Siyasi iradenin oluşumu ve gelişiminde siyasi partilerin rolü büyüktür. Demokratik toplumlarda farklı siyasi fikir ve projelerin tartışılması, vatandaşların taleplerinin güçlü bir şekilde dile getirilmesi örgütlü yapılar olan siyasi partilerle sağlanmaktadır. Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru vurgusuyla tanımlanan siyasi partiler, Sigmund Neumann’ın 1958 tarihli Modern Politik Partiler isimli eserinde “modern siyasi hayatın araçları” olarak ifade edilmektedir. Modern siyasi hayatın temel aracı olan siyasi partiler, demokrasiyle yakından ilişkili olup bir ülkede demokrasinin seviyesini gösterir. Çünkü demokrasi, iktidarın belli aralıklarla yapılan serbest seçimler aracılığıyla halk tarafından belirlendiği bir rejimdir. Bu yönüyle günümüz demokrasi anlayışı “partiler demokrasisi” olarak tarif edilmekte, dolayısıyla siyasi partiler olmadan demokrasiden bahsetmek mümkün gözükmemektedir.

Bu durumda şöyle bir soru önem kazanıyor: demokratik toplumlarda siyasi partiler kapatılabilir mi?

Bir partinin tüzük ve programında, devletin anayasal düzenine, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne, hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine yönelik ciddi bir tehdit söz konusu ise, bu durumda partinin hayatını devam ettirmesi kabul edilebilir mi? Bir parti açık veya örtülü şekilde ilişki içerisinde olduğu örgütler vasıtasıyla siyasi hedeflerini devlet ve millete karşı şiddet ve terör yoluyla gerçekleştirmek istiyorsa, bu partinin varlığının sürdürülmesine göz yumulması doğal karşılanabilir mi?

Ünlü Fransız Hukukçu Vedel, demokrasinin siyasi partiler olmadan yaşayamayacağını ancak ölümünün de siyasi partiler kanalıyla olabileceğini ifade etmektedir.

Bu bağlamda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, yaklaşık iki hafta önceki grup konuşmasında siyasi partilerin kapatılması hususundaki görüşleri önem taşımaktadır. Konuşmalarında, siyasi partilerin kapatılarak cezalandırılması yerine, Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı hareket eden parti yöneticisi ve üyelerinin sorumlu tutularak cezalandırılmasını gerektiğini vurgulayan Genel Başkan, daha sonra konuyu demokrasiyi demagoji yaparak kullanan HDP’nin kapatılmasına getirmişti. Demokrasinin tahammül, sabır ve saygı sistemi olduğuna dikkat çektikten sonra, şiddeti ve terörü siyasal bir araç olarak kullanan ve anayasal düzeni yıkmak amacıyla şiddeti ve şiddet kullanmaya dayalı faaliyetleri savunan siyasi partilerin kapatılmasının hukuk devletinin vazgeçilmez gereği olduğunun altını çizmişti. Konuşmadaki şu ifadesi önemliydi: “Lütfen dikkat buyurunuz, devleti devlet yapan hangi değerler varsa karşı saldırıya ve suikasta uğramaktadır.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi siyasi partilerin yasaklanmasını radikal bir tedbir olarak değerlendirmektedir. Ancak demokratik toplum yapısını yıkmayı hedefleyen siyasi partilerin demokrasinin sunduğu olanaklardan faydalanamayacağını da kararlarında açıkça belirtmektedir.

Bunun en yakın örneği İspanya’daki Batasuna partileridir. İspanya’da Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan ETA (Euskadi Ta Askatasuna) örgütü, bir süre sonra verdiği mücadeleyi terör faaliyetleriyle gerçekleştirmiştir. Ülkede resmi olarak kurulmuş bir siyasi parti olan Herri Batasuna (Halkın Birliği) ise, ETA ile aynı tezi ileri sürmektedir. Taleplerinin önemli bir kısmını yürürlüğe koyan reformlara rağmen ETA, silahlı mücadeleden vazgeçmemiştir.

2002’de İspanya’da Siyasal Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılarak parti kapatmanın gerekçeleri kesin bir şekilde ortaya konulmuştur. Buna göre, terör örgütlerinin faaliyetlerini siyasi olarak destekleyerek toplumu bir terör ortamının etkisi altında bırakmak, terör ve terörizmi çağrıştıran sembol ve mesajları kullanmak; terör eylemlerini veya teröristi ödüllendirme, takdir etme ya da onlara saygı amacı içeren faaliyetlerde bulunmak kanundaki maddelerin belli bir kısmı olarak özetlenebilir. Bu bağlamda İspanya Yüksek Mahkemesi tarafından bu eylemlerin içinde ve merkezinde olduğu saptanan üç parti olan Herri Batasuna, EH ve Batasuna’ya kapatma kararı verilmiştir. Bu partiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde karara itiraz etmiş;  Mahkeme, partilerin itirazını reddederek terör ve şiddetin siyasi mücadele aracı olamayacağını belirterek terör örgütleriyle ilişkili olan partilerin kapatılmasının yerinde olduğunu onaylamıştır.   

Günümüzde modern demokrasi denildiğinde ilk akla gelen şüphesiz partiler demokrasisidir. Ancak partilerin güttükleri politikalarını meşruluk zemininde savunmaları gerekiyor. Sayın Bahçeli’nin bahsettiği bazı partilerin devletin temel unsurlarından biri olan “egemenliği” tehdit projelerinin içerisinde olması ve terör örgütleriyle birlikte hareket etmeleri durumu, muhakkak önü alınması gereken bir durumdur. PKK terör örgütü İspanya’daki ETA’ya, HDP ise aynı ülkedeki Batasuna Partilerine çok benzemektedir. PKK terör örgütüyle ilişkisini saklamayan HDP’nin 2021 yılı bütçesi içerisindeki devlet desteği payı, 57,5 milyon TL. Bu bağlamda HDP’nin boyası yapışan lastik top gibi kucaktan kucağa suçlama aracı olarak fırlatılması yerine hukuk ilkeleri çerçevesinde gereğinin yapılması için adım atılması gerekiyor.