Başarılı olamamanın ne anlama geldiğini yaşayarak anladı benim kuzucuklarım. Midenizde kelebekler uçuşuyor, deliksiz uyuyamıyorsunuz eskisi gibi.

Geçecek çocuklar, bunlar da geçecek; yeter ki siz vazgeçmeyin. Asıl vazgeçtiğinizde kaybedersiniz.

İlk olarak geçen dönemi yatırın masaya, nerede yanlış yaptınız.

Sorun kendinize: ”Dersi derste dinlediniz mi, anlamadığınız yerde öğretmeninizden yardım istediniz mi; velev ki anladınız tekrarlarınızı yaptıktan sonra yeterince soru çözdünüz mü?”

Değerli anne ve babalar, kırık notlardan siz de sorumlusunuz. ”Kırıklarla dolu bir karne her zaman çocuğunuzun sadece tembellik ettiğini ve dersleri sevmediğini göstermez. Bazen bu durum anne ve babalar için bir uyarı işaretidir. Çünkü birçok mental problem çocuğun ders başarısını olumsuz etkileyebilir.” Diyor psikologlar.

Kısaca, soruların sonu yok. Bunları hatırlayıp silkinmenizi istiyorum değerli yavrularım ve anne babalar.

Objektif olun hatalarınız konusunda, sağda solda suçlu aramayın.

Aşırı güven mi, konu eksikliği mi, zamanınızı iyi kullanamamak mı, aşırı korku mu, yeterince tekrar yapmamak mı, evdeki anlaşmazlıklar mı sizi başarısızlığa götüren. Kısaca: ”Sizin sorununuz hangisi?” belirleyin ve sorunun üstüne üstüne gidin.

 Bunları söylerken amacım sizleri daha da üzmek değil, değerli yavrularım ve anne ve babalar… Korkmayın ve yeter ki çözüm bulmayı isteyin. Öyle güzel örnekler var ki şaşar kalırsınız.

Farkındalığını kazanan pek çok arkadaşınız ikinci dönem çalıştı, çalıştı ve başardı. Yasemin de ilk dönem başarısız olanlardan.  

Yaşadıklarını bir bir anlattı. Önce neden başarısız olduğunu belirledi, sonra başarılı olan arkadaşlarını izledi, onlarla konuştu. Sonra ikinci dönem başladığında farklıydım diyor. Dersleri can kulağıyla dinledim, anlamadığım yerleri sınıftakilere aldırmadan sordum.

 Okuldan eve döndüğümde ilk önce o gün işlenen konuları tekrar ettim. Sonra boş zamanlarımda o konuyla ilgili sorular çözdüm. Ta ki soru kaçırmayana kadar…

Yasemin gülümseyerek anlatıyor kalkıp soru çözdüğü geceleri hatta çözemediği pek çok soruyu rüyasında çözdüğünü. Başarısında bunları dışında daha da önemlisi ertesi güne hazırlıklı gitmeyi alışkanlık haline getirdim, diyor. 

Onda fark ettiğim şu oldu, başarısını tüm dünyaya haykırmak istiyordu. Haklı mıydı, evet.

Ayrılırken söyledikleri daha da önemliydi. “Kendime inanmıyormuşum bu yıl onu fark ettim. Bu yıl kendime inanmayı öğrendim, sonra hedef belirledim, çalışma planları derken başardım.”

Darısı sizin başınıza hadi evlatlarım göreyim sizi.