Sevdiklerimiz ya da yakın dediklerimiz şiddetle birlikte en çok uzaklaşmak istediğimiz kişiler olabiliyor.Çünkü şiddetin her türlüsünün içinde sağlıklı bir sevgi bağının olmadığını iliklerimize  kadar hissederiz.En çok da bedenimize atılan tokatları,yumrukları,saldırıları fark ederiz ve onları kapatmak için uğraşır dururuz.Morluklar ve yaraların izleri aman görünmesin hemen geçsin diye sürmediğimiz krem,kapatıcı kalmaz.Fiziksel şiddette bedenimiz acıyı doğrudan hisseder,net bir şekilde bedenimizde ki tahribatları görürüz.

Peki ya ruhumuza atılan tokatlar?duygularımızın görmezden gelinişi,hakarete alıştırılan yanımız,suçlanan benliğimiz,kendiliğimize küstürülen kişiliğimizin ve davranışlarımızın aşağılanışıyla,sevgiden esirlenişimizle,her adımımızın eleştirilişiyle açılan onlarca yara;Şiddetin en sık yaşanılan ve en fazla farkında olunan türü olan “Psikolojik Şiddet”in “ne kadar farkındayız?Ruhumuza yapılan saldırılar,bedenizmizdeki yaraların acılarını fark etmek çabuk olsada ruhumuzda açılan yaraların acılarını fark etmek zaman alabiliyor.

Fiziksel şiddete oranla,uğranılan psikolojik şiddeti anlamakta bazen güçlük çekebiliriz.Ya da bu durumun sık yaşanmasından dolayı   fark etmek yerine normalize edebiliriz,bu yüzden psikolojik şiddetin yaralarını sarmak fiziksel şiddetten daha zor ve zaman alır.

Psikolojik şiddette,her türlü eleştiri,aşağılanma ,suçlanma,ayıplama,yargılama,zorbalık,tehdit ve davranışları kapsayan çok geniş bir ağ vardır.Bu ağ unutamadığınız çocukken annenizin  kızgın bakışlarından,babanızın bir kere bile size sarılmayışından,iş yerinde başarısızsın etiketinden,ilişkilerinizde utandırılmanız,duygularınızla alay edilmesine kadar birçok noktayı içine alır.Psikolojik şiddet esirgenmekle yakından ilgilidir.Sevgiden,onaydan,kabulden,saygıdan hep bir esirgenme ve ötelenme barındırır.Hata bulmaktan,yanlış aranmaktan,iğnelenmekten,eleştirilmekten,ezmekten beslenir.Hayatımızda her karşılaştığımız kişinin bu davranış ve imaları yapması bazen umrumuzda olmazken;sevdiklerimiz tarafından bu durumu yaşamak psikolojik şiddeti oluşturur.Annemizin,babamızın,öğretmenimizin,arkadaşlarımızın,sevgilimizin,eşimizin bu olumsuz ve tekrar eden ithamları,esirgenen  değer ve onaylanmayı içeren çoğu şey psikolojik şiddettir.

Ruhumuza atılan bu tokatların etkileri özgüvenimizi,değerlerimizi,yeterliliğimizi sevilmeye layık oluşumuzu,güçlülüğümüzü ,önemimizi kendimize sorgulatır.Sürekli hissedilen suçluluk duygusu,başarısızlık hissi ve sevgisizlik içten içe bunu fark ettiğimizi fısıldar.Bunlara inanadığımızda ise uğranılan psikolojik şiddetin farkında olmak yerine kendimizde hata aramaya başlarız.Oysa psikolojik şiddetin her türlüsünde;gerekçe ne olursa olsun yanlışı doğru yapmaya yetmez.Şiddet yanlış bir eylemdir ve şiddetin nedeni niçini yoktur.

Şiddetin hiç bir türlüsü hak edilmez ve hak görülmez.Hata yapmanız,aşağılanmanıza  değil kendinizi geliştirmenize fırsat tanır.Yok sayışlar,esirgenen sevgiler,görmezden gelişler,eleştiren duygular sizin en değerli ihtiyaçlarınızdır.İhtiyaçlar karşılanmak içindir,köreltilmek için değil.Psikolojik şiddete dur demek için öncelikle psikolojik şiddete uğradığımızı fark etmemiz gerekir.Sonrasında ise bunu “Her ailede olur bunlar””Her ilişkide yaşanabilir.” Ya da “Sinirli anına denk gelmiştir.””Canı sıkkındır.” Gibi kalıplarla açıklamak yerine bu tutumlardan vazgeçerek bilinçli hareket etmemiz gerekir.

Unutmayın ki çok değerlisiniz,sevilmek,onaylanmak,kabul edilmek  en büyük haklarınızdan,daha mutlu bir yaşam her zaman mümkün.