CEZAYİR (AA) - TUĞRUL ÇAM - Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Mehmet Poroy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretiyle Türkiye ile Cezayir arasındaki siyasi ilişkilerin canlılık kazanacağını belirterek, “Bu ziyaretin asıl ivme sağlayacağı husus ekonomik alandaki ilişkilerimiz ve Cezayir’deki yatırımlarımız, taahhüt projelerimiz, iş adamlarının kuracağı ortaklıklar üzerinde olacak.” dedi.

Poroy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cezayir ziyareti ve Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkiler hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin hem siyasi hem ekonomik ilişkilere ivme kazandırılması için önem arz ettiğini belirten Poroy, ziyaret sırasında Erdoğan’ın 3,5 yıl önceki son temaslarından bu yana katedilen yolun ele alınacağını ve bundan sonra atılacak adımların konuşulacağını kaydetti.

Ayrıca iki ülke arasındaki iş forumunun da ilişkilerin ilerletilmesi için önemine değinen Poroy, “Siyasi ilişkilerimiz çok iyi düzeyde. Son ziyaretlerle siyasi temaslarımız canlılık kazanmış olacak. Bu ziyaretin asıl ivme sağlayacağı husus ekonomik alandaki ilişkilerimiz ve Cezayir’deki yatırımlarımız, taahhüt projelerimiz, iş adamlarının kuracağı ortaklıklar üzerinde olacak.” diye konuştu.

Büyükelçi Poroy, terör örgütü FETÖ’nün Cezayir’deki varlığına ilişkin de şu bilgileri verdi:

“Cezayir devleti güçlü bir devlet. Yönetimi sağlam, kurumları sağlam. Dolayısıyla FETÖ’nün Cezayir’deki yapılanması diğer Afrika ülkelerine göre yok denilebilecek kadar. Birkaç paravan şirketleri var. Bazı maddi destek sağlayan şirketler var. İki tane de özel okulları var. Bunların hakkında gerekli önlemler alınmasını zaten uzun süredir dile getiriyoruz. Tabiatıyla bu temaslarda da Sayın Cumhurbaşkanımızın temaslarında da bu konunun gündeme getirileceğini tahmin ediyorum. Bu konuda da Cezayir makamlarıyla iş birliğimiz, yakın temasımız devam ediyor.”

- “Yatırımlar ticaretin önüne geçti”

İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler hakkında da Büyükelçi Poroy, Türk şirketlerinin Cezayir’e yatırımlarının ticaretin önüne geçtiğini, Türk şirketlerinin yatırımlarının 3,5 milyar doları bulduğunu, yatırımlarda demir-çelik, tekstil, kimya ve ilaç sektörünün başta geldiğini, ayrıca ortaklıklarla büyük yatırımların gerçekleştirildiğini kaydetti.

Poroy, “Türkiye hem yatırımlar açısından hem de sağladığı istihdam açısından birinci sıraya yükseldi. Bu da Cezayir’in ekonomisini çeşitlendirme, petrol ve doğalgaz bağımlılığından kurtulma yönündeki çabalarına da bir yandan destek olan bir faaliyet. Üretim artacak ve Cezayir’in dış ticaretine de olumlu bir katkısı olacak.” diye konuştu.

- Ticaret hacmi arttı

İki ülke arasındaki ticaret hacminin 3,5 milyar dolar olduğunu ve dengeli seyrettiğini anlatan Poroy, “Dünya konjonktüründeki olumsuz gidişata rağmen ikili ticarette hafif bir artış bile söz konusu oldu.” ifadesini kullandı.

Poroy, Türkiye ile Cezayir arasında serbest ticaret anlaşması bulunmadığını, Türkiye’nin bu anlaşmayı imzalamak istediğini vurgulayarak, bunun biraz daha zaman alacağını, Cezayir’in önceliğinin yatırımların artırılması olduğuna işaret etti.

Türkiye-Cezayir İş Forumu’nda bütün bu konuların masaya yatırılacağını ve yeni ortaklıkların ele alınacağını kaydeden Poroy, gelecek dönemde atılması planlanan bir başka önemli adımın da Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı olduğunu bildirdi.

Poroy, şöyle devam etti:

“Bu toplantının en sonuncusu 2012’de yapılmış. Şimdi 11. Dönem toplantısını da önümüzdeki dönemde yapıp, geri kalan anlaşmaları imzalamak istiyoruz. Bunun en önemlisi yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması. Uzun süredir müzakereleri devam ediyor. Anlaşmanın yokluğuna rağmen buradaki olumlu atmosferin etkisiyle bu kadar yüksek seviyeye çıkmış yatırımlarımız. Bu anlaşmanın imzalanmasıyla şirketler hem daha sağlam zeminde hareket edecekler hem de yeni ortaklıklara fırsat sağlanmış olacak.”

Büyükelçi Poroy, Türk şirketlerinin yatırımları için öncelikle alanların ise tarım, hayvancılık ve turizm sektörleri olacağına işaret ederek, Cezayir’in çok geniş ve verimli toprakları bulunduğunu belirtti.

Poroy, “Bunların endüstriyel işlenmesinde eksiklikleri var. Örneğin süt dağıtımında, süt işletmelerinin kurulmasında, hayvancılığın daha endüstriyel hale gelmesinde büyük talepleri var. İş adamlarımızın da ilgi duyması halinde bu konularda büyük ortaklık imkanları mevcut.” değerlendirmesini yaptı.