Diyetisyen Aysun İpek, yeni yılda kilolardan kurtulmanın püf noktaları hakkında bilgilendirdi. Sonbahar ve ardından gelen kış mevsiminin iştah yönetiminin zor olduğu, sıvı tüketiminin azalmasıyla birlikte kilo kaybında da kişilerin oldukça zorlandığı bir dönem olduğunu dikkat çeken Dyt. Aysun İpek, ayrıca kış günlerinde fazla kiloları kamufle etmenin daha kolay olması nedeniyle kilo verme kaygılarının da azaldığını söyledi.

Sebze olmadan beslenilmemesi gerektiğine değinen Dyt. İpek, “Sebze her öğününüzde bulunması gereken vazgeçilmez besin grubudur. Daha fazla çiğneme hareketi tokluk hissinizi artıracak, sebzenin yanında yediğiniz besin grubu her ne olursa olsun en az 1 saat daha fazla tok hissedeceksiniz. Sebzelerinizi haşlanmış, fırında, ızgara veya söğüş formunda tercih edebilirsiniz” dedi.

Karbonhidratlar doygunluğu hissetmemizi sağlayan kan şekerimizi dengeleyen bir besin grubu olduğunu belirten Dyt. İpek, “Çorbalarda ise ılımlı ölçüde karbonhidrat mevcut. Daha çok sebze çorbaları olmak koşulu ile öğünlerinizde ezogelin, tarhana, mercimek gibi çorbalara yer verin” diye konuştu.

Sağlıklı yağ tüketiminden bahseden Dyt. Aysun İpek, “Fazla yağ tüketmek sizi yağlandırmaz. Yanlış yağ tüketimi sizi yağlandırır. Beslenmenizde sızma zeytinyağı, badem, fındık, ceviz, Hindistan cevizi yağı bulundurmaya özen gösterin. Sağlıklı yağ grubu sizi uzun süre tok hissettirir. Kalori kısıtlamanızı önemli ölçüde destekler. Ara öğünlerinizde kullandığınız badem, ceviz, fındık grubunu mutlaka çiğ ve tuzsuz tüketin” şeklinde konuştu.

Aktivite yapılması ve su içilmesi gerektiğine işaret eden Dyt. Aysun İpek, “Fiziksel aktivite yetersizliği çağımızın kronik hastalığı olan obezitenin en önemli sebebi. Metabolizmayı hızlandırmanın yolu mutlaka kas kütlesini artırmaktan geçiyor. Bu nedenle kaslarınızı harekete geçiren pilates, yürüyüş, fitness gibi farklı egzersiz programlarından faydalanın. Kısa sürede istediğiniz formu yakalamak için aktivite şart. Su olmadan metabolizma yeterli düzeyde çalışmaz. Yüzde 50-60 oranından sudan oluşan vücudumuzu susuz bırakmak, başta herkesin yakındığı ödem sorununa neden olacaktır. Ayrıca susuzluk ve açlık hissi aynı biçimde açlık dürtüsünü destekler ve susamış olmanıza rağmen yemeye yönlenirsiniz. Su içerek tok kalmanızın sebebi budur. Hem tok hissetmek hem de metabolizmayı hızlandırmak için günde 3 litre su tüketin” ifadelerini kullandı.

Türk kahvesi tüketilmesi gerektiğinden de bahseden Dyt. İpek şunları söyledi:
“Araştırmalar yıllardır kafeinin metabolizma hızı üzerinde olumlu etkilerinden bahsediyor. Ayrıca tok hissettiren kahve, gün içerisinde mutlaka ara öğün olarak yerini almalı. Günde 2 fincan Türk kahvesi iştahınızı baskılayarak gün içinde kalori alımınızın kısıtlamasına yardımcı olur. Filtre kahve, Americano gibi kahvelerden de faydalanabilir, kahvenizin içinde 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi kullanarak daha uzun süre tok hissedebilirsiniz. Özetle sabah, öğle ve akşam çorba ve salata ağırlıklı beslenin, ara öğünlerinizde mutlaka ceviz, fındık ve badem bulundurun. Günde sevdiğiniz 2 çeşit kahve için, 3 litre su tüketin, 2 günde 1 kez fiziksel aktivite yaparak aktif kalın.”