Bu hafta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyal İşler ve Siyasi İşler Komisyonları ayrı ayrı video konferans yöntemi ile toplandı. AK Parti Eskişehir Milletvekili ve AKPM Üyesi olan, iki komisyonda da görevi bulunan Prof. Dr.  Emine Nur Günay her ikisine de katılarak ülkemizi temsil etti.

COVİD’İN ÇOCUKLARA ETKİSİ KONUŞULDU
Sosyal İşler, Sağlık ve Sürüdürülebilir Kalkınma Komisyonunun ana gündem maddesi Covid-19 oldu. Pandeminin sosyo-ekonomik etkileri, Covid-19’un çocuklara ve çocuk haklarına etkisi, virüsün yayılımında çevre faktörleri gibi konular tartışıldı. Diğer önemli bir konu ise ailesinden ayrı kalan ve kayıp göçmen çocuklar ve yapay zekanın iş piyasası ve demokrasileri nasıl etkilediği oldu.

ANA GÜNDEM LİBYA VE DOĞU AKDENİZ
Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonunda Covid-19 Pandemisinin demokrasileri nasıl etkilediği konusunda geniş bir tartışma yapılırken, ana gündem maddesi Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren Libya ve Ortadoğudaki gelişmelerdi. Prof. Dr. Günay konu ile ilgili açıklamasında “‘Libya ve Ortadoğudaki Gelişmeler: Avrupaya etkisi’ başlıklı raporda ülkemiz hakkında olumsuz yaklaşım devam etti. Türk delegasyonu olarak gerekli bilgileri verdik ve yanlış söylemlere müdahale ettik. Nedense daha önce gündemde olmayan Libya konusu Türkiye’nin hamlesi sonrası bir numaralı gündem oldu. Çünkü herkes biliyorki Akdeniz’de söz sahibi olmanın yolu Libya’da üstünlük sağlamaktan geçiyor. Bu nedenle Libya için verilen güç mücadelesi giderek hız kazanıyor, özellikle de son dönemde sahada yaşanan ve Türkiye lehine olan değişikliklerden sonra bazı ülkeler oldukça rahatsız.” Şeklinde konuştu.

AVRUPALI PARLAMENTERLERE SESLENDİ: TÜRKİYE ULUSLARARASI HUKUK ÇERÇEVESİNDE DAVRANIYOR 
Komisyon toplantısında Avrupalı Parlamenterlere seslenen Günay, ‘’Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığımızın sınırlarına ilişkin pozisyonumuz hakkında net bilgi verdim. İlk olarak Türkiye 2004 yılında Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirerek kayda geçirdiğini ve son olarak BM nezdindeki Daimi Temsilcimizin  Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığımızın sınırlarına ilişkin BM Genel Sekreterine 13 Kasım 2019 tarihinde kıta sahanlığımız için bir mektup gönderdiğini hatırlattım. BM nezdinde kayda geçirilen bu tutumumuz çerçevesinde, 27 Kasım 2019 tarihinde İstanbul’da BM tarafından tanınan Libya Hükümeti ile yapılan görüşmeler sonucunda Mutabakat Muhtırası imzalanmıştır. Libya ile bu anlaşmayı imzalayarak Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarıyla ilgili pozisyonunu  deklare etmiş olmuştur. Türkiye 2259 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla onaylanmış bulunan Libya Siyasi Anlaşmasına göre davranıyor. Libya Siyasi Anlaşması tarafından oluşturulan Ulusal Mutabakat Hükümeti ve tüm diğer meşru Libya kurumlarının korunması için Libya halkının yanında yer almaya ve siyasi çözüm çabalarını desteklemeye devam ediyor ve kararlılıkla devam edecektir. ’’ Şeklinde konuştu.

DAİMA BARIŞ VE DİPLOMASİDEN YANAYIZ
Ülkemizin Doğu Akdeniz’de barışçıl diplomasi çabalarının altını çizen Prof. Dr. Günay, ‘’Türkiye askeri müdahale yerine daima yoğun diplomasiyi tercih etmiştir. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının belirlenmesi için Güney Kıbrıs Rum Kesimi hariç tüm bölge ülkeleri ile görüşmeye hazır olduğunu her fırsatta açıklamıştır. Ülkemizin bu süreçte diyalogu ve barışçı çözümleri dışlamayan, uluslararası hukuk ve meşruiyet sınırları içinde kalan tutum ve politikalarını sürdürmeye devam edecektir. ’’ Şeklinde açıklamada bulundu.

LİBYA’DA AMACIMIZ BARIŞ VE İSTİKRAR
Libya konusu hakkında da açıklamada bulunan Günay, ‘’Sürdürülebilir ve kalıcı istikrar ancak BM şemsiyesi altında Libyalılar tarafından oluşturulacak ve sahiplenilecek bir siyasi sistem ile mümkün olacaktır. Türkiye olarak bizim esas amacımız barış ve istikrarın yalnız Libya, Doğu Akdeniz veya Avrupa’da değil dünyanın her bölgesinde olması.’’