EskisehirHaber.com’un facebook’ta yaptığı bir anket var.
Soru gayet açık: “Sizce sokağa çıkma yasağı getirilmeli mi?”
Kısa sürede 3 binden fazla kişi yanıtladı soruyu ve beklenen sonuç: Yüzde 88 oranında sokağa çıkma yasağı istiyoruz…
Ne güzel!
Bugün, evde sebze ve meyve namına yiyecek hiçbir şey kalmayınca, Yenikent’in girişindeki bölgeye gittim…
Yolda, bahçe kadar bir parkın demirliklerine oturmuş, iki genç iki de 65 yaş üstü vatandaşımızı gördüm. Yan yana oturuyorlardı, öylece oturuyorlardı…
Şöyle uzaktan sohbete daldım…
“Hükümet’ten ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz” sorusunu sohbetin bir yerine sıkıştırdım. Hepsinde de aynı yanıt: “Sokağa çıkma yasağı ilan etsinler…”
Güldüm tabii, neden gülmeyeyim…
İçlerinden ikisi için zaten sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti, diğer ikisi de hiçbir işi olmamasına rağmen evde oturmak yerine, evlerinin karşısındaki parkın demirliklerinde, birbirlerinin suratlarına dönerek konuşmayı tercih ediyordu…
“Sokağa çıkma yasağını neden istiyorsunuz?” dedim…
Biri, “İnsanlar işe gitmek zorunda kalıyor. Sokağa çıkma yasağı gelirse o insanlar işe gitmez, evlerine de virüs getirmezler” dedi…
“Peki, sokağa çıkma yasağı gelirse, marketler, eczaneler de kapanacak, çöpler toplanmayacak. Daha ilginci, marketler kapanmasa bile bir süre sonra marketten alacak herhangi bir şey bulamayacağız. Diyelim ki, bir ay hiç kimse çalışmadı. Sokağa çıkma yasağı bitince gideceğimiz işimiz olmaz” diyecek oldum…
Diğeri, “Devlet o kadar makam aracı alacağına, köprü, tünel, Kanal İstanbul yapacağına millete maaş versin. Biz de evimizde oturalım” dedi…
“Peki, o zaman şimdi niye evinizde oturmuyorsunuz? Neden kurallara uymuyorsunuz, bakın 65 yaş üstündekilerin zaten sokağa çıkması yasak. Siz, bu kişilerle sırt sırda oturuyorsunuz” diyecek oldum…
65 yaşın üstündeki hemşerim kükredi hemen: “Bırak şimdi sokağa çıkma işini. Devlet utanmadan bir de bizden para istiyor. Bize para vermesi gerekirken, devlet bizden para istiyor. Yeter artık bu kadar. Hükümet istifa!”
“Devlet büyükleri bizden kasasına koymak için para istemiyor, ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için istiyor. Biz zaten yüksek miktarda vergi veriyoruz. Devlete görevimizi yapıyoruz. Devletimizin de tabii ki bu vergilerden ihtiyaç sahiplerine daha çok yardım yapması lazım. Şimdi, bakın devletimizin başından başlayarak, bakanlar, milletvekilleri, işadamları, maddi durumu iyi olup zekât verecek durumda olanlardan para toplanıyor. Biz, ‘Şu milletvekilleri birer maaşını bağışlasa ülkede ekonomik problem kalmaz’ demiyor muyduk, bakın şimdi üçer beşer bağışlıyorlar, iyi ya işte” dedim…
Sokağa çıkması yasak olmasına rağmen sokakta olan diğer hemşerim atıldı: “Bunlar boş işler. Devlet bize sokağa çıkma yasağı getirmek zorunda. Hiçbirimiz çalışmayacağız. Hepimizin parasını devlet ödeyecek. Bunu yapamıyorlarsa istifa edecekler, lamı cimi yok!”
Uzaklaştım oradan…
Yolda birçok 65 yaşın üstündeki hemşerimiz ile selamlaştım. Kimi bir sandalye çekmiş üstünde oturuyor, kimi yan yana sohbet ediyor, kimi sanki yürüyüşe çıkmış gibiydi, kimi alış veriş yapıyordu…
Türkiye’de şu anda 65 yaşın üstündeki vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağı var değil mi?
Var mı?
Olsun, ister yasak olsun, ister olmasın…
Biz sokağa çıkma yasağı istiyoruz. Yeter artık!
Neden istiyoruz sokağa çıkma yasağını?
“Sokağa çıkma yasağı gelsin ki, fabrikalar dursun, çiftçiler ekin ekemesin. Ekonomi batsın” diye öyle mi?
Hayır, hayır. Öyle olsa “hiç olmazsa umarsızca muhalefet yapıyorlar” diyeceğim…
Bugün çok net anladım ki, biz sokağa çıkma yasağını, bu yasağı delmek için istiyoruz…
Önce yasak gelsin, sonra biz yasağı delelim, sonra da “Ne güzel deldik ama yasağı” diye sohbetleşelim…
Tek derdimiz bu!