İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilat Uluslararası Staj Programı için, "Bu programın diğer üye ülkelerde de uygulanması ve üye olmayan diğer ülkelerde yaşayan azınlık veya diaspora konumundaki kardeşlerimize de açılmasını önemsiyorum. Söz konusu program uzun vadede tıpkı AB içerisinde uygulanan değişim programlarında olduğu gibi, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında insan kaynakları hareketliliğini sağlayarak, kültürel ve ekonomik alışverişi kolaylaştıracak, insanlarımızın kaynaşmasına vesile olacaktır." dedi.

İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin vatandaşı olan gençlere yönelik İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik, Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Ensar Vakfı paydaşlığında yürütülen, İslam İşbirliği Teşkilatı Uluslararası Staj Programı'nın (OIC INTERN) tanıtımı, Sheraton Grand Ataşehir Hotel'de gerçekleştirildi.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili ve Ensar Vakfı Genel Kurul Üyesi Bilal Erdoğan, SESRIC Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Mehmet Köse, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı, Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve BAYKAR Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ın da katıldığı program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve tanıtım filminin gösterimi ile başladı.

Tanıtım programında bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Türkiye'nin, ülkelerindeki savaştan kaçan milyonlarca Suriyeliye adeta yepyeni bir hayat sunduğunu belirtti.

Mevlana’nın "Bütün alem, bütün insanlar bir beden gibidir" sözüne değinen Çavuşoğlu, "Kardeşlerimizi 10 ayrı ilimizde toplam 23 adet geçici barınma merkezinde, her türlü yaşamsal hizmetle buluşturduk. Türkiye misafir ettiği Suriyeli ve diğer ülkelerden gelen 4 milyona yakın kişinin eğitim başta olmak üzere birçok alanda ekonomik, sosyal ve insani ihtiyacı karşılarken, özellikle çalışma yaşındaki kişilere çalışma hakkı tanıyan düzenlemeler yaparak, iş gücü piyasasında haksız rekabeti ve bu kardeşlerinin emeklerinin sömürülmesini önleyecek tedbirleri almıştır. Bizler hem aynı coğrafyada asırlara dayanan kardeşliğimiz gereği, hem de insani bir görev olarak bu hizmetleri verirken maalesef dünya ülkelerinin, özellikle gelişmiş ülkelerin üzerine düşen insani sorumluluktan kaçındığının da şahitleriyiz." diye konuştu.

- "Bu öğrenciler, aynı zamanda Türkiye ile ülkeleri arasında gönüllü kültür elçileridir"

BM göç verilerine göre yüzde 16 ile (3 milyonun üzerinde) dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'de 800 binden fazla eğitim alan yabancı uyruklu öğrencinin bulunduğunu, bu rakamın yaklaşık 103 bininin, üniversite öğrencilerine tekabül ettiğini aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'de yaklaşık 30 bin civarında üniversite öğrencisine devlet bursu sağlandığını söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin aktif dış politika perspektifi doğrultusunda; yurt dışında yaşayan vatandaşlar, kardeş topluluklar ve uluslararası öğrencilerle ilgili çalışmalar yürüten Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın faaliyetlerinde gençlerin eğitimleri konusunun öncelikli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başkanlık, yurt dışında yaşayan gençlerimizin anadillerini öğrenmeleri, kültürel birikimlerinin muhafaza edilmesi ve gelişimi, sosyal sorunlarının giderilmesi, ayrımcılık ve İslamofobi ile mücadele edilmesi amaçları ekseninde, diasporadaki gençlerimizin aidiyetlerini geliştirmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Yurt dışında yaşayan gençlerimizin Türkiye'nin tarihi ve kültürel mekanlarını görmeleri adına düzenlenen Gençlik Köprüleri Programı'na yurt dışında yaşayan yaklaşık 5 bin gencimiz katılmıştır. Bununla birlikte, Türk diasporası ile kardeş toplulukların diasporalarının beraber yaşadıkları ülkelerdeki dayanışmalarının arttırılması ve ortak talepler dile getirilebilmesinin sağlanması da Başkanlık için önem teşkil etmektedir."

Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'nin uluslararası öğrenciler için bir eğitim merkezi olması, nitelikli öğrenciler için çekim merkezi haline gelmesi ve bu öğrencilerin ülkeleri ile Türkiye arasında köprü olmaları amaçlarıyla oluşturulan 'Türkiye Bursları' kapsamında ülkemizde 150'ye yakın ülkeden 16 binin üzerinde uluslararası öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görmektedir. Ülkemizin sahip olduğu yumuşak güç unsurları arasında yer alan bu öğrenciler, aynı zamanda Türkiye ile ülkeleri arasında gönüllü kültür elçileridir. 2017 yılında 163 ülkeden yaklaşık 107 bin başvuru alınan Türkiye Burslarından 77 ülkede seçici heyetler marifetiyle yüz yüze mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu başvurular belirlenen başarı kriterleri doğrultusunda değerlendirilmiş ve 2017-2018 eğitim öğretim dönemi için yaklaşık 5 bin aday burslandırılmıştır."

- "Programın uluslararası iş kültürüne ciddi katkılar sağlaması beklenmektedir"

Öğrencilerin sadece teorik bilgilerle donatılmalarının çağdaş dünyada asla yetinilecek bir durum olmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu,"Teorik bilginin uygulanarak pekiştirilmesi ihtiyacı söz konusudur. Öğrenciler, eğitimleri süresince alanlarıyla ilgili birçok kaynak okur, çalışır ama bunları gerçekte nasıl uygulayacaklarını bilmeyebilirler. İşte bu noktada staj imkanının sağlanması önem kazanır. Bilgiler hala tazeyken pratik yapma imkanın sağlanması, gençlerin gelecek planlarının yönetilmesi bakımından da önemlidir. Bu çerçevede gençlerin Türkçe yeterliliklerinin artırılması amacıyla Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız tarafından 'Türkiye Stajları' düzenlenmiş olup bu yılki programa 12 ülkeden gencimiz katılım sağlamıştır. Bugün burada toplantımızın konusunu teşkil eden staj programı da şüphesiz öğrencilerimizi aynı zamanda iyi bir mesleki yaşama hazırlayacak içeriğe sahiptir. Böyle bir staj programıyla misafir öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerinin gelişmesine katkı sağlamak, onların işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırmak, uzun vadede üye ülkelerdeki işgücü kalitesinin arttırmak ve ekonomik rekabeti teşvik etmek gibi önemli çıktılar beklenmektedir. Ayrıca program, orta ve uzun vadede işletmelerin dış piyasaları daha yakından tanımalarını sağlayacak, uluslararası alana açılmalarını hızlandıracaktır. Ekonomik ve mesleki kazanımlarının yanı sıra sosyal ve kültürel olarak toplam etkileri de göz önüne alındığında programın üye ülkeler arasında oluşan uluslararası iş kültürüne ciddi katkılar sağlaması beklenmektedir. Bu programın daha sıkı işbirliği ve ortaklıklara zemin hazırlaması bakımından da son derece önemli getirileri olacaktır." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Gençlerin kariyer gelişimlerine katkı sağlamak, profesyonel insan kaynağı yetiştirmek, kültürler arası iletişimi arttırmak, ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirmek, nitelikli iş gücü değişimi sağlamak... Bütün bu hedefleri güderek hükümet olarak biz de bu ve benzeri staj programlarının kolaylaştırılması için sosyal güvenlik dahil her türlü kolaylaştırıcı tedbiri almak için gerekli düzenlemeleri yapmaktayız. Bu programın diğer üye ülkelerde de uygulanması ve üye olmayan diğer ülkelerde yaşayan azınlık veya diaspora konumundaki kardeşlerimize de açılmasını önemsiyorum. Söz konusu program uzun vadede tıpkı AB içerisinde uygulanan değişim programlarında olduğu gibi, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında insan kaynakları hareketliliğini sağlayarak kültürel ve ekonomik alışverişi kolaylaştıracak, insanlarımızın kaynaşmasına vesile olacaktır. Bu programın İslam ümmetinin vahdetine büyük ölçüde katkıda bulunmasını temenni ediyor, katkı sağlayan tüm aktörleri kutluyorum."

- "İnsan yetiştirmek peygamber mesleğidir"

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz da programın amacına ulaşacağına inandığını dile getirdi.

İş adamlarına "Bir insana yapılabilecek en büyük katkı onun eğitimine katkıda bulunmaktır. Eğitmek peygamber mesleği, insan yetiştirmek peygamber mesleğidir. Nerede eğitim olur? Okulda, ailede, iş yerinde eğitim olur, yeryüzü bir okuldur. Staj, eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Staj ihtiyacı olan bütün kardeşlerimize staj imkanı sağlamanızı istiyorum." diyerek çağrıda bulunan Bakan Yılmaz, eğitimin tek taraflı olmadığına, stajyerlerden öğrenilecek konuların da olabileceğine işaret etti.

Yılmaz, "Şunu gördük ve yaşayarak tecrübe ettik ki; eğer nitelikli bilgiye sahip değilseniz tam bağımsız değilsiniz, tam bağımsız olabilmek için nitelikli bilgiye sahip olabilmek lazım. Nitelikli bilgiye sahip olmak da yetmez, nitelikli bilgiyi ürüne dönüştürecek bilim adamlarına da sahip olmak gerekir. Dolayısıyla bizler ortak bir medeniyetin temsilcileri olarak, birbirimizi ne kadar iyi tanırsak, ne kadar fazla iş birliği içerisinde olursak o derece bizden beklenenleri yerine getirebiliriz. Bizler gerçekten büyük bir aileyiz. Birlik ve beraberliğimizden doğacak güç her birimizin gücünden ayrı ayrı kat be kat fazla olacaktır. Bizler aynı kültürün, aynı ortak değerin mensuplarıyız, kardeşiz; bu kardeşliğin gereğini yerine getirmek de hepimizin boynunun borcudur." dedi.

"Muhakkak ki eğitim her çağda çok önemlidir. Ancak bilimin ve teknolojinin durmadan değiştiği bir çağda çok daha önemli hale gelmektedir. İnanıyoruz ki Türkiye başta olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri kendi coğrafyasındaki insanlara huzur, refah ve barış sağlamak için ortak işbirliğinde bulunacaklardır. Tek başına bir ulusun, bir ülkenin ya da bir halkın bir şeyi yapabilmesi, başarabilmesi mümkün değildir, iş birliği şarttır. Terörü yenmek için iş birliği şarttır, refahı getirebilmek için iş birliği şarttır, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için iş birliği şarttır. Sadece gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş olan ülkeler dahi bir başka ülkenin sermayesine ihtiyaç duyduğunda, bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri bakın ki en fazla yabancı sermayeyi çeken ülkelerdir." ifadesini kullanan Yılmaz, iş birliğinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, "Bu program inşallah bizim, İslam dünyasının birbiriyle daha fazla ünsiyet geliştirmesine, ümmet bilincinin daha çok yerleşmesine vesile olur. İşverenlerin ve gençlerin daha verimli bir istihdam politikası oluşmasına hizmet edeceği bir düzlem olarak hizmet vermiş olur. İnşallah bu program başarılı olduktan sonra OIC ötesi ülkelerle bu tür çalışmalar yapılır. Emeği geçen tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Bu programın başarısının takipçisi olalım. Buraya katılan işverenlerimiz de artık bir şekilde bu programa stajyer taleplerini girmek suretiyle bunun hızla çalışır hale gelmesine katkı sağlarlar." diye konuştu.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bayraktar ise söz konusu programın '2023 vizyonu' için önemli olduğunu, kendisinin de bu programı çok önemsediğini örneklerle anlattı.

Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:

"Amerika'da bilgisayar, GPS ve internet teknolojileri gibi çalışmalar dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanmış en seçme beyinler tarafından yapılıyordu. Laboratuvarda 100 kişi varsa bunun yüzde 95'i yurt dışından gelen yabancı öğrencilerdi. Kendi insan kaynağı bu araştırmaları yapmaya yetmiyor 300 milyonluk Amerika'nın, dünyanın her tarafından seçme beyinleri toplayarak yüksek teknolojileri geliştirmek için kullanıyorlardı. Bir anlamda ecdadımız Osmanlı'nın yaptığı gibi devşirme sistemiyle kendi sistemlerine entegre ediyorlardı. Bunun sonucunda da teknolojide ve diğer alanlarda birçok ülkenin önüne geçmeye, buluşların en önünde gitmeyi başarabiliyorlardı. Bizim de muhakkak ülkemizi 2023 hedefleri doğrultusunda, muasır medeniyetler seviyesine hatta ötesine teknolojik anlamda hem bağımsız olmak hem de güçlü olabilmek için muhakkak kardeş İslam ülkelerimizle birlikte bu tarz işbirliklerine girişmemiz gerekiyor bu devirde."

SESRIC Genel Direktörü Kulaklıkaya, programın sunumu esnasında, selamlama konuşması yaptı.

"Nüfus, ülkelerin kalkınmasının en önemli motorudur." Kulaklıkaya, "Hele hele genç nüfus istihdam açısından ülkenin çözmek zorunda olduğu başka önemli bir problem alanı olabilmektedir. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerde gençlerin işsizlik oranlarına baktığı zaman ne yazık ki yüzde 16 gibi yüksek bir rakamla karşı karşıyayız. Genel olarak İslam ülkelerindeki işsizlik, bütün çabalara rağmen düşürülememektedir. İşsizliğin azaltılması konusunda gerek teşkilat bünyesindeki ilgili kuruluşlar, gerekse de merkezimiz tarafından bir takım projeler geliştirilmektedir."

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Köse, uluslararası öğrenci hareketliliğini, dünyada uzun yıllardır gelişmeye başlamış, önümüzdeki yıllarda ikiye katlanması beklenen önemli bir 'uluslararasılaşma' hamlesi olarak gördüğünü ifade etti.

Köse, şöyle devam etti:

"Bugün dünyada yaklaşık 5 milyonun üzerinde uluslararası öğrenci kendi ülkesi dışında eğitim almakta. Türkiye'de de son yıllarda bu sayıda ciddi bir artış kaydedilmiş, bugün 100 binin üzerinde uluslararası öğrenci Türkiye'de eğitim almaktadır. Rakamlara baktığımız zaman ağırlıklı olarak dünyadaki 5 milyon üzerinde uluslararası öğrencinin 1,2 milyonu İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerden, yurt dışına eğitim almaya gitmektedirler. Fakat bunu incelediğimizde öğrencilerin büyük oranda üye ülkeler dışında eğitim aldığı görülmektedir. Eğitim ve öğrenci hareketliliği sadece bir eğitim alma değil, aynı zamanda toplumlar arası kültürel ilişkiyi geliştirmek, sosyal dayanışmayı arttırmak, karşılıklı olarak birbiriyle kaynaşmayı ve dayanışmayı arttıran önemli hamlelerden birisidir."

Ensar Vakfı Başkanı Dilberoğlu da programın pilot il olarak İstanbul ve Ankara'da uygulandığını, daha sonra ülke geneline yayılacağını anlattı. İş dünyasına programa katkı sağlanması için çağrıda bulunan Dilberoğlu, 57 İslam ülkesinde projenin faaliyete geçmesi için katılımcılardan destek istedi.

- Staj programının sıkı işbirliği ve ortaklıklara zemin hazırlaması amaçlanıyor

Temelleri 2010 yılında İslam Ülkeleri Mesleki Eğitim İşbirliği Programı (OIC-VET) kapsamında Türkiye'de okuyan uluslararası öğrencilere yönelik gerçekleştirilen örnek staj uygulaması ile atılan, çeşitli eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle stajyerlerin liderlik, girişimcilik ve iletişim becerileri kazanmalarının amaçlandığı OIC INTERN'in aynı zamanda sosyal ve kültürel etkileri de göz önüne alındığında, üye ülkeler arasında uluslararası iş kültürü oluşmak, daha sıkı işbirliği ve ortaklıklara zemin hazırlama noktasında önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

Uluslararası öğrencilerin stajlarını Türkiye'deki kurum ve kuruluşlarda gerçekleştirirken öğrenim hayatlarında edindikleri becerileri tecrübeye dönüştürme fırsatı bulacakları OIC INTERN'in, sonraki süreçlerde İslam ülkeleri arasında bir staj değişim programı olarak devam edeceği ve İslam dünyasında kültürel etkileşimin yanı sıra mesleki kodlar üzerinden de etkileşime imkan sağlayacağı belirtildi. Programın ayrıca, İslam ülkeleri arasında sosyal, kültürel ve ekonomik bağları güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olacağı ifade edildi.

Salondaki her masada Türkiye'de eğitim gören en az birer uluslararası Müslüman öğrenci yer alırken; Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Erdoğan, masalarında oturan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Tunuslu Menel Türki ile uzun süre sohbet etti.

Etkinlik, katılımcıların toplu olarak 'aile fotoğrafı' çektirmesiyle sona erdi.