Yoğun Bakım ve Anesteziyoloji Uzmanı Dr. Volkan Ertuğrul, 3 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle tavsiyelerde bulundu. Türkiye’de organ naklinin az olması sebebiyle nakil bekleyen hastaların hayatlarını kaybettiğini belirten Dr. Ertuğrul, şunları söyledi:
“İşlevini yerine getirmeyen, hasarlı veya eksik bir organın yerine, bir donör yani vericinin vücudundan çıkarılarak bir alıcı vücuda yerleştirildiği operasyonlara organ nakli denilir. Son dönem organ yetmezliğindeki hastanın organı çalışmaz, görevini yapamaz ve iflas etmiş durumdaysa hatta vücuda zarar vermeye başladıysa bu hastanın tek tedavisi organ naklidir.
Organ buluncaya kadar diyaliz tedavisi köprü vazifesi yapıyor. Ancak diyaliz tedavisi böbreğin üre temizleme görevini üstlense de böbreğin kan yapımı ve diğer iyonları düzenleme gibi diğer görevlerini yerine getiremiyor. Bu kez de hastalarda diyalize bağlı kalp büyümesi, annemi gibi başka hastalıklar ortaya çıkıyor. Ne yazık ki son dönem böbrek yetmezliği dışındaki diğer organ yetmezliği olan hastaların diyaliz gibi bir tedavi şansları da olmadığından bu hastalar organ nakli yapılmadığı takdirde hayatlarını kaybediyorlar.
Kadavra nakilleri beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların bağışlanan organlarından yapılan nakildir. Beyin ölümü beyin yaralanması ve hasarı sonucu, beyin fonksiyonlarının kayba uğramasıdır. Beyin fonksiyonların geri gelmesi mümkün değildir, beynin çalışması durmuştur. Beynin devre dışı kaldığı bu beyin ölümü halinin tedavisi bulunmadığı için tıbben bu hasta ölmüş kabul edilir.
Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen her dört hastadan sadece birinin organları başlanıyor. Yani maalesef organ bağışı yetersiz. İhtiyacın çok altında bağış yapıldığı için nakil bekleyen hastalar organ bulunamadığından hayatını kaybediyor.”