Avrupa Gençler Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli okçu Ezgi Başaran ile antrenörü Ayhan Kaya, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Okçuluk sporuna nasıl başladığını anlatan Ezgi Başaran, "Okçuluk sporuna 2013 yılında ailemin televizyonda görmesi üzerine başladım. Çocukluğum okçuluk ile içli dışlı olarak geçti. Soğuk bakmadım asla. Sürekli yarışmalara katıldım. Antrenmanlarım çok zevkli geçiyordu. Bu şekilde başladım. Şu an severek devam ediyorum. Bireysel spor olduğu için beni bağladı galiba. Bire bir rekabet olması, mücadelenin çok fazla olması okçuluğa beni daha fazla çektiğini düşünüyorum. Artık kendim örnek olmaya çalışıyorum. En büyük hedeflerimden bir tanesi. Milli takım antrenörlerimizin hepsi daha önce milli takımda yarışmış, olimpiyatlarda yarışmış sporculardı. En başta onları örnek aldım. Onlar gibi olmayı hedefledim. Şimdi de ben örnek olmaya çalışacağım" diye konuştu.
Bu sezon katıldığı yarışmalarından bahseden 19 yaşındaki milli okçu, "İlk önce Almanya'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda takım halinde ikinci olduk. Hemen arkasından Akdeniz Oyunları'nda şampiyon olduk. Orada bireyselde dördüncü oldum. Daha sonra sezonun son yarışması olarak Gençler Avrupa Şampiyonası'nda bireyselde şampiyon oldum. Karışık takımda da ikinci olduk" şeklinde konuştu.

"Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak hayallerimden bir tanesi"

Hedefleri hakkında da konuşan Başaran, "Bu sezon gibi 2023'ü de aynı şekilde geçirmek istiyorum. Olimpiyatlar için kota yarışması olacak. İlk başta zaten 2024 Olimpiyatları için kota almak takım halinde en büyük hedefimiz. 2024 Paris Olimpiyatları için kota alacağımıza herkes çok inanıyor. Biz de inanıyoruz. Her sporcunun da hedefi olimpiyatlara katılıp, altın madalya kazanmaktır. Bu da benim en büyük hayallerimden bir tanesi" ifadelerini kullandı.

"Mete'yi olimpiyat finalinde izlerken orada olmayı çok istediğimi fark ettim"

Pekin Olimpiyatları'nda milli okçu Mete Gazoz'un altın madalya kazandığında neler hissettiğinin sorulması üzerine Ezgi Başaran, "Mete'nin o final atışı yaptığı anda biz gençler olarak Dünya Şampiyonası kampındaydık. Takım halinde Mete'yi izliyorduk. Gerçekten gurur verici ve duygusal bir andı. Mete'yi izlerken, orada olmayı çok istediğimi fark ettim. Onun için elimden gelen her şeyi yapıyorum, çalışıyorum" dedi.
Okçuluğun çok zevkli bir spor olduğunu söyleyen başarılı sporcu, "Rekabet içeren, mücadele duygusu barından sporlardan biri. Gerçekten çok keyifli ve zevkli bir spor. Bunu yapacak olan küçük kardeşlerimize de bırakmamalarını öneriyorum. Eğer zaten yapmayı düşünüyorlarsa her şer şekilde başlayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
Türk okçuluğunu da değerlendiren Ezgi Başaran, "Türk okçuluğu dünyada örnek alınan takımlardan birisi. Çok iyi bir yerdeyiz. Herkesin korktuğu takımlardan bir tanesiyiz. Bu başarımız git gide artacak. Buna inancım sonsuz" ifadelerini kullandı.

Ayhan Kaya: "Ezgi, 2024 Olimpiyatları için güçlü isimlerden biri"

Kaya Okçuluk Spor Kulübü sahibi aynı zamanda Ezgi Başaran'ın antrenörü Ayhan Kaya, Ezgi ile 13 yaşında tanıştıklarını söyleyerek, "İlk derecesini Türkiye şampiyonu olarak aldı. Ezgi, yıldızı parlak bir sporcu. Kumaşı kaliteli derler ya, o öyle bir sporcu. Daha sonrasında Ezgi, milli takımlar için çalışmaya başladık. Hedefimiz Kadet Milli Takımı'ydı. 15 yaşında milli takıma girdi. O günden beri milli takımda. Şu an as sporculardan. Bu yıla beraber kendi tanıdı ve 2024 Olimpiyatları için güçlü isimlerden biri. Onu da önümüzdeki yıl hep beraber göreceğiz. Ezgi inanmazken, ben ona çok inanıyordum. Benim işim inanmak ve bunu ona aşılamak. Çok şükür bugüne kadar yanılmadım, Ezgi de diğer sporcularımda da. Ben Ezgi'den olimpiyat madalyası bekliyorum. Bir sporcu rüyalarınıza giriyorsa o yapabilecek kapasitedir" dedi.

"Dünyanın gözde olan ülkelerinden biri haline geldik"

Türk okçuluğu hakkında düşüncelerini dile getiren Kaya, "Mete'nin şampiyon olması 1 yılda olmadı. Bunun tohumları 2014 yılına başladı. Mete ve Yasemin, proje çocukları olarak, şu anki Milli Takım Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergün hocamız ve federasyonumuz tarafından alındı. Bu 8 yıl sonra meyvesini şampiyonlukla verdi. Tarihimizde ilk defa bir altın madalya kazandık olimpiyatlarda. Daha önce hep köşeden dönmüştük. Şu anki A Milli Takım'ın sistemi dünyada bizi çok önemli bir noktaya çıkardı. Okçuluk son 3-4 yıldır altın çağında. Bir kabuk atladık komple. Şu anda güzel gidiyor. Şöyle düşünün 24 kişi gidiyor 23'ü madalya alıyor. Öyle bir milli takıma sahibiz. Gelecekten de umutluyum. Şu anda okçuluk camiamızda tüm antrenörlerimiz canla başla çalışıyor. Artık sisteme ayak uyduruyor. Dünyanın gözde olan ülkelerinden biri haline geldik” açıklamasında bulundu.

Okçuluğun 7'den 70'e herkesin yapabileceği bir spor olduğunu ifade eden Ayhan Kaya, “Gönül rahatlığıyla gelip en azından deneyebilirler. Çünkü kimin ne olacağı inanın belli olmuyor. Yapamam deyip de hiç o kısma girmesinler. Bir ok attıktan sonra hayatları komple değişebiliyor. Ailelerimiz şunu bilmiyor. Bizim önceliğimiz güvenlik. İlk gelen öğrencimize özellikle bunu öğretiyoruz. Kesinlikle onlar zarar verecek bir spor değil. Ön yargılarını kaldırsınlar. Her sporu denesinler. Çocukların hayatlarında en az bir spor branşı olmalı. Onların geleceği için de önemli. İlla sporcu olacakları için değil. Onları rahatlatmak, streslerini atabilmek adına bir sporla uğraşmaları güzel olacaktır. Güçlü bir nesil yetiştirmek istiyorsak bunlardan bir tanesi de spordur" diyerek sözlerini tamamladı.