Kronik total oklüzyon tedavi sürecine dair bilgi veren Medicana Internatıonal Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Korhan Soylu, “Chronic total occlusion(CTO) ya da Türkçe ‘kronik total oklüzyon(KTO)’ kelime anlamı olarak uzun süre tam tıkalı kalmış damar olarak adlandırılmaktadır. Tıpta bu ifade en az 3 ay ya da daha uzun süre tam tıkalı kalmış damarlar için kullanılmaktadır. KTO terimi daha çok kalbi besleyen kalp damarları (koroner damarlar) için kullanıldığından koroner KTO terimi daha doğru bir ifadedir. Günümüzde birçok kalp damarı cerrahi tedavi (By-pass) gerektirmeden balon-stent işlemleri ile açılabilmektedir. Bu işlemlerde kullanılan tekniklerin temelinde darlık bölgesine balon ve stentlerin güvenle ilerletilebilmesini sağlayan özel teller kullanılmaktadır. Öncelikle kalp damarlarına zarar verme potansiyeli düşük olan yumuşak teller ile dar olan kısım geçilir. Ardından bu tel sistemi adeta bir tren rayı gibi kullanılarak daha sert malzemeler olan balon ve stentler damar duvarına zarar vermeden darlık olan bölgeye ilerletilebilirler. Bu nedenle günümüzde bu işlemlerin yapılması temelde darlığın bir tel ile geçilmesini gerektirir. KTO durumu olan bir damarda ise damarda bir darlık değil tam bir tıkanıklık bulunmaktadır. Bu da yumuşak ve zararsız yani güvenle damar içerisinde kullanacağınız teller maalesef bu tıkanıklığı aşmanızı sağlayamaz. Bu durumda daha özellikli teller, özel yardımcı malzemeler ve teknikler kullanılması gerekir. Böylece damarın yüksek bir risk almadan açılma şansı arttırılmaya çalışılır” dedi.

KTO müdahalesi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Korhan Soylu, “KTO bulunan damarlara yapılacak işlemler klasik anjiyografi işlemlerine çok benzer. Sadece işlem sırasında tıkalı bölgenin güvenle geçilebilmesi için genellikle damara tek bir giriş yerine iki yerden giriş yapılır. (İki bilek ya da iki kasık girişi gibi…) Kalp damarlarının açılması gerekliliği sadece KTO durumundaki damarların değil dar olan damarlar için de çok önemli bir konudur. Kalp damarlarındaki bir darlığın açılması gereği her zaman yoktur. Bu nedenle hastaların damarlarının açılması gerekip gerekmediği, damarın açılmadığı takdirde hayati bir sorun olup olmayacağı konusunda hekimleri ile detaylıca konuşmaları gerekir. Bununla birlikte önemli bir KTO durumunun giderilmesi hastanın semptomlarının azalması, kalp yetmezliğinin iyileşmesi gibi önemli avantajlar sağlamaktadır” diye konuştu.

Kronik total oklüzyon (CTO) belirtilerine değinen Dr. Soylu şu bilgileri verdi:

“KTO bulunan damarların belirtileri klasik kalp damar hastaları ile benzerdir. Yolda yürürken göğüste sıkışma, tıkanma hissi, çabuk yorulma en sık belirtilerdir. Bu damarların tıkanıklığı yeni olmadığı için kalp krizine neden olmuşsa genellikle eski bir tarihte olmuştur. Kronik total oklüzyon (CTO) tam tıkalı damarların açılmasında uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir? Bu damarları açarken kullanılan malzemeler ve teknikler önemli farklılıklar içermektedir. Eskiden neredeyse açılamaz gibi düşünülen bu damarlarda günümüzde %90 oranlarında başarılı işlemler yapılabilmektedir. Kronik total oklüzyon (CTO) tam tıkalı damarların açılması tedavisi nerelerde yapılır? KTO bulunan damarların bir kısmı yumuşak teller ile açılabildiği için bir kısım KTO vakaları klasik yöntemler ile de açılabilmektedir. Buna karşın KTO damarlarında tıkalı kısmın sonrasına anjiyoda kullanılan boya maddeleri geçmediği için işlemin KTO prosedür disiplinine uyulmadan yapılması kolay bir olguda dahi önemli sorunlar doğurabilir. Ülkemiz bu açıdan oldukça deneyimli hekimlerin olduğu bir yer. Eğer bir KTO durumu var ise bunun düzenli ve disiplinli yapıldığı bir merkezde yapılması gerekir.”