YOZGAT (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin Suriye'de olup bitenlere kulağını tıkaması, gözünü kapaması, diline kilit vurması beklenemez çünkü 910 kilometre sınırımız var. Orada olup biten her şey, Yozgat'ın, Ankara'nın, 81 ilin içinde olup biten kadar Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor." dedi.

Bozdağ, Sorgun ilçesindeki otelde düzenlenen Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hükümet olarak ülkenin her türlü imkanını daha iyi hale getirmek için uğraşırken etrafta olup bitenlere de kayıtsız kalamayacaklarını söyledi.

Suriye'de olup bitenleri herkesin gördüğünü belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin Suriye'de olup bitenlere kulağını tıkaması, gözünü kapaması, diline kilit vurması beklenemez çünkü 910 kilometre sınırımız var. Orada olup biten her şey, Yozgat'ın, Ankara'nın, 81 ilin içinde olup biten kadar Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Bazıları çıkıyor, 'Bize ne?' diyor. Bir metre önünü göremezsen 'Bize ne?' dersin. Yangın var, bu yangının dumanı sana geliyor mu, yananların kokusu, feryadı, figanı geliyor mu, yangından kaçanlar geliyor mu? Sen kalkıp 'Bana ne?' diyebilir misin buna? Akrabalık var, komşuluk var, din kardeşliği var. Bir sürü ortaklığımız var. Biz bunları göz ardı edebilir miyiz? Edemeyiz."

"Türkiye'nin huzurunu bozmak isteyen, Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e doğru açılacak bir terör koridoru oluşturmak isteyen bir çalışma var." diyen Bozdağ, bütün bunların Türkiye'nin güvenliği bakımdan büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.

Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Elbette kendi güvenliğimiz bakımından, Türkiye'ye yönelen göç dalgalarını durdurmak, PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerinin orada bir terör koridoru oluşturmasını engellemek, Türkiye'ye DEAŞ, PKK, PYD, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin terör ihracının önüne geçmek, sınır güvenliğimizi tahkim etmek, orada Türkiye'nin aleyhine oluşumlara izin vermemek, demografik yapının Türkmenler, Araplar, Kürtler aleyhine değişmesinin önüne geçmek, mazlumlara, mağdurlara, haksızlığa uğrayanlara sahip çıkmak adına orada atmamız gereken adımlar var ve onun için Türkiye bu tavrı koydu ve bu tavrında da sonuna kadar haklıdır."

- "DEAŞ'ın uçakları mı var, jetleri mi var?"

PYD ve YPG'nin PKK ile eşit olduğunu ve bunların PKK'nın Suriye'deki şubeleri olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "DEAŞ terör örgütüyle mücadelede elbette ortağız, beraber mücadele etmemiz lazım ama siz DEAŞ terör örgütü ile mücadele etmek için Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi güçlü bir devlet ile beraber mücadele etmek yerine, terör örgütlerinin şubeleriyle dayanışma içinde bir mücadeleye girerseniz bu, kabul edilemez." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, dünyanın hiçbir yerinde bir terör örgütü belasını defetmek için başka terör örgütleriyle dönemsel ve taktiksel ittifaklar, dayanışmalar yapılarak başarılı olunamayacağını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tam 3 bin 500 tır dolusu silah ve mühimmat, araç, gereç Suriye'nin kuzeyine intikal ettirildi. Kime gidiyor bunlar? İçinde uçuklara karşı malzemeler de var. 'DEAŞ'a karşı kullanılacak.' Peki DEAŞ'ın uçakları mı var, jetleri mi var? Neyi var? O silahları siz veriyorsunuz, vermediğiniz zaman zaten elinde kullanacağı silah yok. Bu silahların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Türk vatandaşlarına dönük kullanmayacağının kim garantisini verebilir? Biz hep söylüyoruz, buna karşı mutlaka tedbir alınması lazım. Bu silahlar yarın bize döner.

Nitekim, Baba Bush döneminde Irak'a gelen silahlar, daha sonra Barzani'nin Peşmergelerine, PKK'ya kaldı. O silahları biz, bizim askerimize karşı kullanırken öldürülen teröristlerin elinden aldık. Şimdi burada benzer sonuçlarla karşı karşıya kalma riskimiz var mı? Var. Onun için diyoruz ki yapmayın. Defalarca söyledik. Bize söyledikleri şu: 'Biz taktiksel ve dönemsel bir iş birliği yapıyoruz. DEAŞ'ı defedince bitireceğiz ama bunlar, PKK falan da değil, SDG diye, Suriye Demokratik Güçleri diye bir güç, bunun içinde Kürtler var, Araplar var, falan var, filan var.' diye bize açıklama yaptılar."

- "Türkiye'nin haklılığı ortadadır"

Rakka'dan DEAŞ'lı teröristlerin çekilmesi üzerine PKK'nın uzantısı PYD ve YPG'nin ABD'nin desteği ile Rakka'ya girdiğini ve Rakka'da terörist başı Öcalan'ın posteri ve terör örgütünün bez parçalarıyla gösteri ve açıklamalar yaptığını anlatan Bozdağ, "Bu, şu demektir: Bugüne kadar bunların terör örgütü PKK'nın, uzantısı hatta ta kendisi olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve hükümetinin tezlerinin doğruluğunun teyididir. Öte yandan da ABD'nin ve ABD hükümetinin, beslediği teröristler tarafından yalanlanmasıdır, tekzibidir. Onlar, 'Teröristler burada yok diyor.' PKK bağırıyor: 'Buradayız, buradayız, yok deme.' diyor. PYD-YPG, ABD devletini yalanlamıştır. PYD'nin, YPG'nin, PKK terör örgütünün bir uzantısı olduğunu dosta düşmana bir kez daha ilan etmiştir. Onun için Türkiye'nin haklılığı ortadadır." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye'nin terör koridoruna izin vermeyceğini vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Fırat Kalkanı, bu açıdan tarihi bir operasyondur. İdlib'deki varlığımız önemlidir ama Afrin'de ve diğer bölgelerde de terör koridorunun oluşmasını sağlayacak adımlar karşısında Türkiye, kendi ulusal güvenliğini tehdit altında göreceği her gelişme karşısında tedbir alma, adım atma hakkına sahiptir. Cumhurbaşkamız, 'Ansızın bir gece gelebiliriz.' dedi. Türkiye'den kimse o bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine gelişmelere göz yummasını beklememelidir. Oldubittilere rıza göstermesini beklememelidir. Hiçbir gelişmeye göz yummayız. Hiçbir oldubittiye de rıza göstermeyiz. Bedeli ne olursa olsun, bu milletin ve devletin hukukunu korumamız için atmamız gereken her adımı bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kararlı bir şekilde atarız. ABD yetkilileri ortaya çıkan bu fotoğrafı çok ama çok doğru okumalıdır. Terör örgütünü kim beslerse beslesin, kim destek olursa olsun, yine terör örgütüdür. Gün gelir, besleyeni de sokar, ona da zararı verir."

(Sürecek)