Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:

YATIRIM, İSTİHDAM VE ÜRETİM

Yatırım, istihdam ve üretim odaklı büyüme stratejisiyle yolumuza devam edeceğiz. Bu politika bir anda ortaya çıkmış değildir. Millete sunduğumuz her hizmet, yaptığımız her yatırım bu atılıma hazırlık amacı taşıyordu.

"IMF İLE EKONOMİMİZ KÜRESEL SİSTEMİN KONTROLÜNE GİRDİ"

IMF ile ilk anlaşmanın yapıldığı 1947'den itibaren ekonomi politikalarımız küresel sistemin kontrolü altına girdi.

Birileri dışarıdan birileri içeriden uğraştılar. Maalesef uzunca süre başarılı oldular. AK Parti iktidara geldiğinde geçmişin neredeyse iki asrı bulan bu uzun ve meşakkatli hikayeye sahip bir ülke devraldı.

Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle uzun iktidar dönemimizde girdiğimiz her mücadeleyi kazandık, her badireyi atlattık, ülkemizi hedeflerinden asla koparmadık. Bir dönem karşımıza vesayeti, bir dönem terör örgütlerini çıkardılar.

Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz diyerek yola çıkanların değirmenlerine su taşıdılar. Türkiye'de yönetimi değiştireceğiz diyenlerin yoldaşlığına soyundular. Türkiye artık çok olmaya başladı diyerek sinsi oyunlar peşinde koşanların figüranlığına talip oldular.

KILIÇDAROĞLU'NUN FAİZ AÇIKLAMASINA TEPKİ

(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamaları) Mandacı kafanın dün ne dediğini kısaca hatırlayalım. Dün başka söyler. Bugün başka söyler. Yarın daha başka söyler. Üstelik bunu da hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan, kendilerinden gayet emin bir tavırla yaparlar. Bunlar zaten faizci, şüphe var mı? Utanmadan bir taraftan yüzde 1'e indirin. Hem de yemin ediyor. Sizin yemininiz makbul değil. İstediğiniz kadar yemin edin. Tayyip Erdoğan dün ne dediyse, bugün de aynısını söyler. Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu cümle alem bilir. Hiçbir zaman faizci olmadım. Bugün de değilim, yarın da olmayacağım. Ama siz mandacı faydasınız.

İstiyorlar ki Türkiye "ver eline al ekmeğini" günlerine geri dönsün. Biz bu mankurtlara hadi oradan diyoruz.

MARKETLERDEKİ FİYAT ARTIŞLARI

Kur ve fiyat artışından kaynaklanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz. Kurla ilgili beklentinin rakamın seviyesi değil istikrarın sağlanması olduğunun farkındayız.

Çarşı pazardaki kimi ürünlerde fahiş fiyat artışlarının çoğunun mantıklı bir izahı bulunmadığını da görüyoruz. Zincirleme fiyat artışlarının zehirlediği iklimin giderilmesi gerektiğini biliyoruz. Türkiye, pek çok gelişmekte olan ülkenin yerinde saymasına neden olan yüksek faiz üzerine kurulu para politikasını artık terk etti.

2021'in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olarak açıklandı. Bu büyüme oranıyla G20 içinde ilk sırada yer alıyoruz. Milli gelirimize gelince bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 arttı.

EKONOMİDEKİ YENİ MODEL

Bu değişimi ya şimdi yapacaktık ya da bir neslin daha hayallerinden uzak kalmasını bekleyecektik. Belki siyaset için riskli ama milletimiz için en doğru planı yaptık, yapıyoruz.

Çıksın birisi faizi azaltarak, üretimi artırarak yanlış yapıyorsunuz desin. Diyemez. Doğrusu bizim yaptığımız. Şu anda tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni makinelerle, yeni istihdamlarla kesintisiz kapasite büyütme yarışındayız. Biz, ülkemizi fırsatını bulduğunda hemen kaçıp gidecek sıcak para cennetine dönüştürmek yerine kalıcı kazanımlara kavuşturacak yatırımlara dönüştürmek istiyoruz.