İSTANBUL (AA) - İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim Bir-Sen paydaşlığında yürütülen "İyilikte Yarışan Sınıflar Projesi" beşinci yılında okullarda farkındalık oluşturmaya ve yetim çocukların yüzünü güldürmeye devam ediyor.

Projenin beşinci yılı dolayısıyla bugüne kadar yapılan çalışmaları anlatmak ve "Mektup" isimli kısa filmin gösterimini gerçekleştirmek üzere Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantı, Tanzanyalı İmam Hatip Lisesi öğrencisi Amur Ali'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Toplantıda konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, projeyi ilk başlattıklarında bazı kişilerin kendilerine bu projenin yürütülemeyeceğini söylediğini belirtti. Yetim konusunun zorluğunun farkında olduklarını anlatan Yıldırım, İslam dünyasında projenin başladığı dönemlerde sadece yetimleri yedirmek ve giydirmekle ilgi projelerin var olduğunu söyledi.

"İyilikte Yarışan Sınıflar" projesini "çok güzel bir çalışma" olarak nitelendiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Dünyadaki yetimlerin bilgisi bir araya gelsin diye 'Yetim Meclisi' kuruldu. İslam dünyasının yetimlerine bakanları bir araya getirdiğimizde ne yazık ki 2-3 milyon arası bir rakam elde ediliyor, sürekli bakılan. Dünyada BM'nin raporunun dışında sivil toplum kuruluşlarının ortaya koyduğu yetim sayısı 400 milyonu aşkın. Misyoner kuruluşları yetimlere çok önem veriyor. Bazı misyoner kuruluşları bizim baktığımız yetim sayısına tek başına ulaşmış. Dünyadaki korunmaya muhtaç bu kesimin yüzde 80'i ne yazık ki İslam dünyasında. İslam dünyasında savaş, doğal afet ve yoksulluğun kronikleştiği bölgelerde misyoner kuruluşları bu çocukları alıyorlar ve kendi amaçları için kullanıyor. Suç örgütleri de bu çocuklara musallat oluyor."

"İyilikte Yarışan Sınıflar" projesinin yetimler konusunda iyi bir örnek olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu projenin ardından Türkiye'deki bütün yardım kuruluşlarının bu konuya eğildiğini hatta bu projeyi Çin hükümetine bile sunduklarını dile getirdi.

Yetim çocuklarını korumanın önemine değinen Yıldırım, "Bir devlet koruması lazım. Hangi dil, din, ırk olursa yetim çocukların korunması lazım. Eğer bir devlet, kurum bir topluluk yetimle ilgili bir çalışma yaparsa kalbine merhamet gelecek. Savaşların da önlenmesi için yetimlerden yola çıkılabilir, merhamet duygusu açısından." ifadelerini kullandı.

- "İftiharla anlattığımız tek proje bu yetim projesidir"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İHH ile gittikleri Sudan'ın Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'daki bir okulda gördüğü yetim çocukların durumunu anlatırken gözyaşını tutamadı.

Yalçın da sendika olarak projenin paydaşı olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Memur-Sen olarak dünyanın neresinde sıcak bölge varsa oraya gerek yardım kuruluşlarıyla gerek yalnız başımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken dil, din ve ırk ayrımı yapmıyoruz. Nerede mazlum ve mağdur varsa bazen yardım kuruluşlarını suflesiyle, bazen biz yardım kuruluşlarına sufle vererek yardım yapmaya çalışıyoruz. Birçok çalışma yürütüyoruz. Ama bunların içinde iftiharla anlattığımız tek proje bu yetim projesidir. Yurt dışından ziyaretimize gelenlere bunu anlattığımızda bir anda dikkatleri toplanıyor ve 'Bir sendika nasıl böyle bir işle uğraşır?' diyerek şaşkınlıklarını ifade ediyorlar." şeklinde konuştu.

Sudan ziyareti sırasında yetim konusunun önemini anladığını dile getiren Yalçın, "Nyala'da çocuklar, okula aç geliyorlardı ve yarım ekmek bulabilen çok şanslıydı. O zaman şunu dedik; 'Keşke bir organizasyon olsa da bu yetimlere ulaşılabilse.' İHH da o dönemde yeni yetim çalışmalarına başlamıştı. İlerleyen dönemlerde bu yetimlere sahip çıkıldı ve İHH iyilik meşalesine dönüştü." dedi.

Yalçın, projeye katkı sunanlara teşekkür etti.

- "20 bin yetime ulaşmak yeterli değil"

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ise 1990'lı yılların başında kurulan İHH'nin çok güzel çalışmalarına şahitlik ettiklerini söyledi.

İHH'nin birçok noktada önderlik yaptığı gibi yetim çalışmalarında da çok güzel örnekler sergilediğine dikkati çeken Yelkenci, şunları kaydetti:

"Sayıya baktığımızda 20 bin sayısına ulaşıldığını görüyoruz. Tabii bu yeterli değil. 400 milyon yetimin olduğu bir dünyada bu sayı çok az. Giderek artıyor, artmalı. Biliyorsunuz Osmanlı'da sadaka taşları vardı. Burada yardım edenle yardım edilen birbirini görmüyordu, tanımıyordu. İHH ve diğer yardım kuruluşları tam da bu misyonu üstleniyorlar şu anda. Çünkü biz kendi başımıza yardım etmeye çalıştığımızda yardım edecek birilerini bulamıyoruz. Ama İHH bu anlamda muhtaçları adeta ayağımıza getiriyor."

Yelkenci, projenin eğitim açısından da önemine değinerek, projenin öğrencileri eğiten bir çalışma olduğunu, öğretmenlerin sözlü anlatımlarının yanı sıra öğrencilerin bizzat içerisinde yer almasıyla uygulamalı bir eğitime dönüştüğüne vurgu yaptı.

İHH Yetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reşad Başer, projenin beşinci yılında Türkiye'nin dört bir yanındaki öğrencilerin yardımlarıyla dünyadaki yetimlerin yüreklerine dokunduklarını ifade etti. Okulların 5 yılda 20 bin yetime ulaştığını anlatan Başer, bunun haricinde de İHH'nin toplamda yaklaşık 90 bin yetimi sürekli olarak destekliğini aktardı.

Konuşmaların ardından okullardaki yetim çalışmalarının işlendiği İHH Prodüksiyon Birimi tarafından hazırlanan "Mektup" isimli kısa filmin gösterildi ve filmin oyuncularına plaket verildi.

Toplantının sonunda projede emeği geçenlere, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım teşekkür plaketi takdim etti.