, PKK mevzilerine geniş çaplı saldırılarda bulunuyor." ifadelerine yer verilmişti.

Aynı haber ajansı, PKK içindeki Suriyelilerin yoğunluğu ve Türkiye'ye yönelik saldırılarına rağmen TSK'nın Zeytin Dalı Harekâtı sonrasında geçtiği haberlerde ise "Afrin'deki terör örgütü PKK/PYD" yerine "Suriye Kürtleri" ifadesini kullanmayı tercih etti.

İranlı terör uzmanı Hüseyin Drahşan, eski Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Galibaf'a yakınlığıyla bilinen Şefaf haber sitesinde Şubat 2015'te "PKK terör örgütünün tarihçesi" başlığıyla yayımlanan röportajında bu örgütün İran ve Suriye'deki uzantılarını anlattı. Söz konusu röportajda "PKK'nın uzantısı PYD olarak anılmaktadır." denilirken, aynı haber sitesi son günlerde "Türkiye, 20 Aralık'ta 'Zeytin Dalı' adında Afrin'deki Kürt gerillalara yönelik saldırı düzenledi." ifadelerini kullandı.

- İran'a yönelik PKK/PYD tehdidine dikkati çeken analiz

Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla bilinen Ferheng haber sitesi, Ekim 2015'te PKK/PYD'nin İran'a yönelik tehdidiyle ilgili geniş kapsamlı bir analiz yayımladı.

"Suriye Kürtlerinin bağımsızlık vaatleriyle harekete geçirilmeleri İran'daki Kürtlerin ayrılık çanlarının çalması demektir" başlıklı analizde, "Muhtemel bir Federal Suriye Kürt Bölgesi'nin kurulması Tahran için güvenlik sorunu anlamına gelmektedir. PEJAK'la aynı olan PYD örgütü PKK'nın liderinden emir alıyor. Bu örgüt bölgedeki rakiplerine galebe çalarak Suriye Kürt bölgesinde bir güç haline gelmiştir." ifadelerine yer verildi.

İranlı yetkililere tavsiyeler içeren söz konusu analizde şu ifadeler kullanıldı:

"PKK'nın İran uzantısı PEJAK, zaman zaman bu ülkede güvenlik sorunu oldu. PKK'nın Suriye kolu da bölgede güç kazanma adına İran'a güvenlik sorunu oluşturdu. İran diplomasisi, güvenlik güçleri ve askerleri bazı konularda Türkiye ile farklı düşünse de Suriye'nin Kürt bölgesiyle ilgili gelişmeleri Türkiye ile birlikte takip etmelidir. Irak Kürt Bölgesinin ABD ve İsrail'in gizli destekleriyle Irak merkezi yönetiminden ayrılma çabası, Türkiye ve İran için Suriye'deki siyasetleri açısından unutulmaması gereken bir tecrübe olmalıdır."