İşaret ortada olan, varlığı delil gerektirmeyen ama kendisi başka şeylere delil olabilendir. Bu nedenle işaret şahit olunan ama okunması gerekendir. Okumak işaretlerin bir bütün olarak anlaşılması manasındadır. (Rivayetlerin yazıya dökülmesi ve yazıyı oluşturan işaretlerin çözülmesi okumak olarak adlandırılsa da bu metinde kastedilen yazının değil hayattaki işaretlerin okunmasıdır.) 
Rivayet bir olayı veya bir olayı anlatandan duyulanları başkalarına nakletmek olarak tanımlanabilir. Şahit olunmayan ama şahit olandan dinlenen, dinleyenden aktarılan haberler olarak anlaşılabilir. Rivayet ve enformasyon birbirine çok benzer. 
Enformasyon etimolojik sözlükte mealen verilen bilgilerle bir kişiyi kalıba sokma işlemidir. Bir çırağın yetiştirilmesi süreçlerinde çırağın gerekli yetenekleri edinmesi için yapılan bilgilendirme gibi. Yönlendirme, bir amaç için bilgilendirme olarak da düşünülebilir. 
Bilim bir metotla işaretleri okuyarak çıkarımlarda bulunmak olarak tarif edilebilir. Sistematik gözlem, kayıt, deney ve olgular arasındaki ilişkiyi açıklamaya, anlamaya, öngörmeye ve hatta mümkünse kontrol etmeye çalışmak bilimin temelini oluşturur. 
İşarette kesinlik ve tekillik, rivayette inanç, enformasyonda süreklilik ve tekrar, bilimde ise şüphe esastır.  Bilim tekâmül eder, enformasyon mutasyona uğrar, rivayet kutuplaştırır. İşaretler değişmez.
Mesela ay bir işarettir. Ayın varlığı delil gerektirmez. Ayın dünyaya uzaklığına dair yapılan çalışmalar bilim konusudur ve şüphe içerir. Yeni bir ölçüm metodu bu mesafenin aslında daha kısa veya uzun olduğuna dair yeni sonuçlar üretebilir. Ayla ilgili rivayetler bir inanç meselesidir. İnanlar ve inanmayanlar olarak insanları ayrıştırır. İnsanların tutum geliştirmesi için ayla ilgili haberlerin sürekli verilmesi bir enformasyon çalışmasıdır. Mesela “ayda petrol olduğuna dair bulgular var” haberi karşısında bilim insanları “yok” dedikçe enformasyon çalışması amacına ulaşır. Çünkü tartışmalar yeteri kadar tekrarlandığında birileri “ya varsa ve gizliyorlarsa” diyecektir.
İşaretleri okuyabilenler yolunu hızla bulabilir. Rivayetlere inanların savrulması kaçınılmazdır. Enformasyona tabi olanlar robotlaşır, bilim zaten işaretleri okumanın metodolojisini ortaya koyar. 
Fakat günümüzde bilim rivayetleri de bir metotla incelerken rivayetlerin, enformasyonu bir dal olarak bünyesine alınca enformasyonun tahakkümünde can çekişmektedir. Teknoloji ile bilimi birbirine karıştırmayalım, bilim insanlarının elektronik ustalığına bakıp bilim gelişiyor yanılgısına düşmeyelim. İnsandan insan organ nakletmek bilimin değil, cerrahi ustalığın göstergesidir.
Yaşadığımız dönemde işaretleri okumak yerine rivayetlere inanmayı, bilimsel veriler yerine enformatik akışları önemsemeyi tercih edenlerin çok ağır bedeller ödeyeceği açıktır. Rivayetleri enformatik metotlarla bilimsel olarak aktarmak üstelik bilimin şüpheciliği yerine kesin yargılar ortaya atarak işaretleri gizlemek… İşte bu tam bir cinnet halidir.   
Enformasyonla zihni kirlenen bizler, tanımadığımız kişilerin aktardığı birbiriyle çelişen rivayetlere inanarak birbirimize düşman kesildik. Bilim, bilim insanı payesi alan kişilerin siperi oldu. Arkasından istedikleri gibi atabiliyorlar. 
Peki işaretler… 
Onlar yerinde duruyor… Zihnini temizleyebilenler, illüzyonu reddedenler, kendisi, çevresi ve hayatla ilgili atacağı adımlarda sorumluluk hissedenler için rehberlik etmeye hazır.  
İnsan okumaya hazır olduğunda…