Gökçekısık, Eskişehir'in merkezine bağlı bir köydür. Ahalisi Besleney Çerkeslerindendir. 1864 yılındaki Büyük Kafkas Sürgününde de, Kafkasyadan sürgüne uğrayan ve yanlızca oğlunu Osmanlıya getirebilen, Şotuk Arslanbek, Hastakua-Akpınar köyüne yerleşir. 150 hane Adige (Çerkes) kökenli "Besleney" de bu köye yerleştirilir. Köyün kıraç olmasından dolayı 1870 yılında, o zaman "Hanönü" adıyla bilinen Gökçekısık köyünü beğenen Şotuk Arslanbek, buraya yerleşmek için arazi alır. 
Şotuk Arslanbek, köyün ismini kendi dili olan Adigeceye (Çerkesce) çevirerek "Hanhable" adını koyar... 1875 - 1880 yıllarında köyün içinden geçen demiryolu hattı inşa edilir, istasyon binası kurulur. İstasyonun etrafı yeşillik ve sıklık oluşundan dolayı Gökçekısık ismi verilir. Köyün eski yerlileri olan Tatar ve Ermenilerle, Şotuk Arslanbek arasında arazi anlaşmazlıkları çıkar, çatışmalara dönüşür. Bu yıllarda çoğunluğu Akpınar ve komşu köylerden gelen Adige (Çerkes) aile göçleri ile köyde, Adige (Çerkes) nüfusu çoğalır. Tatar ve Ermeniler köyü terk ederler. Köy salt Adige (Çerkes) köyü olur. Çevrede arkelojık araştırmalar ve amatör kazıcılar tarafından pek çok tarihi kalıntı, silah, kümbet mezar bulunmuştur. 
Köyde oturan Adige ve Abazin (Çerkes) sülaleleri şunlardır: Besleney Şotuk - Besleney Ped - Besleney Muda - Kabardey Ghuche - Abdzah Çetaw - Ubıh Heşıç - Aşuva Çukua – Besleney Çud - Besleney Şovgen - Besleney Kander - Besleney Canbot - Besleney Jilku - Kabardey Sıbzua, Besleney Psıhopa, Besleney Agırcaqua...
Frig Vadisinin en kuzeyinde olması ve Frig mezar ve mağaraşarı bulunmasından dolayı, çok eski bir yerleşim merkezi olduğu düşünülmektedir... Etrafında da birçok höyük ve eski zamanda ev olarak kullanılan mağaralar vardır.  Çeşitli arkeolojik kazılar yapılmıştır, ama ne yazık ki, Anadolu'da arkeoloji ve tarihe ciddi önem verilmediği için, burası da bakir kalmış cevherlerden biri denebilir... Umarız, bu bölge için de arkeolojik kazılar bir projeyle başlar. 
Köyde bulunan tekkenin, bundan 70-80 yıl öncesine kadar köyde yaşayan Kırımlılar tarafından yapılmış olma ihtmali büyük. Ciddi bir kalıntı bulunamasa da, köyde Ermeniler de yaşamıştır. Şu anda yerleşik nüfusun tamamına yakını Adige kökenli (Çerkes)... 
1970'lerde Gökçekısık Köyü, Frig mezarları ve mağaraları yakınındaki Hasırca Devlet Aygır Deposu'ndaki atlardan dolayı, birçok sinema filmine, özellikle Osmanlı tarihi filmlerine set olmuştur.  Köyün Yeşilçam rejisörlerine tanıtılmasında, şüphesiz en büyük katkı da Eskişehirli Cüneyt Arkın'dan gelmiştir. Karaoğlan serileri, Tarkan serileri, Malkoçoğlu serileri buralarda çevrilmiştir. Ayrıca Köroğlu ve Küçük Ağa filmlerine de set olmuştur. Son yıllarda dizi kültürüne de set olan köy, Hatırla Sevgili dizisinde, Mahir Çayan ve arkadaşlarının vurulduğu Kızıldere Köyü'nün seti de olmuştur... 90'lı yıllar sonrası nüfusun büyük çoğunluğu 25 kilometre mesafedeki şehir merkezine göç etmiş ve köyde 2-3 hane dışında sadece istasyon şefi ve jandarmalar kalmıştır... Bu olay TRT´nin gözünden de kaçmamış, ve TRT Gökçekısık ike ilgili Sessizliğin Ortasında Gökçekısık İstasyonu adlı ödüllü bir belgesel de yapmıştır... 

Not: Bu yazının derlenmesinde emeği geçen Beylikdüzü Kuzey Kafkas Derneği Başkanı yeğenim Ömer Çötak'a teşekkür ederim...