Eğitim Bir Sen Eskişehir 2 Nolu Şube Başkanı Abdurrahman YILDIRIM 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe dair açıklamada bulundu.
Yıldırım Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:"Dünyayı imar, toplumu ihya, kültürü ıslah eden, şefkat ve fedakârlıkları ile nesilleri eğiten, alın teri döküp üreten ilk öğretmenimiz annemiz, dayanıştığımız kardeşimiz, ailemizin direği, toplumun temeli olan kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyoruz.Kadın, hayat gerçeğinin temeli, toplumsal hayatın kurucu aktörü, çalışma hayatımızın ana karakteri, her faaliyetimizin paydaşı; varlığımızın manevi derinliği, kültürümüzün taşıyıcı sütunu, öğütleriyle davranışlarımızın en belirleyici unsurudur.Kültürümüzün nesillere aktarılması, geleneklerimizin öğretilmesi, hayatın hikmetli yanlarının ‘ana öğüdü’yle yaşatılması, kadınlarımızın etkin gücünün en büyük göstergesidir.


Hayatın her alanında büyük icraata imza atmış, atmaya da devam ediyorlar diyen Yıldırım açıklamasına şu şekilde devam etti: "Tarihimizde kadınlarımız savaş dönemlerinde kahramanlaşarak nam salmış, kurdukları örgütlerle sivil hayata büyük değerler katmış, siyasette aldıkları görevlerle öncü olmuş, ticaretteki başarılarıyla model ortaya koymuş,  sanatta çığır açmış, hayatın her alanında büyük icraata imza atmış, atmaya da devam ediyorlar.Modern hayatın hakka ve ahlaka sığmayan dayatmalarının, sanayileşmeyle başlayan kapitalizmin sömürü çarklarının, sapkın bazı yönelişlerin her geçen gün değerlerimizi dejenere etmesinin en büyük bedelini kadınlarımız ödemektedir. Kapitalizmin istismarıyla bir pazarlama nesnesine dönüştürülmeye çalışılan kadın kimliğinin ‘özgürlük’, ‘bağımsızlık’ gibi kavramlarla bezenerek yutturulmaya çalışılmasına karşı hepimiz teyakkuza geçmeli, örgütlü gücümüzle mücadele etmeliyiz.İnsanlığı yok etmeye odaklanmış sapkınlık, kadına da erkeğe de saygılı değildir. Gelinen aşamada cinsiyetsizleştirmeye varan tezviratın kadın erkek eşitliği veya özgürlüğü söyleminin hiçbir inandırıcılığı, hatta kadınlar için, kadınlar günü için söyleyecek bir sözü kalmamıştır.İnancının gereğini yerine getirmeye çalışan kadınların varlığı görmezden gelinmiştir. Onlar bir hak talep edemez, hatta sırf farklı tercihlerinden dolayı hakları gasbedilebilir görülmüştür. 28 Şubat’ta kılık ve kıyafetinden dolayı binlerce çalışan kadına, kız öğrencilere yapılan zulümlere sessiz ve tepkisiz kalınmasının sebebi budur. Yine dünyanın birçok yerinde terör ve savaş mağduru olan, vatanından sürülen, göçmen duruma düşen, öldürülen, tutuklanan veya zindanlarda taciz ve tecavüze, soykırıma uğrayan kadınların, bu çarpık zihniyet tarafından çağdaş yaşama biçimine uymadıkları gerekçesiyle hakları hatta varlıkları yok sayılmıştır.


 

"Kadının saygınlığı, kadına saygıyla başlar"

Kadını mağdur etmeye dönük tüm ideolojik kurgulara rağmen içine doğduğumuz kültür ve anlam dünyasında ‘kadının saygınlığı, kadına saygıyla başlar’ anlayışı esastır Diyen Yıldırım: "Eğitim-Bir-Sen olarak, insan ve medeniyet değerlerini muhafaza edip yüceltecek toplumun, ancak sağlam aile yapısı ve güçlü kadınla mümkün olacağına inanıyor; Dünya Kadınlar Günü’nün kadınlarımızın ve tüm dünya kadınlarının sorunlarının çözümü için yeni bir başlangıç ve imkân olmasını temenni ediyoruz." sözleri ile açıklamasına son verdi.