ANKARA (AA) - BUĞRA ERSAVAŞ - Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Hasan Sayyıdan, her yıl ocak ayının ikinci haftasının Beyaz Baston Körler Haftası olarak anıldığını hatırlatarak, "Böyle günlerde engellilerin sorunlarının topluma aktarılması ve bununla birlikte engelliler ile toplumun bütünleşmesini sağlamak öncelikli görevimiz." dedi.

Sayyıdan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son yıllarda engellilere yönelik çok önemli çalışmalar yapıldığının altını çizerek, "İnsana dair her sorun, doğal olarak biz engellilerin de sorunudur. Sonuçta hepimiz insanız. Bizim yaşadığımız sıkıntıların sadece böyle haftalarda gündeme gelmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Yapılan çalışmalar sonrasında engelli bireylerin özellikle sosyal hayatlarının kalitesi arttı. Sportif anlamda da önemli başarılar kazanıldı. Elde edilen bu başarılar, Türkiye'de engelli bireylere verilen değerin en büyük göstergesidir." diye konuştu.

Federasyonları bünyesinde 8 branşta sporcular bulunduğunu belirten Sayyıdan, "2008 yılında Çin'de yapılan olimpiyatlara, bir sporcuyla katılabilmiştik. O gün için bu bir ilkti. 2016 Olimpiyatları'nda ise 31 sporcuyla yer aldık. 8 senede gelinen nokta bile aldığımız mesafeyi gösteren en güzel örnektir." ifadelerini kullandı.


- "Hepimiz potansiyel engelliyiz sözüne karşıyım"


Başkan Hasan Sayyıdan, federasyon olarak birincil amaçlarının engelli bireyleri spora katarak toplumla bütünleşmelerini sağlamak olduğunu vurguladı.

Bu anlamda çok ciddi adımlar atıldığını dile getiren Sayyıdan, şöyle devam etti:

"Genelde aileler tarafından engelli çocuklara koruma politikası uygulanıyor. Bunu bir noktaya kadar anlamak mümkün ancak sporun kazandırdıklarını da gözardı etmemek lazım. Spor sayesinde çocuklarımız kabuklarını kırarak toplumda üretken bir birey olmayı başarıyorlar. İkinci görevimiz ise sporla rehabilite olan bu çocuklarımızın, uluslararası alanda ülkemizi temsil etmelerini sağlamak."

Sayyıdan, herkesin önceliğinin insan ve insan hakları olması gerektiğine dikkati çekerek, "En önemli özelliğimiz insan olmamız. Hepimiz potansiyel engelliyiz sözüne karşıyım. Engellileri anlamak için engelli olmaya gerek yok. Benim hayvan olma ihtimalim yok ama hayvan haklarına saygılı olmak zorundayım. Kadın olma ihtimalim yok ama kadın haklarını da savunmalıyım. Bence, sorunları bilenlere yönelik değil, sorunları bilmeyenlere dair çalışmalar yapmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.


- Ekrem Gündoğdu: "Eve kapanmanın kimseye faydası yok"


Golbol Milli Takımı oyuncusu Ekrem Gündoğdu ise engellilerin sorunlarının sadece bir hafta konuşulmaması gerektiğini, bu sorunların çözüme kavuşması için her yönüyle ele alınması gerektiğini belirtti.

Ekrem, sorunların sadece engellilere yönelik haftalarda gündeme gelmesinin konuyu anlatmakta eksik kalacağına olan inancını dile getirerek, "Devletimiz tarafından engellilere yapılan yatırımlar, çok önemli bir noktaya geldi. Artık sorunlarımızı daha rahat anlatabiliyor, daha rahat çözüm üretebiliyoruz. Bunun tamamen sorun olmaktan çıkması ise tüm toplum tarafından da anlaşılır hale gelmesiyle olur." dedi.

Her engelli bireyin bir yeteneği olduğuna inandığını vurgulayan Ekrem, "Örneğin ben, sporda yeteneğim olduğunu keşfettim ve buna yöneldim. Herkesin aynı düşünceyle hareket etmesi gerekiyor. Bu sadece spor olmak zorunda da değil. Müzik olur, edebiyat olur, sinema olur ama mutlaka birisi olur. Eve kapanmanın kimseye faydası yok. Böyle davranırsak, ne kendimize ne de ailemize katkı sağlayabiliriz. Vatanı savunmak sadece cephede olmak demek değildir. Bizler, milli forma altında da birer savaş veriyoruz." şeklinde konuştu.