RAMALLAH (AA) - EMCED NEBHAN - Filistinli Ahmed Cerrar'ın bir süre İsrail tarafından aranması ve takip edilmesi akabinde Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından şehit edilmesi, "İsrail'in suikastlarla önde gelen isimlerden kurtulmayı ve intikam almayı istediği" şeklinde yorumlandı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın "Kassam'ın şehit komutanlarından" diye bahsettiği Cerrar'ın şehit edilmesi, İsrail'in yıllarca Filistinli liderlere ve komutanlara yaptığı suikast ve saldırıları akıllara getirdi.

Filistinli İnsan Hakları Kurumu istatistiklerinde, İsrail'in 1987'den bu yana önde gelen 366 Filistinli yetkili ve komutana suikast düzenlediği, bunun son halkasının ise Cerrar olduğu belirtilirken, Filistinli uzmanlar, İsrail'in yıllardır düzenlediği bu suikastlarla Filistinli önemli isimlerden kurtulmayı ve intikam almayı hedeflediğini ifade ediyor.

Uzmanlar ayrıca İsrail'in bunları caydırıcı faktör olarak kullanmak istediğini ve bu şekilde kendi kamuoyunun güvenini kazanmayı amaçladığını kaydediyor.

İsrail hesaplarını kapatmak için suikast politikası izlediğini belirten İsrail Uzmanı İsmet Mansur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "2004 yılında Hamas'ın kurucusu Ahmed Yasin'in Gazze'de suikast sonucu şehit edilmesi açıkça bir intikam eylemiydi." dedi.

Mansur, "Yahudi bir yerleşimciyi öldürmekle suçlanan Ahmed Cerrar'ın şehit edilmesi de İsraillilerin, güvenlik güçlerine yönelik güvenlerini pekiştirmeyi hedefliyordu. Cerrar, bir aydan fazla süredir güvenlik güçlerince aranıyordu ve bu durum İsrail kamuoyundaki güveni sarsıyordu. Şehit edilmesi ise yerleşimcilerin ve İsrail kamuoyunun içini rahatlattı." diye konuştu.

İsrail'in intikam eylemlerini gizliden ve açıktan olmak üzere 2 yoldan gerçekleştirdiğini belirten Mansur, "Bazen Ahmed Cerrar olayında olduğu gibi açıkça, bazen de eski Filistin Devlet Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yasir Arafat'a yapıldığı gibi gizlice suikast düzenliyor. Arafat, zehirlenerek öldürüldü. Çünkü İsrail için stratejik risk oluşturuyordu. Bu suikastı gerçekleştiren şüphesiz İsrail'di." ifadelerini kullandı.

- "İsrail kendisi için tehlike oluşturabilecek kişileri ortadan kaldırıyor"

Emekli Tuğgeneral ve İsrail uzmanı Vasıf Ureykat da İsrail'in suikastlarla kasten adam öldürme politikası izlediğini belirterek, "Hakkındaki suçlamaları delillerle ispat edemediği kişileri bu şekilde infaz ediyor. Cerrar'ın Yahudi yerleşimcilerden bir kişiyi öldürmesi sadece bir İsrail hikayesinden ibaret. Ellerinde somut deliller yok. Cerrar, gerçeklerin üstü kapatılması için şehit edildi." dedi.

Ureykat, "Bu olay belki de itham edilen suçları işlememiş birine yönelik cinayetti. Cerrar'a kendini savunma hakkı verilmedi. Şehit edilmesi, İsrail için en kolay ve en ucuz yoldu. İsrail, biri kendisi için tehdit oluşturduğunda düşmanlarıyla hesaplarını kapatmaya çalışıyor. Ya da bu şekilde intikam almaya çalışıyor. Gazze'de şehit edilen Hamas kurucusu Şeyh Ahmed Yasin ve Tunus'ta 1988 yılında suikasta uğrayan Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurucularından Halil el-Vezir gibi Cerrar olayında da böyle oldu. İsrail bu şekilde kendisi için tehlike oluşturabilecek kişileri ortadan kaldırıyor." ifadelerini kullandı.

- Yargısız infazlar

İnsan Haklarından Sorumlu Filistin Otoritesi Başkanı Ammar ed-Duveyk de İsrail'in düzenlediği suikast eylemlerini, "savaş ya da insanlık suçlarının çıtasını yükselten yargısız infazlar" şeklinde değerlendirerek, şunları söyledi:

"İsrail bu operasyonları, sahada karar veren subayların emirleri ya da istihbarat bilgilerine dayanan askeri yetkililerin talimatıyla gerçekleştiriyor. Herhangi bir yargılama ya da Filistinlilerin kendilerini müdafaası söz konusu olmuyor."

Duveyk, İsrail'in gerçekleştirdiği infazların, sistematik bir politika olduğunu ve çoğunda sivillerin hedef alındığını belirterek, "İnfazlarda, kurbanlar sivillerden oluyor. 2002'de evine bir ton ağırlığındaki patlayıcı yerleştirilen Hamaslı lider Salah Şehade suikastında, aralarında çocuklarında yer aldığı 18 Filistinli hayatını kaybetmişti." ifadelerini kullandı.

İsrail askerleri Yahudi bir yerleşimcinin ölümünden sorumlu olduğu iddia edilen Ahmed Cerrar'ı, ertesi gün El-Yamun beldesinde kaldığı eve baskın düzenleyerek şehit etmişti.

Olayın ardından Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Kassam'ın şehit komutanlarından" diye bahsettiği Cerrar için taziye açıklaması yayımlamıştı. Açıklamada "Gasbedilen toprakların (Havat Gilad Yahudi yerleşim birimi) yakınlarındaki eylemi gerçekleştiren kahramanı aramak için süren yoğun takibin ardından El-Yamun beldesinde işgalcilerle çatışma yaşandı. Çatışma sonucu Kassam'ın mücahit hücre komutanı Ahmed Cerrar şehit oldu." ifadelerine yer verilmişti.

Ahmed Cerrar, yaklaşık bir ay önce Nablus'ta Yahudi bir yerleşimcinin ölümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle arandığı kaydedildi.

- 1972’den 2018’e suikastlar zinciri

- Gassan Kenfani

Filistinli meşhur edebiyatçı ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) liderlerinden Gassan Kenfani, 8 Haziran 1972’de Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta arabasına yerleştirilen patlayıcı maddenin infilak ettirilmesi sonucu hayatını kaybetti.

- Mahmud Hemşeri

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Fransa Temsilcisi olan Mahmud Hemşeri, 8 Aralık 1972’de Fransa’da bombalı saldırıda öldü.

- Hüseyin El Beşir

Fetih Hareketinin Kıbrıs Temsilcisi olan Hüseyin El Beşir, 24 Ocak 1973’te kaldığı Lefkoşa Oteli'ndeki odasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.

- Muhammed Neccar, Kemal Advan ve Kemal Nasır

MOSSAD’a bağlı bir birim tarafından 10 Nisan 1973’te Beyrut'ta gerçekleştirilen operasyonda, Fetih Hareketi ve FKÖ komutanlarından Muhammed Neccar, Fetih Merkezi Komite Üyesi Kemal Advan ve FKÖ Sözcüsü Kemal Nasır öldürüldü.

- Hasan Selamet

Fetih Hareketinin önemli isimlerinden Hasan Selamet ise 22 Ocak 1979’da Beyrut’ta arabasına konan bombanın patlatılması sonucu hayatını kaybetti.

- Halil el-Vezir

Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurucularından Halil el-Vezir, 16 Nisan 1988 tarihinde Tunus’un başkenti Tunus’ta evinde vurularak öldürüldü.

- Atıf Besisu

Fetih Hareketi mensubu ve FKÖ'ye bağlı emniyet birimi sorumlusu Atıf Besisu, 8 Haziran 1992’de Fransa’nın başkenti Paris’te öldürüldü.

- Fethi Şikaki

Filistin İslami Cihad Hareketi’nin kurucusu ve genel sekreteri olan Fethi Şikaki, 26 Ekim 1995’te Libya’ya düzenlediği “gizli” ziyaretinden dönüşünden sonraki durağı olan Malta’da suikasta maruz kaldı.

- İzzeddin eş-Şeyh Halil

Hamas’ın önemli isimlerinden olan İzzeddin eş-Şeyh Halil, 26 Eylül 2004’te Suriye’nin başkenti Şam’da arabasına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

- Mahmud Mebhuh

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kasam Tugaylarının önemli komutanlarından olan Mahmud Mebhuh, İsrail tarafından 1987’de başlayan Birinci İntifada sırasında iki İsrailli askeri kaçırıp öldürmekle ve İran’dan Gazze’ye silah taşımakla suçlanıyordu.

Mebhuh, 19 Ocak 2010’da Dubai’de kaldığı bir otel odasında, MOSSAD’ın suikast planlarına benzeyen bir yöntemle, önce elektrik akımına kapılmış sonra da boğularak ölmüş bir şekilde bulundu.

- Ömer Nayif

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Ömer Nayif, 26 Şubat 2016’da Filistin’in Bulgaristan Büyükelçiliği’nde öldürüldü.

FHKC, Nayif’in öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tuttu. Filistin Dışişleri Bakanlığı, Nayif’in gizemli bir şekilde öldürüldüğünü belirtirken, Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Nayif’in öldürülmesi ile ilgili soruşturma komisyonu kurulmasına karar verdi.

- Muhammed Zevvari

Muhammed Zevvari, 15 Aralık 2016'da Tunus’un Safaks kentindeki, evinin önünde yabancı olduğu ileri sürülen silahlı kişiler tarafından öldürüldü.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, Zevvari’nin kendi mensupları olduğunu belirterek, suikasttan İsrail’i sorumlu tuttuğunu açıkladı.