RAMALLAH (AA) - EYSER EL-IYS - Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Filistinliler ile İsrail arasında toprak takasını önermesi, konuyu yeniden gündeme taşıdı.

Abbas, salı günü BMGK'de yaptığı konuşmada, gelecekte yapılacak herhangi bir müzakerenin temelini teşkil edecek bazı maddeler çerçevesinde her iki tarafın onayıyla karşılıklı küçük toprak takası yapabileceklerini belirtti.

İsviçre'de 2013 yılında yapılan Cenevre görüşmelerinde ilk kez gündeme gelen toprak takası konusu, İsrail içinde bulunan Filistin köylerinin (tarım arazileri hariç) ve güneydeki Necef Çölü'nde (Negev) yer alan bazı bölgelerin Filistin devletine, 1967 sınırlarında inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin de İsrail'e verilmesini öngörüyor.

Siyasi analist ve yazar Gassan el-Hatib, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprak takası meselesinin siyasi tutumun ve Filistin'in resmi siyasetinin bir parçası haline geldiğini söyledi.

Hatib, toprak takası düşüncesinin, Batı Şeria'da sökülmesi ve boşaltılması zor olan büyük Yahudi yerleşim birimlerinin varlığı gerçeğini ele almayı hedeflediğini aktardı.

- "Takas meselesinin tartışmaya açılmasına karşıyım"

Takas meselesinin, yerleşim birimlerinin olduğu gibi kalması ve İsrail'e ilhak edilmesi karşılığında maddi değer ve yüz ölçümü bakımından aynı miktarda olan bazı toprakların Filistinlilere verilmesi esasına dayalı olduğunu dile getiren Hatib, "İsrail, takas meselesini yerleşim birimlerini genişletme çalışmalarını, ABD'nin ve uluslararası toplumun önünde haklı göstermek için kullandı." dedi.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Üyesi Vasıl Ebu Yusuf da toprak takası konusunun dile getirilmesinin, İsrail'in yerleşim birimlerini daha fazla genişletme yönündeki iştahını artıracağını söyledi.

Ebu Yusuf, "İsrail'in yerleşim birimlerine yönelik sürdürdüğü politika ve herhangi bir siyasi çözümü reddettiği böyle bir zamanda takas meselesinin tartışmaya açılmasına karşıyım." dedi.

Siyasi analist ve yazar Ahmed Refik Avad, 2003 yılında Cenevre'ye giden Filistin heyetinin ilk olarak bu fikri ortaya attığını ancak hayata geçirilmediğini belirtti.

- Toprak değişimi fikri kime yarar sağlar?

Avad, o dönemde tartışmaya açılan bu girişimin, 1967'de işgal edilen bölgelerde ihlallerin yapılmamasına karşı İsrail güvenlik endişelerini gidermeyi hedeflediğini anlattı.

Abbas'ın bunu kabul etmesini, "siyasi donukluğu kırmak" olarak değerlendiren Avad, "Ancak uygulanabilir bir şey değil. Bu, Abbas'ın, 'asrın projesiyle' mücadele için sunduğu planın bir parçası. Ancak bu görüşü daha güçsüz bir taraf ortaya attığı için bunu kimse benimsemez." diye konuştu.

Toprak değişimi fikrinin ortaya atıldığı belgenin hazırlanması ve imzalanması sürecine dahil olan isimlerden Eski FKÖ Genel Sekreteri Yasir Abdurabbu ise fikrin yanlış olduğunu kabul ederek, bunun sadece İsrail'e yarar sağlayacağını belirtti.

Abdurabbu, "Toprak takasıyla ilgili bu girişimin, 1967 sınırını kırmak ve İsrail'in bu tarihte işgal ettiği bölgelerden çekilmesi gerektiğini beyan eden ve uluslararası kurallardan uzaklaşmasından başka bir işe yaramayacağını anladık." ifadesini kullandı.

- Takas düşüncesi, İsrail'in tuzağına düşmektir

Takas konusunu "İsrail'in bir aldatmacası" olarak nitelendiren Abdurabbu, şöyle devam etti:

"İsrail bununla Yahudi yerleşim birimlerini meşru göstermeyi, yerleşim blokları adı altında Batı Şeria'dan çok büyük bir bölgeyi kendine katmayı hedefliyor. Bu konuyu yeniden gündeme getirmek için herhangi bir zorunluluk görmüyorum. Bu İsrail'in tuzağına düşmektir."

Abdurabbu, eski İsrail Adalet Bakanı Yossi Beilin ile Cenevre Anlaşması çerçevesinde Cenevre Girişimi Platformunu kurmuştu. Bu platformda İsrail Filistin çatışmasının son bulması için iki devletli çözüm önerilmişti.

Birzeit Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Salih Abdulcevad da İsrail'in toprak takası aracılığıyla büyük yerleşim blokları oluşturduğu El-Halil gibi su havzaları ve diğer zenginlikleri kapsayan hayati bölgeleri kontrol altına almaya çalışacağını, buna karşılık Filistinlilere, Necef Çölü'ndeki kurak bölgeleri vereceğini söyledi.

Abdulcevad, İsrail'in müzakerelere girmeyi reddettiği bir dönemde toprak takası meselesinin gündeme taşınmasından şaşkınlık duyduğunu belirtti.

- Arap Barış Planı nedir?

Eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz tarafından ortaya atılan Arap Barış Planı, "barış karşılığında toprak" prensibine dayanıyor. 1967 öncesindeki sınırlarına dönmesi karşılığında İsrail ile tüm Arap ülkelerinin ilişkilerini normalleştirmeleri esasına dayanan plan, 2002 yılında Beyrut'ta toplanan Arap Birliği Zirvesi'nde kabul edilmişti. Plan, yerlerinden edilen Filistinlilerin vatanlarına dönmesini ve İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini de öngörüyor.

Arap Birliği heyeti, Nisan 2013'te Washington'da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşmüş, heyet adına açıklamada bulunan Katar Başbakanı Hamed bin Casim bin Cabir Al Sani, iki devletli çözümün tarafların onayıyla yapılacak bazı küçük değişikler dışında 4 Haziran 1967 sınırları temeline dayanması gerektiğini ifade etmişti.