Bir vakitler, belki de bu vakitler bir kasabada geçen karışık bir hikaye var...

Kasabanın eski ailelerinden biri...

Kasaba, kasaba olarak ilan edilince kasabanın anahtarı bu aileye verilmiş.

Uzun yıllar kafasına göre yönetmiş...

Kasabanın bütün zenginliklerine çökmüş zaman içerisinde... Kendi çökemediği kısımlarını ise az sayıda kendini destekleyen yancılarının hizmetine sunmuş...

Zaman değişince şartlar seçimi zaruri kılmış...

Malum aile karşısında bir rakiple girdiği ilk seçimi kaybetmiş...

Lakin çok uzun yıllar seçimle kasaba yönetimine gelemediği halde yıllardır oluşturduğu sistem sayesinde kasabada hep söz sahibi olmuş...

Yıllarca seçimlere girmiş de girmiş...

Rakipler değişse de hep yenilmiş ve hiç seçim kazanamamış...

Zaman içerisinde kasabadaki kurduğu sistem yavaş yavaş sarsılmaya başlamış...

Dolayısıyla malum ailenin de iktidarı sarsılmaya başlamış...

Kasabanın normal vatandaşları da mesela onların gittiği lokantaya falan gitmeye başlamışlar...

Kasabanın parkında çocuklarını gezdirir olmuşlar...

Çiftçilik yapanlar traktör filan alır olmuşlar...

Bakkallar dükkanları büyütür olmuşlar...

İnsanlar kasaba dışına çıkıp, tatil, ticaret falan yapar olmuşlar...

Bu - kötü- gelişmeler kasabanın sahibi olan aileyi çılgına çevirmeye başlamış...

Her türlü müdahale etmeye çalışıp engel olmaya çalışsa da başarılı olamamış...

Hele ki seçimlerde girdikçe kaybetmişler...

Sonra yavaş yavaş kasabadaki illegal eşkıya takımıyla gizliden işbirliği yapmaya başlamışlar...

Bazılarına takım elbise, gravat filan giydirip işe almış, legalleştirmişler...

Gravatlı temsilciler bu aile ile işbirliği yaptıkça sokaklarda kasabalıya yaptıkları zulüm ve şiddeti daha rahat ve özgüvenle yapmaya başlamışlar ve dozu da artırmışlar...

Efendim neyse çok uzatmayalım...

Tüm bunlara rağmen kasabaya tekrar hakim olamamışlar...

Sonra eski usul bir kurnazlık düşünmüşler...

Kasabanın kendilerinden olmayan bir ailesinden bir kız alıp oğullarına nikahlamaya karar vermişler...

Ama oğullarının gönlü illegallerden bir kızda imiş ve onunla gezip tozup hayatını yaşıyormuş...

Zorla da olsa nikah masasını kurmuşlar...

Evlilik gerçekleşmiş...

Bu evlilik vasıtası ile kasabanın bir kısmının da desteği zımmen bunlara dönmüş...

Ama oğlan metresi ile ilişkiyi kesmeyi bırak daha da artırmış...

Üstelik bunu gizleme gereği bile duymuyormuş...

Kasabanın ortasında metresi ile elele gezmekten çekinmiyormuş...

Ailenin ve yancılarının da gönlü bu evliliği istemiyormuş zaten...

Gelini ve yeni hısımlarını mütemadiyen hor görüyorlarmış...

Gelinin ailesi bu duruma artık dayanamaz hale gelince...

Gelin de uzun zamandır yutkunduğu bu illegal kumalık ilişkisine yüksek sesle itiraz etmeye başlamış...

Bu arada aile, gelinlerine kendi elleri ile başka kısmet aramaya başlamış...

Gelini oğullarından boşayıp, işe aldıkları kasaba halkının gelinle meşrebi uygun gözüken çalışanları ile nikahlamayı düşünmüşler...

Böylece hem oğlan esas sevgilisini nikahına alacak hem de gelin ve ailesiyle aralar bozulmayacakmış...

O yüzden de yalancıktan bir kavga uydurmuşlar...

Gelini hem boşayıp, hem de kendi ellerinde tutmak için bir formül geliştirmişler...

Gelinin kafası bu işe yatmış gibi ama...

Gelinin ailesi ve akrabaları bakalım bu yeni senaryoya ikna olacaklar mı?..

Dizilerin yeni bölümlerinin pandemi nedeniyle çekilemediği bu günlerde hep beraber tüm haber kanallarında bu hikayeyi seyrediyoruz...

Bakalım gelişmeler nasıl olacak?...