“Evlilik aşkı öldürür mü?” sorusu, yıllardır çiftlerin, arkadaş sohbetlerinin ve hatta danışanların gündeminde. Bazıları “evet” diyor, bazıları “tam tersine.” Peki işin aslı ne?
Aşkı Bitiren Evlilik mi, Yoksa Alışkanlıklar mı?
Aslında evlilik başlı başına aşkı bitiren bir kurum değil. Aşkı yıpratan; iletişimsizlik, beklentilerin karşılanmaması ve birbirini anlamayı bırakmak. İlk zamanların heyecanı yerini sorumluluklara, rutinlere bırakınca “aşk bitti” sanıyoruz. Oysa biten aşk değil; özen.
“Evlilik Öncesi” ve “Evlilik Sonrası” Gerçeği
İlişkilerde evlilik öncesi dönem, çoğunlukla “en iyi vitrin”dir. İnsanlar en güzel yanlarını gösterir. Evlilikle birlikte perde kalkar ve hayatın gerçekleriyle karşılaşırız: faturalar, aileler, çocuklar, sorumluluklar… İşte bu noktada aşk, yalnızca duygusal bir çekim değil, emek isteyen bir bağa dönüşür.
Aşkı Canlı Tutan Ne?
-İletişim: Suskunluk, aşkı en çok tüketen şeydir.
-Ortak paylaşımlar: Sadece sorumlulukları değil, keyifleri de paylaşmak aşkı besler.
-Özen: Küçük sürprizler, sevgi cümleleri, hatırlanan detaylar… Bunlar aşkın oksijenidir.
Son Söz
Evlilik aşkı öldürmez. Ama aşkı sürekli diri tutacak çaba gösterilmezse, evlilik “bahane” olur. Aslında mesele şudur: Aşkın ömrünü belirleyen evlilik değil, içindeki iki insanın çabasıdır.