“Yunus Emre’yi Bilir Misin?” sergisi, açılışından bu yana birçok ziyaretçiye ev sahipliği yaparken, özellikle Yunus’u anlatan el işlemesi önsöz ve Yunus’u tasvir eden el yapımı kilim dokuması, yapım sürecinin detaylarıyla dikkat çekiyor.


Açılış kurdelesi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından kesilen ve Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü’nün hazırladığı “Yunus Emre’yi Bilir Misin?” sergisinde sergilenen eserler göz dolduruyor.

Yunus Emre ve Türkçe Yılı dolayısıyla hazırlanan serginin girişinde yer alan, her harfi elde işlenmiş ve Yunus Emre’yi anlatan önsöz ile elde dokunarak üç ayda tamamlanan ve Yunus Emre’nin Tapduk Emre dergâhına girişini anlatan kilim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Sergide yer alan önsöz ve Yunus Emre kiliminin yapımında rol alan Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü Usta Öğreticileri, dönemin izlerini taşıyan eserlerinin yapım süreçlerinden ve özelliklerinden bahsetti.


“Dönemi yaşatmaya çalıştık”


Yunus Emre’nin tasvirini içeren ve üç farklı dokuma tekniği kullanılarak hazırlanan el emeği kilimde emeği geçen Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü’nün 8 yıllık Usta Öğreticisi Nigar Cengiz, eserin yapım süreçlerini anlattı. Yunus Emre’nin her zaman düzgün olmasına dikkat ettiği asasını bile aslına uygun olarak işlemekte özen gösterdiklerini belirten Cengiz, “Dönemi yaşatmaya çalıştık. Objeleri orijinal çalışmalarla desteklemeye çalıştık.

Yunus Emre kilimimizi iki arkadaş emek vererek 3 aylık bir sürede çıkardık. Yirmiden fazla renk tonu ve iplik kullandık. Düz, cicim ve halı düğümü olmak üzere üç ayrı dokuma tekniği kullandık. Kilimde Yunus Emre’nin Tapduk Emre dergâhına girişini anlatmaya ve onu yakalamaya çalıştık. Bulutların içinden çıkıyormuş gibi bir görünüm de vermeye çalıştık ve istediğimiz görüntü de oldu. Vurgulayıcı renkler kullanmaya çalıştık.

Geleneksel renkler üzerinde durduk. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’un buraya teşrifleri bizi çok mutlu etti. Sergimizi çok beğendiğini ifade etmiş. Ziyaretinin ikinci gününde tekrar sergimizi ziyaret etmiş. Hepimiz çok büyük bir onur duyduk bundan. Kendisine ve Genel Müdürümüz Yusuf Büyük’e çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.


“İğneyi bir kalem, kumaşı da kâğıt gibi düşünerek sabır, inanç ve sevgiyle işledim”


Serginin girişinde yer alan ve Yunus Emre’yi anlatan tamamı el işlemesi önsözü hazırlayan El Nakışları Usta Öğreticisi İnci Öz, büyük bir emek ile uzun saatler üzerinde çalıştığı eser hakkında konuştu. Eserinin gelecek nesillere de aktarılabilecek şekilde hazırlandığından dolayı mutlu olduğuna değinen Öz, “Bu yıl Yunus Emre yılı, böyle bir sergi düzenlenecekti.

Yunus Emre’yi anlatan bu kadar el emeği göz nuru içerisinde yine el emeği, Yunus Emre hakkında bir ön yazı tasarlandı. Bu yazımız 1500 harften oluşuyor. Bir saatte yalnızca 5 harfi işleyebiliyorsunuz. Sekiz saatte ancak 40 harf işlenebiliyor. Bu şekilde 1 ay gibi bir sürede tamamladım. Suzeni tekniği kullanıldı. Hem iğne hem de tığ ile çalıştık. Her bir harfi çıkarttığınızdaki yaşadığınız o mutluluk anlatılmaz yaşanır. Cümle değil de kelime kelime aynı ip üzerine getirmeye çalıştım. O şekilde düz oldu. İşlerken gelecek nesillere kalır diye bu düşünceyle işledim. İnşallah gelecek nesillere de örnek olur. İğneyi bir kalem, kumaşı da kâğıt gibi düşünerek gelecek nesillere de kalması amacıyla sabır, inanç ve sevgiyle işledim” diye konuştu.