CHP Eskişehir İl Başkan Adayı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;

"5 yıldır CHP Tepebaşı ilçe yönetimindeyim. Bu süre zarfında sırasıyla Geçlik ve gençlik örgütlenmesinden sorumlu başkan yardımcılığı, İlçe sekreterliği , son olarak da örgüt ve örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. Bugün karşınızda ise il başkan adayı olarak bulunuyorum. Biliyorsunuz sürecin başında ortak aday ile bu kongrenin yapılması için çaba sarfettik. Bu hususta çabalarımız son derece samimiydi. Bence yenilgi ile sonuçlanan ve hemen akabinde yerel seçimler ile devam edecek olan bir kongrenin; kırgınlıkların ve ayrışmanın gölgesinde geçmemesi gerekirdi. Ancak bu mümkün olmadı. Bu nedenle yine de seçilecek olan yönetimin sanki ortak adaymışçasına kucaklayıcı ve tarafsız olması gerekmektedir. Örgüt lideri birleştirici ve kucaklayıcı olmalıdır. Bunun yolu da tarafsız olmaktan geçer. Tarafsız olmayan bir il başkanı ancak ayrışmanın büyümesine, üyelerin örgütten uzaklaşmasına sebep olacaktır. Ben adaylığımın ilk gününden itibaren Tarafsız olacağımı taahhüt ettim. Tarafsız olacağım. Son derece samimiyim. İşimi yapacağım. Örgütün kapısı herkese açık olacak. Başka türlü bir davranış benim örgüt anlayışıma ve talip olduğum görevin gereklerine uygun olmayacaktır.

Tarafsızlık çok önemli. Burada seçilecek il yönetimi partiyi yerel seçimlere götürecek. Bu sürecin iyi yönetilmesi ve tüm örgütün sürece dahil edilmesi gerekiyor. Göreve geldikten sonra tüm örgütü kucaklayacak ve yerel seçimler için genç, dinamik, aynı zamanda tecrübeli ve Atatürk ilkelerine bağlı bir ekiple birlikte terimizin son damlasına kadar çalışacağız. Yılmaz Büyükerşen’in ve başarılı ilçe belediye başkanlarımızın marka haline getirdiği, hepimizin gurur duyduğu ve ilklerin şehri olan, kültür başkenti olan, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olan Eskişehir’imizi rant siyasetine, gericilere ve Atatürk düşmanlarına bırakmayacağız. Belediyelerimizi vermeyeceğiz.

Kırsal ilçelerimizle olan dayanışma çok önemlidir. Bu süreçte kırsala yaptığım ziyaretlerde ilçe başkanlarımızın ve yönetimin kendi şahsi imkanları ile örgütü ayakta tuttuklarını gördüm. İnanın kırsal ilçelerimizde başkanlık yapmak buralarda ilçe başkanlığı yapmaktan çok daha zor. Bu özveri karşısında her bir başkanımıza çok imrendim ve inanın çok duygulandım. Kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum. Kırsalı kaderine terk edemeyiz. Hep söyleriz kırsalda zayıfız, kırsalda güçlenirsek bu seçimleri kazanırız diye. Ama sonra aynı şekilde davranmaya kırsalı önemsememeye ve seçim dönemine kadar kendi kaderine terketmeye devam ederiz. Ve sonuç yine aynı olur. O zaman yapılması gereken şey kırsala özel önem vermekten ve kırsal örgütlerimizi geliştirmekten geçiyor. Kırsalın yanında olacağız. Onlarla temasımızı hiç kaybetmeyeceğiz. Kırsal ilçe başkanlarımızla her ay en az bir defa düzenli toplantı yapacağız.

Üyelerimizin sürekli örgüt ile temas halinde olması gerekmektedir. Bu nedenle Pazar toplantılarını düzenli bir şekilde yaparak üyelerin örgütle temasını düzenli  hale getireceğiz. Tepebaşı İlçe Yönetimi olarak her mahalle de Mahalle Meclisleri kurduk. Bu mahalle meclisleri yönetime bağlı oluşumlar olarak düzenli toplantılar yapmaktalar ve mahallelerinde ki gelişmeleri düzenli olarak yönetime rapor etmekteler. Gelişmelerden yönetimi haberdar ederek örgütün bölgesine hakim olmasının ve insanlarla bütünleşmesinin yolunu açmaktalar. Kazanmamız durumunda bunu tüm Eskişehir için uygulanır kılmak adına çaba harcayacağız.

Partinin fabrika ayarlarına uygun şekilde sol reflekslerini ve soysal, ekonomik meselelere ilişkin tepkilerini geliştirmesi gerekiyor. Partimizin artık suni gündemlerden uzaklaşarak asıl ilgilenmesi gereken ivedi meselelere eğilmesi gerekiyor. Bakınız okullarda imam görevlendiriyorlar. Laik eğitim sistemi hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit altında. Atatürk ilke ve inkilapları sistematik ve bilinçli saldırılarla yok edilmeye, unutturulmaya çalışılıyor. Ekonomi insanların insanca yaşamasına imkan sağlamayacak kadar kötü hale geldi. Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Devlet geleneği yok olmuş, adalete olan güven yine iktidar eliyle ve uygulamaları ile yok edilmekte.

Bizim parti olarak bütün enerjimizi bu sorunların farkındalığına ve çözümüne vakfetmemiz gerekiyor.
Değişim tartışmalarını da sağlıklı bir zemine oturtmak gerekmektedir. Yeni bir Cumhuriyet yüzyılına başlıyoruz. Cumhuriyetle birlikte artık partimizde asırlık bir partidir. Çağın gereklerine hem kendimizi hem de partimizi uydurmak zorundayız. Yeni yüzyılda değişim kaçınılmaz ve gereklidir. Samimi ve ilkeli bir değişime ihtiyacımız vardır.  

Kendi kadrolarını yenilemeyenlerin, kendi anlayışlarını değiştirmeyenlerin değişim talepleri samimi değildir. Gerçek değişim anlayışın değişmesi ile mümkündür. Gerçek değişim işleyişin ve tüzüğün değişmesi ile mümkündür. Gerçek değişim ön seçimin parti organlarının her kademesi için her seçimde uygulaması ile mümkündür. Gerçek değişim kadroların yenilenmesi ile olur. Gerçek değişim örgütün gençleşmesi ile olur. Gerçek değişim budur. Tüzük ve ön seçim nezdinde bunun gerçekleşmesi için ciddi bir fırsat; değişim sadece lider değişimine indirgenerek geri tepilmektedir. Tüzük kurultayı , büyük kurultaydan önce mutlaka yapılmalı ve örgütün daha aktif olarak dahil olduğu demokratik bir süreç sonunda üyelerimiz genel başkanını seçmelidir. Değişimin süslü bir kelime olmaktan öte örgütün ve partinin daha iyiye ileriye gitmesi için kullanılması gerekmektedir.

Ben lise yıllarında Cumhuriyet Halk partili olmuş ve 33 yaşında 3 kere yönetimde aktif görevlerde bulunmuş bir genç olarak kendimi sizlerin seçimine sunmaktan şeref duyuyorum. Bugün siz burada neyin seçimini yapacaksınız biliyor musunuz?

Değişim konusunda samimi olup olmadığınızın seçimini yapacaksınız. Yani aynı kişilerle aynı siyaset devam mı etsin yoksa örgütte tabandan itibaren  bir gençleşme mi başlasın? Bunun seçimini yapacaksınız.
Ben sadece genç olduğum için bu göreve talip değilim. Bu yetmez. Tecrübeme de güveniyorum. 5 yıldır yönetimdeyim. Son yaptığımız kongre sonrası bana örgüt ve örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcılığı görevini verilmiştir. Yani örgüt bana emanet edilmiştir. Bunun ne demek olduğunu örgütten gelen partililerimiz iyi bilirler. Eğer ki siz genç ve tecrübeli olan 33 yaşında bir genci örgütün tepesine koyarsanız , bu ne demektir biliyor musunuz? Değişim demektir. Değişimin ta kendisi demektir. Bu yüzden diyorum ki ben değişimin ta kendisiyim.Önce ki kongreleri araştırdım. Eskişehir nezdinde bu şekilde bir gençleşme fırsatı hiç olmamış. Gelin on yıllardır dillendirdiğimiz gençleşme ve yenilenme talebini bugün gerçekleştirelim.

Eskişehir örgütü gençlerin önünü nasıl açarmış tüm Türkiye’ye gösterelim. Eskişehir’i bu anlamda da ilklerin şehri yapalım. Ben bu örgütün içinde doğdum, koynunda büyüdüm ve uğrunda mücadele ederek yaşayacağım. Verdiğiniz her bir oyun hakkını gençliğimin olanca gücü ile partimiz için çalışarak ödeyeceğim. Hiç pişman olmayacaksınız."